OYAR BENİ O YÂR !
Kerküklü Türkmen bir iş adamıyla ilginç hayatını kitaplaştırmak için anlaştık. İlk buluşmamız iş yerinde oldu. Çok samimi bir ortamda gençlik aşklarına kadar anlattı. Özellikle Bağdat’taki sevgilisini unutamadığı belliydi.
İkinci buluşmamız evinin bahçesinde gerçekleşti. Bize ikramlarda bulunan genç hanım ikinci eşiymiş. Tanışma faslından sonra hanımı çay servisi yapıp içeri girince iş adamı panikle kulağıma doğru eğilerek “ilk görüşmemizde anlattığım aşk hikâyelerimi sakın kitaba koymayalım. Mümkünse hemen silelim. Yoksa bu kadın oyar beni!” dedi. Karşılıklı gülüştük ve eşi yeniden yanımıza gelince hemen konuyu değiştirdik.
Gollük pası alınca…
Onun hanımından korkarak bana söylediği “oyar beni!” ayağı bende yıldırım hızıyla çağrışımlar yaptı ve Irak Türkmen kültüründe çok önemli yeri olan hoyratlar (ya da horyat) yani cinaslı maniler aklıma geliverdi. Ve hemen muhatabımın zor durumunu dile getiren bir hoyrat yazıverdim;
O yâr beni
Çok kıskanır o yâr beni
Aşklarım yazarsan eğer,
Vallahi de oyar beni!
Eşi ikramlarını bitirip odasına çekildiğinde iş adamına bu dörtlüğü okudum. Haline, ahvâline çok ama çok güldü.
Son söz
İki kez evlenmiş tecrübeli birisi olarak, bu vesileyle yeni evlenecek delikanlılara -ayrıca önümüzdeki ay evlenecek oğullarım Salih ve Yusuf’a- önemli bir tavsiyem olacak. Eşiniz, bir muhabbet esnasında size tatlı dille, güler yüzle, sevecen bir tonla sorsa bile, sakın ola ilk aşkınızı ya da bir sevda hikâyenizi ağzınızdan kaçırmayın. Adını anmayın, imâda bile bulunmayın! Yoksa bittiğinizin resmidir. Bilesiniz ki, kadınlar ağzımızdan lâf almayı çok güzel başarırlar. Cımbızla aldıkları bir lâfı ve adı ise ömür boyu unutmazlar. Kriz anlarında ısıtıp ısıtıp size sunarlar.
Cinas örnekleri
Madem bu yazımızın kahramanı cinas; öyleyse gelin birazcık da ondan bahsediverelim;
“Yazılışları ve söylenişleri aynı ama anlamları farklı olan sözcükleri bir arada kullanma sanatı” diye de tanımlayabileceğimiz cinas, divan ve halk edebiyatlarımızda sıklıkla kullanılagelmiştir. Cinasların en güzellerine Kerkük manilerinde rastlarız. İşte bazı örnekler;
Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya,
Ben yârimden ayrılmam
Götürseler asmaya…
Yara sızlar,
Ok değmiş, yara sızlar.
Yaralının halından,
Ne bilsin yarasızlar.
Derde kerem
Rabbimdir derde kerem,
Yüküm gam, tarlam hicran,
Sürdükçe derd ekerem.
Gam zedeler
Gam vurur, gam zedeler.
Sinemi hakkâk delmez
Delerse gamze deler.
Güle naz,
Bülbüle naz, güle naz,
Geçtim hasret bağından,
Ağlayan çok, gülen az.