İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
Köşe Yazarı
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU
 

TÜRK TARİHİ HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

BAŞKENT’TEN SELAM   TÜRK TARİHİ HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER             Azerbaycanlı Prof. Dr. Samir Kazımoğlu’nun, Etrüskler ile ilgili eseri hakkında okurlarımıza ayrıntılı bilgiler vermiştim. Genç yaşında geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiş olan Kazımoğlu, söz konusu eserinin sunuşunda ilginç bilgiler vermekte, belgeler sunmaktadır. Uzun açıklamalardan bazı çarpıcı cümleleri buraya almakta yarar görmekteyim:             “…atalarımızın yaptığı en büyük, en şerefli ve en mukaddes iş, M.Ö. üç bininci yılda, yıllarca, aylarca yol alıp İtalya çizmesine yerleşmesi ve Pelasg, Tur, Saka Türk kavimlerinden oluşan Trakinya, Veyi, Roma, Alba gibi krallıklar, şehirler kurması, dünyada ilk defa senatoyu yaratması, Kadastro adlı  ilk kanunu, hukuk kitaplarını oluşturması, tüm dünyanın bugün kullandığı ve Latin Alfabesi dediği alfabeyi yaratması, dini anlayışları, yer-gök tanrılarını, baştanrı mefhumunu ortaya çıkarması ve Antik Yunan ve Roma kültürünün sonraları üzerine kurulduğu büyük kültürün temelini herkesten önce atmasıdır…”             Bilindiği gibi zaman zaman, birileri ortaya çıkıp, Türkiye’den toprak talebinde bulunmaktadır. Hat da, Yunanlılar’ın, Megalo-İdea’sında, İstanbul’u almak bile vardır ve bu yüzden, bu büyük kentimize hala Kostantinapol demektedirler. Kazımoğlu, bunlara da şu cevabı vermektedir:             “…Benim halkımı bugün suçlayıp İstanbul’u talep edenlere aykırı olarak bu düşünceye vardım ki, o zaman biz de Roma’yı talep etmeliyiz ve bu meselede Hristiyanlar kendilerini haklı sayıyorsa biz de kendimizi haklı saymalıyız.             …bizim hayranlıkla okuduğumuz Yunan ve Roma kültürü atalarımızın yarattığı kültür üzerinde durmaktadır. Şunu da aklımıza sokmadık ki, bugüne kadar bize akıl öğretmeye kalkanlara bir zaman bizim ulu atalarımız akıl öğretmiştir ve o zaman biz Türkler dünyada herkesten önde olmuşuz, büyük işler yapmışız.             …Biz tarihi yaratıp yaşatanların torunlarıyız. Biz sefalet uykusundan uyanıp büyüklüğümüzü kavramalıyız, yüceliğimize inanmalıyız ve inandırmalıyız. Dedelerimiz gibi büyük, yüce olmanın yolunu bulup onu takip etmeliyiz…”                        Böyle bir Milletin, son yıllarda ne durumlara düşürülmüş olduğunu, içimiz sızlayarak izliyoruz. Avrupa’daki kıytırık devletler, Türkiye’yi yönlendirip, yönetme arzusu içindedirler! Ne yazık ki, Türkiye’den de böylelerine çanak tutulmakta, Yüce Milletimiz aşağılanmaktadır. Oysa ki, Kazımoğlu’nun dediği gibi;             “…İtalya’da Latinler’den önce her alanda kültür meydana getirenler Etrüskler olmuştur. Öyle ki, bugün İtalya’nın dini de, dili de, hukuku da, alfabesi de, edebiyatı da, adet, gelenek ve görenekleri de, devlet kuruluşu da, politikası da; yani İtalyan milletinin dayandığı, onun var olmasını sağlayan her ne varsa, hepsi şu veya bu şekilde eski Etrüskler, Tursakalar ve Proto-Türklerle bağlantılıdır.             …Helenizme, yani antik devre kadar Yunanlılarla, Latin’lerin yaşadığı bu arazide bir kültür meydana getiren kavim, Türk kavimleridir. Peki, bu Türk kavimleri bu topraklara ne zaman ve nasıl geldiler? Onların oluşturdukları bu büyük kültürü Yunanlılar ve Latin’ler nasıl inkar edebiliyor? Etrüskler, Tursakalar ve Proto-Türkler adıyla anılan bu topluluklar Pelasg, Tur ve Saka kavimlerinden oluşmuş birliklerdir ve aynı soydan gelmektedirler.             …Avrupa’ya dini getiren Etrüskler olmuştur.             …Alfabeyi bulanlar Pelask adlı Türk Kavmidir. Onlar Turlar’dan ve Sakalar’dan önce Yunanistan’a yerleşmiş, uzun yıllar boyu orada yaşamış, Yunanlılar’a hükmetmiş, kültür yaratmış ve daha sonra bir kısmı Balkanlar’da kalarak, bir kısmı Anadolu ve Ege Adalarına, daha büyük bir kısmı ise Yunanistan’dan İtalya’ya göç etmişlerdir.”             Şimdi bu gerçeklerden hareketle biz, Yunanistan ve İtalya topraklarında hak iddia etmeli miyiz? Ya da Yunanlı, benim topraklarım üzerinde hak iddia ettiğinde, biz de tarihi gerçekleri öne sürüp, onlardan toprak talebinde mi bulunmalıyız?..               ROMA Kralları Türk Mü İdiler?             Samir Kazımoğlu’nun verdiği önemli bilgileri okumaya devam edelim:             “…Türk gelenek ve görenekleri çerçevesinde yeni Roma şehri meydana gelmiştir. Roma isminin Romülüs’ten mi, yoksa Romülüs’ün Roma’dan mı türediği belli değildir. Latin tarihçiler ne derlerse desinler, M.Ö. 753 ile 509 yılları arasında Roma tahtı üzerinde hüküm sürmüş olan kralların hepsi Etrüsk-Tursaka kavminin bireyleridir…”             Şu çarpıcı bilgileri de lütfen dikkatle okuyunuz:             “…Sakalar, Türklerin atalarıdır. Şunu da kabul etmek gerekir ki, bugün yaşayan Ukraynalılar, Saka ve İskit kavimlerinin torunlarıdır. Tıpkı Roma’yı kuran Etrüsk ve Tursakalar gibi. İtalyanlar’ın da en az yüzde ellisi Roma’yı kuran o milletin torunlarıdır, şu da kabul edilmelidir ki ünlü Makedonyalı İskender bile İtalya Yarımadasına gelip büyük devletler kuran Belosakalar’ın torunudur.             …Yeryüzünde toprakların yaşanabilir hale geldiği ilk zamanlardan bugüne kadar Kafkasya, Orta Asya, Karadeniz Sahilleri, Anadolu sadece Türklerin vatanı olmuştur. Türkler buralara hiçbir taraftan göç etmemişlerdir. Aksine buralarda yaratılmışlardır. Avrupalı bilim adamları, Kafkasya’nın en eski sahiplerinin Farslar olmadığını ispat etmişlerdir.”             Onlarca imparatorluklar; devletler, beylikler kuran ecdadımız, hiçbir zaman düşmanlar tarafından mağlup edilememiştir. Büyük bir Türk Devletini, başka bir büyük Türk Devleti ortadan kaldırmıştır! Mesela Göktürk İmparatorluğunun yıkılışını sağlayanlar Uygur Türkleridir!.. Türk Devletlerinin yok oluşlarının bir başka nedeni ise, içlerine sızan hainlerdir… Nitekim Etrüskler’in de Tursakalar’ın da İtalyanlar tarafından katledilip tarih sahnesinden silinmelerine neden olan olaylar, içteki hainlerin, düşmanla işbirliği yapmalarıyla başlamıştır… Ne yazık ki bugün de Türkiye’nin iç ve dış düşmanları vardır ve bunlar el-ele vererek, Türkiye’nin altını oymaya çalışmaktadırlar. Bir başka deyişle bugün Ülkemiz, düşmanlar tarafından çepe-çevre kuşatılmış durumdadır. İyi ki bugün ülkemizde güvenle yaşayabilecek imkânlara sahibiz. Güçlü bir ordumuz, polisimiz ve Devletimiz vardır.  
Ekleme Tarihi: 19 Ekim 2023 - Perşembe

TÜRK TARİHİ HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

BAŞKENT’TEN SELAM

 

TÜRK TARİHİ HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

            Azerbaycanlı Prof. Dr. Samir Kazımoğlu’nun, Etrüskler ile ilgili eseri hakkında okurlarımıza ayrıntılı bilgiler vermiştim. Genç yaşında geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiş olan Kazımoğlu, söz konusu eserinin sunuşunda ilginç bilgiler vermekte, belgeler sunmaktadır. Uzun açıklamalardan bazı çarpıcı cümleleri buraya almakta yarar görmekteyim:

            “…atalarımızın yaptığı en büyük, en şerefli ve en mukaddes iş, M.Ö. üç bininci yılda, yıllarca, aylarca yol alıp İtalya çizmesine yerleşmesi ve Pelasg, Tur, Saka Türk kavimlerinden oluşan Trakinya, Veyi, Roma, Alba gibi krallıklar, şehirler kurması, dünyada ilk defa senatoyu yaratması, Kadastro adlı  ilk kanunu, hukuk kitaplarını oluşturması, tüm dünyanın bugün kullandığı ve Latin Alfabesi dediği alfabeyi yaratması, dini anlayışları, yer-gök tanrılarını, baştanrı mefhumunu ortaya çıkarması ve Antik Yunan ve Roma kültürünün sonraları üzerine kurulduğu büyük kültürün temelini herkesten önce atmasıdır…”

            Bilindiği gibi zaman zaman, birileri ortaya çıkıp, Türkiye’den toprak talebinde bulunmaktadır. Hat da, Yunanlılar’ın, Megalo-İdea’sında, İstanbul’u almak bile vardır ve bu yüzden, bu büyük kentimize hala Kostantinapol demektedirler. Kazımoğlu, bunlara da şu cevabı vermektedir:

            “…Benim halkımı bugün suçlayıp İstanbul’u talep edenlere aykırı olarak bu düşünceye vardım ki, o zaman biz de Roma’yı talep etmeliyiz ve bu meselede Hristiyanlar kendilerini haklı sayıyorsa biz de kendimizi haklı saymalıyız.

            …bizim hayranlıkla okuduğumuz Yunan ve Roma kültürü atalarımızın yarattığı kültür üzerinde durmaktadır. Şunu da aklımıza sokmadık ki, bugüne kadar bize akıl öğretmeye kalkanlara bir zaman bizim ulu atalarımız akıl öğretmiştir ve o zaman biz Türkler dünyada herkesten önde olmuşuz, büyük işler yapmışız.

            …Biz tarihi yaratıp yaşatanların torunlarıyız. Biz sefalet uykusundan uyanıp büyüklüğümüzü kavramalıyız, yüceliğimize inanmalıyız ve inandırmalıyız. Dedelerimiz gibi büyük, yüce olmanın yolunu bulup onu takip etmeliyiz…”           

            Böyle bir Milletin, son yıllarda ne durumlara düşürülmüş olduğunu, içimiz sızlayarak izliyoruz. Avrupa’daki kıytırık devletler, Türkiye’yi yönlendirip, yönetme arzusu içindedirler! Ne yazık ki, Türkiye’den de böylelerine çanak tutulmakta, Yüce Milletimiz aşağılanmaktadır. Oysa ki, Kazımoğlu’nun dediği gibi;

            “…İtalya’da Latinler’den önce her alanda kültür meydana getirenler Etrüskler olmuştur. Öyle ki, bugün İtalya’nın dini de, dili de, hukuku da, alfabesi de, edebiyatı da, adet, gelenek ve görenekleri de, devlet kuruluşu da, politikası da; yani İtalyan milletinin dayandığı, onun var olmasını sağlayan her ne varsa, hepsi şu veya bu şekilde eski Etrüskler, Tursakalar ve Proto-Türklerle bağlantılıdır.

            …Helenizme, yani antik devre kadar Yunanlılarla, Latin’lerin yaşadığı bu arazide bir kültür meydana getiren kavim, Türk kavimleridir. Peki, bu Türk kavimleri bu topraklara ne zaman ve nasıl geldiler? Onların oluşturdukları bu büyük kültürü Yunanlılar ve Latin’ler nasıl inkar edebiliyor? Etrüskler, Tursakalar ve Proto-Türkler adıyla anılan bu topluluklar Pelasg, Tur ve Saka kavimlerinden oluşmuş birliklerdir ve aynı soydan gelmektedirler.

            …Avrupa’ya dini getiren Etrüskler olmuştur.

            …Alfabeyi bulanlar Pelask adlı Türk Kavmidir. Onlar Turlar’dan ve Sakalar’dan önce Yunanistan’a yerleşmiş, uzun yıllar boyu orada yaşamış, Yunanlılar’a hükmetmiş, kültür yaratmış ve daha sonra bir kısmı Balkanlar’da kalarak, bir kısmı Anadolu ve Ege Adalarına, daha büyük bir kısmı ise Yunanistan’dan İtalya’ya göç etmişlerdir.”

            Şimdi bu gerçeklerden hareketle biz, Yunanistan ve İtalya topraklarında hak iddia etmeli miyiz? Ya da Yunanlı, benim topraklarım üzerinde hak iddia ettiğinde, biz de tarihi gerçekleri öne sürüp, onlardan toprak talebinde mi bulunmalıyız?..

 

            ROMA Kralları Türk Mü İdiler?

            Samir Kazımoğlu’nun verdiği önemli bilgileri okumaya devam edelim:

            “…Türk gelenek ve görenekleri çerçevesinde yeni Roma şehri meydana gelmiştir. Roma isminin Romülüs’ten mi, yoksa Romülüs’ün Roma’dan mı türediği belli değildir. Latin tarihçiler ne derlerse desinler, M.Ö. 753 ile 509 yılları arasında Roma tahtı üzerinde hüküm sürmüş olan kralların hepsi Etrüsk-Tursaka kavminin bireyleridir…”

            Şu çarpıcı bilgileri de lütfen dikkatle okuyunuz:

            “…Sakalar, Türklerin atalarıdır. Şunu da kabul etmek gerekir ki, bugün yaşayan Ukraynalılar, Saka ve İskit kavimlerinin torunlarıdır. Tıpkı Roma’yı kuran Etrüsk ve Tursakalar gibi. İtalyanlar’ın da en az yüzde ellisi Roma’yı kuran o milletin torunlarıdır, şu da kabul edilmelidir ki ünlü Makedonyalı İskender bile İtalya Yarımadasına gelip büyük devletler kuran Belosakalar’ın torunudur.

            …Yeryüzünde toprakların yaşanabilir hale geldiği ilk zamanlardan bugüne kadar Kafkasya, Orta Asya, Karadeniz Sahilleri, Anadolu sadece Türklerin vatanı olmuştur. Türkler buralara hiçbir taraftan göç etmemişlerdir. Aksine buralarda yaratılmışlardır. Avrupalı bilim adamları, Kafkasya’nın en eski sahiplerinin Farslar olmadığını ispat etmişlerdir.”

            Onlarca imparatorluklar; devletler, beylikler kuran ecdadımız, hiçbir zaman düşmanlar tarafından mağlup edilememiştir. Büyük bir Türk Devletini, başka bir büyük Türk Devleti ortadan kaldırmıştır! Mesela Göktürk İmparatorluğunun yıkılışını sağlayanlar Uygur Türkleridir!.. Türk Devletlerinin yok oluşlarının bir başka nedeni ise, içlerine sızan hainlerdir… Nitekim Etrüskler’in de Tursakalar’ın da İtalyanlar tarafından katledilip tarih sahnesinden silinmelerine neden olan olaylar, içteki hainlerin, düşmanla işbirliği yapmalarıyla başlamıştır… Ne yazık ki bugün de Türkiye’nin iç ve dış düşmanları vardır ve bunlar el-ele vererek, Türkiye’nin altını oymaya çalışmaktadırlar. Bir başka deyişle bugün Ülkemiz, düşmanlar tarafından çepe-çevre kuşatılmış durumdadır. İyi ki bugün ülkemizde güvenle yaşayabilecek imkânlara sahibiz. Güçlü bir ordumuz, polisimiz ve Devletimiz vardır.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com