HACI BEKTAŞ ŞÖLENLERİ
Türk kültür ve fikir hayatının çok önemli şahsiyetlerinden biri olan Hacı Bektaş Veli, adını taşıyan kentimizde, her yıl düzenlenen törenlerle anılmaktadır. 1975,76 ve 77 yıllarında üç kez bu törenleri izleyebilme olanağını bulmuştum. Yaşamını İstanbul’da sürdüren ozan dostum Adil Ali Atalay’ın aracılığıyla, “Hacı Bektaş’ı Turistik Bakımdan Güzelleştirme Derneği’nin Ankara şubesindeki genç dostlarım, benim kentte konuk edilmemi sağlamışlar ve üç gün süreyle Hacı Bektaş’ta benden ilgilerini esirgememişlerdi. Ne var ki Hacı Bektaş’ta büyük bir kalabalık vardı. Törenleri düzenleme kurulunda görevli olanlar şaşkın haldeydiler. Dostum merhum Ümit Kaftancıoğlu olmasaydı, yatacak bir yer bulamayabilirdim. Onun aracılığı ile bulduğum yer, Kız Meslek Lisesi idi. Bir yatak bulunmuştu ama, ne çarşaf ne de yastık, battaniye vb. vardı!..
Düzenlemenin ilk gününde Üstad Bedri Noyan, Celal Ulusoy ve Prof. Dr. Neşet Çağatay’ın konferanslarını dinlemiştim. Gece ise ozanlar şöleni vardı ve gecenin yıldızı Âşık Mahzuni idi. İkinci gece, ozanlar yarışması yapılmıştı. Hazım Zeyrek başkanlığında Ümit Kaftancıoğlu ve Âşık Hüseyin Çırakman’dan oluşan jüri önünde yarışan ozanlar, Hacı Bektaş Velî’nin fikirlerini konu alan deyişler okumuşlardı. İlk elemeyi geçerek finale kalan âşıklar şunlardı: Şahsenem Bacı, Feyzullah Çınar, Hüseyin Kaçıran, Arabi Demir, Hüdai, Hasan Devrani, Divani, İsmail İpek, Emini Düştü ve Semai…
Final yarışması iki bölümde yapılmış, kimi ozanlar sazıyla, kimileri de salt sözüyle yarışmışlardı. Sazsız yapılan yarışmada birinciliği Hüseyin Kaçıran, ikinciliği Hasan Devrani, üçüncülüğü ise Divani almıştı… Sazıyla yapılan yarışmanın birinciliğini Şahsenem Bacı almış, Emini Düştü ikinci, İsmail İpek de üçüncü olmuşlardı. Ayrıca Arabi Demir, Feyzullah Çınar ve Kul Semai’ye de mansiyon ödülü verilmişti.
Birincilik ödülü alan Hüseyin Kaçıran’ın şiiri şu idi:
HACI BEKTAŞ VE ATATÜRK
Şu müsbet ilimin kapısını açan
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
Bu vatana en çok emeği geçen
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
Yazdıkları yarı Türkçe erenler
Konuştular sözü Türkçe erenler
Kim okuttu bizi Türkçe erenler
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
Uyuma nöbetçi uyan ha uyan
Adını Yeniçeri Mehmetçik koyan
Erkekle kadınlar eşittir diyen
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
İsmin anıldıkça gönüller coşar
Anıtkabir ile Dergâha koşar
Bu dünya durdukça ikisi yaşar
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
Dönder ey tarihçi sayfayı dönder
Eğer bilmiyorsan bileni gönder
En büyük Öğretmen en büyük Önder
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
Gökte aramayın Hak bize yakın
Halka hizmet eden alacak hakkın
Şurdaki oturan canlara bakın
Biri Hacı Bektaş biri Atatürk
Gerçi, Hacı Bektaş Veli ve adı verilen kenti, okuduğum yayınlardan biliyordum ama, bu kentte yaşayıp, havasını teneffüs edip, suyunu içip, insanlarını tanıdıktan sonra, ilçeye de, adı verilen büyük Türk düşünürüne de hayranlığım artmıştı. Hacı Bektaş Külliyesi ve müze, tekrar tekrar girip, gezdiğim mekân olmuştu. Birinci Avlu, İkinci Avlu, Aş Evi, Cami, Mihman Evi, Meydan Evi, Kiler Evi, Üçüncü Avlu, Çilehane, Türbe, Bektaşiliğin yayılmasında büyük emeği olan Balım Sultan makberesi… Ve Müze Müdürü Ali Sümer… Hacı Bektaş Müzesi Müdürlüğü için ideal bir insan. Adam gibi adam Ali Sümer’ı tanımış ve çok sevmiştim. Sonraları bu değerli insanla, zaman zaman Ankara’da da görüşmüştük.
Ali Sümer’le birlikte seyrettiğimiz semahlar, müthiş bir olaydı. Hiçbir halk oyununda, böylesine renkli, değişik, göz alıcı figürler yoktu. Ali Sümer “Anadolu’da Türk Öncüsü Hacı Bektaş” adlı eserinde şöyle yazmaktadır: “Baş açık, ayak yalın, çok renkli Türkmen kıyafetleri giyilir. Çok figürlüdür. Semahın adına göre hareket ve figürler değişir. Bu semahların kökü Orta Asya’daki Türk rakslarına dayanır…” Ali bey, semahların halk oyunu olmadığını söylemişti ama ben şahsen, semahların, halk oyunları festivallerinde de yer almasından yanayım. Zira bu gerçek Türk rakslarının yaygın bir şekilde oynanması gerektiği kanaatindeyim. Yıllar sonra Ali Sümer’in dediği gibi, ben bu oyunlarımızı, Orta Asya Türk cumhuriyetleri ve hatta Çin’in kuzeyindeki Doğu Türkistan’da seyretmiştim.