İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

ZAFERLER AYINDAYIZ

BAŞKENTTEN SELAM   ZAFERLER AYINDAYIZ             Bizim için Ağustos ayı, Zaferler Ayı’dır. Zira uzak ve yakın tarihimizin Malazgirt, Belgrad, Mohaç, Kıbrıs ve nihayet Kocatepe-Dumlupınar gibi en önemli zaferler ağustos ayında kazanılmıştır.             Ben bu yazımda, Ağustos ayında kazanılan zaferlerden kısa kısa söz edecek ama sadece 26-30 Ağustos 1920 tarihindeki “Büyük Zafer”i ayrı bir yazı olarak takdim edeceğim.             MALAZGİRT MEYDAN SAVAŞI             Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, 26 Ağustos 1071 tarihindeki Malazgirt Zaferiyle Romen Diyojen komutasındaki Roma ordusunu mağlup ederek, Anadolu’nun Türk Yurdu olmasını sağlamıştır. Günlerden Cuma idi. Alparslan,  ordusuyla namaz kılıp dua ettikten sonra beyaz kefene benzeyen bir elbise giyerek askerlerine, "Şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra oğlum Melikşah'ı tahta çıkarın ve ona bağlı kalın. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir" demişti. Diyojen, Sultan Alparslan'ın uyguladığı taktik karşısında daha fazla dayanamayıp, ağır kayıplar alan ordusunu geri çekmek zorunda kaldı. Darbe aldıkça zayıflayan Roma ordusu, gruplar halinde savaş meydanını terk etmeye başladı. Bunun üzerine Diyojen, yenilgiyi kabul etti ve askerleriyle birlikte yaralı vaziyette esir alındı. DARÜ’L CİHAD - BELGRAD Orta Avrupa'nın önemli kenti Belgrad, Sırplara ait iken Türklere karşı savunulamadığı için Macarlara terk edilmişti. II. Murad'ın ve Fatih Sultan Mehmet'in ayrı ayrı gerçekleştirdikleri iki kuşatmaya rağmen Belgrad’ın fethi, 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a kısmet oldu. Belgrad'ın fethi, Türklerin artık Orta Avrupa'ya açıldığını gösterdiği için Avrupa'da büyük yankı uyandırdı. Belgrad, bu tarihten itibaren Avrupa seferlerinde en önemli üs konumunda oldu ve "Darü'l Cihad" adını aldı. 1977’de Yugoslavya başkenti Belgrad’da Askeri Müze önünde MOHAÇ ZAFERİ Belgrad’ın fethinden 5 yıl sonra 29 Ağustos 1526'da tarihin sayfalarına yeni bir Türk zaferi daha eklendi. Kanuni Sultan Süleyman'ın komutasındaki Osmanlı ordusuyla, Macaristan Kralı 2. Layoş komutasındaki Macar ordusu arasında, tarihin en büyük savaşı olan Mohaç Savaşı yapıldı. İki ordu Mohaç Meydanı'nda karşı karşıya geldi ve savaşı, iki saat gibi kısa sürede Osmanlı ordusu kazandı. Bu savaşta Osmanlı askerinin gösterdiği ce­saret ve kahramanlık, ortaya koyduğu yenilmezlikle, 31 yaşın­daki genç başkomutanın sevk ve idaresindeki stratejik ve taktik mahareti, kendisinin, dünyanın en ünlü komutanları arasında yer almasını sağladı. Ayrıca Macaristan'ın başkenti Budapeşte ele geçirildi ve Macaristan, Osmanlı Devleti'ne bağımlı bir krallık haline geldi. KIBRIS’IN FETHİ Kıbrıs'ın fethi de ağustosta gerçekleşen zaferlerden biridir. Venediklilerin elindeki Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs, Osmanlılar için coğrafi konumu itibarıyla önem arz ediyordu. Osmanlı Padişahı II. Selim’in emriyle, Lala Mustafa Paşa komutasındaki Ordu,  Ağustos 1571 tarihinde, Kıbrıs’ı fethetti. Kesin egemenlik sağlanan Kıbrıs'ın fethi ile Osmanlı üstünlük kurdu ve böylece İnebahtı Deniz Savaşı'na da zemin sağlandı. Lefkoşa’da Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa Camii SAKARYA MEYDAN SAVAŞI Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası, Türk ordusunun Yunan ordusu ile yaptığı Sakarya Meydan Savaşı 23 Ağustos'ta başladı. Bu tarihten itibaren gece gündüz aralıksız süren savaşta, Mustafa Kemal Paşa, yeni bir savaş stratejisi uygulayarak ordularına, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi. Türk askeri, bu emre uyarak vatanını canla başla savundu. Bu amansız mücadele, bütün şiddetiyle 22 gün 22 gece sürdü. Bütün cephe boyunca saldırıyı sürdüren Türk ordusu, Sakarya ırmağının doğusundan Yunan kuvvetlerini temizledi. Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini aldı. OTLUKBELİ ZAFERİ Otlukbeli Savaşı, Anadolu'da, Erzincan'ın Tercan Ovası'nda "Otlukbeli" denilen yerde, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in komuta ettiği Osmanlı ordusuyla Akkoyunlu Uzun Hasan'ın komuta ettiği Akkoyunlu ordusu arasında yapıldı. 11 Ağustos 1473'te Otlukbeli'nde cereyan eden bu savaştaki iki ordunun komutanları da Türk idi. Kazanılan zaferle, Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim'in yapacakları Çal­dıran Savaşı'na kadar doğudan gelen tehlikeler engellendi. Böylece Osmanlılar, bu 40 yılı doğuya karşı rahat ve huzur içinde geçirirken, batıda, Av­rupa'da da istedikleri gibi davranabilmişlerdi. ÇALDIRAN ZAFERİ Van'ın 90 kilometre kuzey doğusundaki Çaldıran Ovası'nda, 23 Ağustos 1514'te yapılan ve her ikisi de Türk olan Osmanlı ve Safevi devletleri arasındaki Çaldıran Savaşı ise döneminde Osmanlı devletinin kaderini tayin eden bir savaş olarak kabul edildi. Anadolu birliği yolunda atılmış önemli bir hamle olan bu sa­vaş, Türk askeri ve Türk komutanının kahramanlık, üstün zeka ve cesaret eseri olarak büyük bir zafer­le sonuçlandı. MERCİDABIK ZAFERİ İki yıl sonra ağustosta yeni bir zaferin daha temeli atıldı. 24 Ağustos 1516'da, Yavuz Sultan Selim'in başında bulunduğu Osmanlı Devleti ile Memlük Devleti arasında, Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen Mercidabık Savaşı'nda büyük bir zafer kazanıldı. Mercidabık'ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti'ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok faydalar sağladı. Hilafetin Osmanlı hanedanına geçme yolu açıldı. Doğuda, Osmanlı Devleti'nin son rakibi Mısır-Memlük Devleti ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin, Osmanlı hakimiyetine girerken, Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu'nun zapt edilmesiyle de Anadolu Türk birliği tamamlandı. BÜYÜK ZAFER - KOCATEPE VE DUMLUPINAR             Sakarya Meydan Savaşının getirdiği Zafer’den sonra Meclis içindeki ve dışındaki muhalif olsun-olmasın herkes, kısacası Türk Ulusu’nun tamamı Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in çevresinde adeta kenetlendi. O’na karşı olanlar bile, Sakarya Zaferi’nden sonra, kesin sonuç getirebilecek bir Büyük Zaferi ancak Mustafa Kemal’in sağlayabileceğine olan inancını ifade ediyor ve bu konudaki düşünce ve arzularını dile getiriyorlardı.  
Ekleme Tarihi: 02 Ağustos 2024 - Cuma

ZAFERLER AYINDAYIZ

BAŞKENTTEN SELAM

 

ZAFERLER AYINDAYIZ

            Bizim için Ağustos ayı, Zaferler Ayı’dır. Zira uzak ve yakın tarihimizin Malazgirt, Belgrad, Mohaç, Kıbrıs ve nihayet Kocatepe-Dumlupınar gibi en önemli zaferler ağustos ayında kazanılmıştır.

            Ben bu yazımda, Ağustos ayında kazanılan zaferlerden kısa kısa söz edecek ama sadece 26-30 Ağustos 1920 tarihindeki “Büyük Zafer”i ayrı bir yazı olarak takdim edeceğim.

            MALAZGİRT MEYDAN SAVAŞI

            Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, 26 Ağustos 1071 tarihindeki Malazgirt Zaferiyle Romen Diyojen komutasındaki Roma ordusunu mağlup ederek, Anadolu’nun Türk Yurdu olmasını sağlamıştır.

Günlerden Cuma idi. Alparslan,  ordusuyla namaz kılıp dua ettikten sonra beyaz kefene benzeyen bir elbise giyerek askerlerine, "Şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra oğlum Melikşah'ı tahta çıkarın ve ona bağlı kalın. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir" demişti.

Diyojen, Sultan Alparslan'ın uyguladığı taktik karşısında daha fazla dayanamayıp, ağır kayıplar alan ordusunu geri çekmek zorunda kaldı. Darbe aldıkça zayıflayan Roma ordusu, gruplar halinde savaş meydanını terk etmeye başladı. Bunun üzerine Diyojen, yenilgiyi kabul etti ve askerleriyle birlikte yaralı vaziyette esir alındı.

DARÜ’L CİHAD - BELGRAD

Orta Avrupa'nın önemli kenti Belgrad, Sırplara ait iken Türklere karşı savunulamadığı için Macarlara terk edilmişti. II. Murad'ın ve Fatih Sultan Mehmet'in ayrı ayrı gerçekleştirdikleri iki kuşatmaya rağmen Belgrad’ın fethi, 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a kısmet oldu.

Belgrad'ın fethi, Türklerin artık Orta Avrupa'ya açıldığını gösterdiği için Avrupa'da büyük yankı uyandırdı. Belgrad, bu tarihten itibaren Avrupa seferlerinde en önemli üs konumunda oldu ve "Darü'l Cihad" adını aldı.

1977’de Yugoslavya başkenti Belgrad’da Askeri Müze önünde

MOHAÇ ZAFERİ

Belgrad’ın fethinden 5 yıl sonra 29 Ağustos 1526'da tarihin sayfalarına yeni bir Türk zaferi daha eklendi. Kanuni Sultan Süleyman'ın komutasındaki Osmanlı ordusuyla, Macaristan Kralı 2. Layoş komutasındaki Macar ordusu arasında, tarihin en büyük savaşı olan Mohaç Savaşı yapıldı. İki ordu Mohaç Meydanı'nda karşı karşıya geldi ve savaşı, iki saat gibi kısa sürede Osmanlı ordusu kazandı.

Bu savaşta Osmanlı askerinin gösterdiği ce­saret ve kahramanlık, ortaya koyduğu yenilmezlikle, 31 yaşın­daki genç başkomutanın sevk ve idaresindeki stratejik ve taktik mahareti, kendisinin, dünyanın en ünlü komutanları arasında yer almasını sağladı.

Ayrıca Macaristan'ın başkenti Budapeşte ele geçirildi ve Macaristan, Osmanlı Devleti'ne bağımlı bir krallık haline geldi.

KIBRIS’IN FETHİ

Kıbrıs'ın fethi de ağustosta gerçekleşen zaferlerden biridir. Venediklilerin elindeki Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs, Osmanlılar için coğrafi konumu itibarıyla önem arz ediyordu. Osmanlı Padişahı II. Selim’in emriyle, Lala Mustafa Paşa komutasındaki Ordu,  Ağustos 1571 tarihinde, Kıbrıs’ı fethetti.

Kesin egemenlik sağlanan Kıbrıs'ın fethi ile Osmanlı üstünlük kurdu ve böylece İnebahtı Deniz Savaşı'na da zemin sağlandı.

Lefkoşa’da Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşa Camii

SAKARYA MEYDAN SAVAŞI

Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası, Türk ordusunun Yunan ordusu ile yaptığı Sakarya Meydan Savaşı 23 Ağustos'ta başladı. Bu tarihten itibaren gece gündüz aralıksız süren savaşta, Mustafa Kemal Paşa, yeni bir savaş stratejisi uygulayarak ordularına, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi. Türk askeri, bu emre uyarak vatanını canla başla savundu. Bu amansız mücadele, bütün şiddetiyle 22 gün 22 gece sürdü. Bütün cephe boyunca saldırıyı sürdüren Türk ordusu, Sakarya ırmağının doğusundan Yunan kuvvetlerini temizledi.

Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini aldı.

OTLUKBELİ ZAFERİ

Otlukbeli Savaşı, Anadolu'da, Erzincan'ın Tercan Ovası'nda "Otlukbeli" denilen yerde, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in komuta ettiği Osmanlı ordusuyla Akkoyunlu Uzun Hasan'ın komuta ettiği Akkoyunlu ordusu arasında yapıldı. 11 Ağustos 1473'te Otlukbeli'nde cereyan eden bu savaştaki iki ordunun komutanları da Türk idi.

Kazanılan zaferle, Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim'in yapacakları Çal­dıran Savaşı'na kadar doğudan gelen tehlikeler engellendi. Böylece Osmanlılar, bu 40 yılı doğuya karşı rahat ve huzur içinde geçirirken, batıda, Av­rupa'da da istedikleri gibi davranabilmişlerdi.

ÇALDIRAN ZAFERİ

Van'ın 90 kilometre kuzey doğusundaki Çaldıran Ovası'nda, 23 Ağustos 1514'te yapılan ve her ikisi de Türk olan Osmanlı ve Safevi devletleri arasındaki Çaldıran Savaşı ise döneminde Osmanlı devletinin kaderini tayin eden bir savaş olarak kabul edildi.

Anadolu birliği yolunda atılmış önemli bir hamle olan bu sa­vaş, Türk askeri ve Türk komutanının kahramanlık, üstün zeka ve cesaret eseri olarak büyük bir zafer­le sonuçlandı.

MERCİDABIK ZAFERİ

İki yıl sonra ağustosta yeni bir zaferin daha temeli atıldı. 24 Ağustos 1516'da, Yavuz Sultan Selim'in başında bulunduğu Osmanlı Devleti ile Memlük Devleti arasında, Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen Mercidabık Savaşı'nda büyük bir zafer kazanıldı.

Mercidabık'ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti'ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok faydalar sağladı. Hilafetin Osmanlı hanedanına geçme yolu açıldı. Doğuda, Osmanlı Devleti'nin son rakibi Mısır-Memlük Devleti ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin, Osmanlı hakimiyetine girerken, Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu'nun zapt edilmesiyle de Anadolu Türk birliği tamamlandı.

BÜYÜK ZAFER - KOCATEPE VE DUMLUPINAR

            Sakarya Meydan Savaşının getirdiği Zafer’den sonra Meclis içindeki ve dışındaki muhalif olsun-olmasın herkes, kısacası Türk Ulusu’nun tamamı Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in çevresinde adeta kenetlendi.

O’na karşı olanlar bile, Sakarya Zaferi’nden sonra, kesin sonuç getirebilecek bir Büyük Zaferi ancak Mustafa Kemal’in sağlayabileceğine olan inancını ifade ediyor ve bu konudaki düşünce ve arzularını dile getiriyorlardı.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
celal necati ÜÇYILDIZ
(10.08.2024 05:06 - #1626)
Çaldıran kimileri için zafer, kimileri için kıyım. Şah İsmail'in yanında olan Kürt aşiretinin Osmanlı yanına geçmesi savaşın kaderini değiştirir. o zamanda döneklik varmış.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com