YEREL KELİMELER 20
Yerel kelimeleri yazmaya uzun bir süre ara vermiştim. Kaldığımız yerden devam edeceğim inşallah. Z harfine kadar devam edeceğim. Bu kelimeleri yazarken her zaman belirttiğim gibi Mustafa İnceoğlu’nun henüz basılmamış olan “Taşeli Dil Kültürü” kitap taslağından faydalanıyorum. Kendi yöremizde çocukluğumuzda kullandığımız kelimeleri de burada kayıt altına almaya çalışıyorum. Bu konularda yapılmış çok çalışmalar var. Akademisyen hemşerilerimiz de zamanı gelince bunları derler toplar ve kültürümüz gelecek kuşaklara aktarılır diye düşünüyorum.
TAKDELEN: Ağaçkakan. Ağaçların gövdelerindeki kurtları sert gagasıyla delerek çıkartan ve kurtlarla beslenen bir kuş türü.
Takdelen bizim bademing gövdesini delig deşig idmiş
Takdelen gibi vere vere aynı şeyleri diyip durma. Gafamız şişdi.
TAKLAMAK: Bölmek, parçalamak. İkiye ayırmak.
Hendee zombu daşıng angına doğru vursan tandır gibi taklayı taklayıviricek.
A yavrım gücüm yetmeyyor. Hu kütükleri bi taklayıvirseng.
TAPDIM: Çok yorulmak. Kıpırdayacak hali kalmamak.
Boon usdaya taş düzüvir didiler. Esas tapdım bidda yapmam valla.
Tüm desdeyi banga çekdirdingiz. Esas tapdım. Harmanı gendingiz çeking.
TAVSIMAK: Etkisi azalmak, şiddeti düşmek.
Gazanı ocakdan indirelim tavsısıng ondan keylim akdaralım.
Ayamı okarı galdırınca ağrısı ıycıg tavsıdı.
TAYLEMEK: Bakmak. Göz gezdirmek.
Çelengiden aarı bi tayle bakay bubang görünüyor mu.
Yörüyüşünü bi tayledim, yüreem cız iddi.
TEDDAHA: Hemen yanıbaşımıza olmayan. İşte orada.
Yörük teddaha horda dirse iki namaz arası gadar giderimişsing.
Teddaha hoo duvarın dibinde olucak. Bireyilemek bak.
TEĞ: Yayvan olarak gelişip büyüyen sebze meyve dalları
Bu sene karpuz teğleri mayşallah eyi keleş.
Gabak teği ilimonun dalına ağmış.