Çorap Söküğü
MAL DA YALAN MÜLK DE YALAN
Dünyanın binbir türlü hâli var.
Hani şu “gölgeler âlemi...”
Hani şu her gelenin bakıp gittiği “pencere...”
Hani şu insana “umduğunu değil bulduğunu yedirten” kavanoz dipli dünya.
Ah yalan dünya.
*
Kimi su çeker,
Kimi sebze ayıklar.
*
Kimi yufka açar,
Kimi çamaşır yıkar.
*
Kimi köprü bulamaz geçmeye,
Kimi su bulamaz içmeye.
*
Kimi arabasını dağdan aşırır,
Kimi düz ovada yolunu şaşırır.
*
Kimi zengin kız Feride,
Kimi afili delikanlı Ferit.
*
Kimi var övmeye gelmez,
Kimi var yermeye hiç gelmez.
*
Kimi işinde gücünde,
Kiminin donu yok kıçında.
*
Ve kimi var hem şoför mahallinde,
Hem yirmi beş kuruşa,
Hem de “çeşme başında dur da emmimin gızını görim” derdinde.
Ah yalan, şorolop, kavanoz dipli dünya.
*
Demişler ki:
“Dünya ölümlü, gün akşamlı.”
Kazık diken yok.
Geçip gidersin.
Bakıp gidersin.
Yalınayak, başı kabak.
“Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.”
Var biraz da sen oyalan.
*
Bitirirken…
Karacaoğlan der ki:
“Yürü bre yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekin misali
Seni eken biçer bir gün.”