Çorap Söküğü
Retrospektif ahmaklık
Orhan Veli, “Vatan İçin” adlı şiirinde şöyle diyordu:
“Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.”
*
“İkinci Bahar”,
“İkinci Cumhuriyet”,
“İkinci Keman”,
“İkinci Çağ”,
“İkinci Ferik”,
“İkinci Yarı” diye sayıklarken kimimiz, “İkinci Vatan” sahibi çıkmıştı vaktiyle başbayan bacımız.
Bu bir!
*
Bu da iki!
“Özelleştirme” demiştik.
KİT’lerin “K”sini sözde şeffaf ihalelerde satıverdik, ne varsa satıverdik geriye ne kaldıysa onunla yetindik.
*
Bunlar da nazarlık olsun, dursun şuracıkta:
“Yolsuzuz” dedik, yola çıkmadan yolumuzu bulamadık.
*
“Demokrasi” dedik, demokrasiye ha babam de babam, ha deyince, ha bire “mola” verdik.
*
Yolsuzlukta, rüşvette, telif hakkı korsanlığında “Avrupa Birinciliğimizi”; gazeteci-yazar hapsetmekte, düşünce özgürlüğünü yengene benzetmekte “Dünya Şampiyonluğumuzu” ilan ediverdik.
*
“Gelişen Türkiye”,
“İcraatın İçinden”,
“Çağ Atlayan Türkiye”,
“Durmak Yok Yola Devam” dedik, ünledik de…
Eloğlu “çığır” açtı biz “litrelik kola” açılışı yapan liderlerle vatanı “her bebek 1,6 milyon lira borçla doğar” noktasına getirdik.
*
Lafın gümrüğü olmaz Ferda.
-Kaçanın anası ağlamaz.
-Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
-Baş sallamakla kavuk eskimez.
-Ne söyle ne işit; gördüğünü geç de git gibisinden özlü (!) sözler söyleye söyleye, ipin ucunu kaçırdık.
*
Sorsan adı hayatmış.
Bey devesi gibi yan gelip geviş getirdiğimiz, tıklım tıkış hayatımızın şimdiye kadarki kısmı meğer kamera şakasıymış.
Ey Orhan Veli, şiirler yoldaşın olsun!
*
Bitirirken
Beklediğimiz yarınlar bugünden önceki günde kaldı.
Yarın dünde.
Bugün öte günde.
Rüzgâr söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı Ferda.
Retrospektif ahmaklıkla yazık oldu yarınlara.