Emine İLKKUTLU İZDAR
Köşe Yazarı
Emine İLKKUTLU İZDAR
 

SEFERTASI

PENCERE’mdeyim   SEFERTASI Evinin dışında beslenme durumu için yiyeceklerin 2, 3 ya da 4 kabın birlikteliğinden oluşan saklama taşıma kabıdır sefertası. Pandemi döneminden alışkanlığım olmuş evden çıkmamak. Zaman zaman Taşucu yeni pazara gidişlerim olur. Çevredeki yeni çok katlı binaları hem de Çin Seddi’ni hatırlatanları gördüğümde bir el ya boğazımı ya da yüreğimi sıkıyor gibi olurum, bocalarım. İşte o çok katlı binaları, her dairesinde yaşayanlarıyla bir sefertası gibi algılarım yıllardır. Yıllar önce yazmıştım yetkililere seslenerek “Her yapılacak binadaki daire başına bir ağaç dikilmeli. Kararını çıkartmak çok mu zor?..” diye. Yinelesem mi?.. Yıl 2008 ay kasım günü hatırlamıyorum. İçel Sanat Kulübündeki sergimiz nedeniyle şairimiz Nafi Çelik ile ben TRT’de sanat sohbeti için Mersin’de radyoya davet edilmişiz. Sohbetimizin akışı içinde takılarım ve giysimle övgüler almakta çok hoşken; zarif kadın sunucumuza doğa ve çevre yorumumda ilk kez sefertası yorumumu yapmıştım. Sanat yaşamımın başladığı Mersin’de eksilen ağaçlıklar alanı sefertaslarıyla dolmuştu. Şimdilerde Taşucu da öyle. İçim çok acıyor. Gelelim sefertasından UĞUR taşlarına. Şöyle ki; Taşucu’nda daimi yerleşik konuma geçmeden önce ilkbaharda geliyor, sonbaharda dönüyordum İzmir’e. Yaz zamanlarında sahilde topladığım taşlar üzerine Taşucu’nun sembolü denizkızı deseni ve tek balık deseni çiziyordum. Uzakdoğu inanışında tek balık şans getirirmiş. Zaman içinde adı uğur taşları oldu. Oğlum Güçhan İzdar’la gelinim Gözde Ataman’ın 14.12.2003 tarihindeki evlenmelerinde “nikah şekerlerine bu taşlardan koyalım” önerimi onayladıklarında çok mutlu olmuştum. Bölgemizde değerbilirlerime, sergi açılışlarında hala armağan ediyorum da, yıl 2003 nire yıl 2023 nire… Yerel medyada Taşucu’nu tanıtan anlamında daha hiç yer almadı. 2004 yılbaşı sayısında DİVA dergisinin teşekkürlerle yer verilen yazı ve fotoğraflardan da eklemeliyim. Tekrar radyo söyleşimize dönüyorum. Söyleşimiz bitmiş teşekkürlerle yolcu ediliyoruz. Yanımda getirdiğim uğur taşlarını avuçlarına koyarken bir taştaki kadın portresine bir kadın sunucuya bakıyorum. Taştaki o küçücük portre model olsa bu kadar olurdu. Bu sıra dışılığı hatırladığımda heyecanlanırım hep. Heyecandayım işte. Silifke’ye ayda iki kere gidiş gelişlerim olur. Taşucu dolmuşuna oturduğum an yol yarım saat olsa da ben kendimi uzun yol otobüsünde gibi hissederim. Sağı solu izlerken sanki bir anda çalınmış, kaybolmuşlar gibi zeytin, portakal, limon, harnup, dut ve nicelerini düşlerim. Çok yıllar evvel Silifke’den Taşucu’na kadar üç gökkuşağını yaşamıştım. Muhteşemdi. Epey zamandır yani yıllardır Taşucu yağmursuz. Bahçemizde greyfurt, limon, mandalin, portakal ağaçları çiçekte mis gibi. Beni unutmayan çiçeklerim de yola çıkmışlar.  
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2023 - Cuma

SEFERTASI

PENCERE’mdeyim

 

SEFERTASI

Evinin dışında beslenme durumu için yiyeceklerin 2, 3 ya da 4 kabın birlikteliğinden oluşan saklama taşıma kabıdır sefertası.

Pandemi döneminden alışkanlığım olmuş evden çıkmamak. Zaman zaman Taşucu yeni pazara gidişlerim olur. Çevredeki yeni çok katlı binaları hem de Çin Seddi’ni hatırlatanları gördüğümde bir el ya boğazımı ya da yüreğimi sıkıyor gibi olurum, bocalarım.

İşte o çok katlı binaları, her dairesinde yaşayanlarıyla bir sefertası gibi algılarım yıllardır.

Yıllar önce yazmıştım yetkililere seslenerek “Her yapılacak binadaki daire başına bir ağaç dikilmeli. Kararını çıkartmak çok mu zor?..” diye. Yinelesem mi?..

Yıl 2008 ay kasım günü hatırlamıyorum. İçel Sanat Kulübündeki sergimiz nedeniyle şairimiz Nafi Çelik ile ben TRT’de sanat sohbeti için Mersin’de radyoya davet edilmişiz. Sohbetimizin akışı içinde takılarım ve giysimle övgüler almakta çok hoşken; zarif kadın sunucumuza doğa ve çevre yorumumda ilk kez sefertası yorumumu yapmıştım. Sanat yaşamımın başladığı Mersin’de eksilen ağaçlıklar alanı sefertaslarıyla dolmuştu. Şimdilerde Taşucu da öyle. İçim çok acıyor.

Gelelim sefertasından UĞUR taşlarına. Şöyle ki; Taşucu’nda daimi yerleşik konuma geçmeden önce ilkbaharda geliyor, sonbaharda dönüyordum İzmir’e. Yaz zamanlarında sahilde topladığım taşlar üzerine Taşucu’nun sembolü denizkızı deseni ve tek balık deseni çiziyordum. Uzakdoğu inanışında tek balık şans getirirmiş. Zaman içinde adı uğur taşları oldu. Oğlum Güçhan İzdar’la gelinim Gözde Ataman’ın 14.12.2003 tarihindeki evlenmelerinde “nikah şekerlerine bu taşlardan koyalım” önerimi onayladıklarında çok mutlu olmuştum. Bölgemizde değerbilirlerime, sergi açılışlarında hala armağan ediyorum da, yıl 2003 nire yıl 2023 nire… Yerel medyada Taşucu’nu tanıtan anlamında daha hiç yer almadı. 2004 yılbaşı sayısında DİVA dergisinin teşekkürlerle yer verilen yazı ve fotoğraflardan da eklemeliyim.

Tekrar radyo söyleşimize dönüyorum. Söyleşimiz bitmiş teşekkürlerle yolcu ediliyoruz. Yanımda getirdiğim uğur taşlarını avuçlarına koyarken bir taştaki kadın portresine bir kadın sunucuya bakıyorum. Taştaki o küçücük portre model olsa bu kadar olurdu. Bu sıra dışılığı hatırladığımda heyecanlanırım hep. Heyecandayım işte. Silifke’ye ayda iki kere gidiş gelişlerim olur. Taşucu dolmuşuna oturduğum an yol yarım saat olsa da ben kendimi uzun yol otobüsünde gibi hissederim. Sağı solu izlerken sanki bir anda çalınmış, kaybolmuşlar gibi zeytin, portakal, limon, harnup, dut ve nicelerini düşlerim. Çok yıllar evvel Silifke’den Taşucu’na kadar üç gökkuşağını yaşamıştım. Muhteşemdi.

Epey zamandır yani yıllardır Taşucu yağmursuz. Bahçemizde greyfurt, limon, mandalin, portakal ağaçları çiçekte mis gibi. Beni unutmayan çiçeklerim de yola çıkmışlar.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Emin Güleç.
(07.04.2023 12:27 - #511)
Sanatçı olmak, sanatı yaşarken eşlik ederek, zenginleştirmek ve farkı fark ettirmek bu olsa gerek. Sanata tüküren, sanat eserlerinden zihninde yarattığı karanlıklar ve ucubelerden kurtulamayanlar, yaşadığımız yerleşkeleri tarım alanlarını imar izni, imar aflarıyla, para ve su taşkınlarına teslimle, içine tüküreler, kimi zamanda geceden kaldırıp yok etme işine başvuranları da unutmadık. Hepimiz; görmeyerek, susarak, itiraz da etmeyerek yapılanlardan sorumluyuz!
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Gülçin Akddmir
(07.04.2023 19:52 - #514)
Tek balığın anlamlı hikayesini Sevgili ressamımız Emine hanımefendiden duymak güzeldi teşekkürler. Sanata saygı sanatçıya üretkenliğine saygı . Sağlıkla daha farklı konularla bizleri tanıştıracağını biliyorum. Yolunuz açık gönlünüz hoş olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com