Çorap Söküğü
UFO görünmüyor artık…
Kaç zamandır bakıyorum, “N’olacak bu memleketin hâli ?” diye kimse çıkıp sormuyor. Anlaşılan umutsuz vakayız!
Dikkat ettiniz mi?
Kaç zamandır UFO da görünmüyor. Uzaylılar da anladı kuşkusuz bizde hayat olmadığını!
Ne demişti Hüseyin Rahmi: Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez.
*
Duymuşsunuzdur: Uzmanlar, başarı için kahvaltıyı ilk şart koşmuş. 100 yılda 66 Hükûmet eskiten hâlimize bakılırsa, memleketi yönetenlerin kahvaltı yapmak gibi bir alışkanlığı olmadığı ortada!
Yönetenler dedim de...
Yarınların güzel olacağından söz ettiler, bize hep.
Komik olan, seçim meydanlarına inip, “Küçük Amerika”, “Çift Anahtar” sözü verdiler.
Koyun kaval dinler gibi “fasa fiso” dinledik, dinledik, dinledik.
Sandığa gittik. Kamyon kullanır gibi oy verdik. Mevki verdik, direksiyonu emanet ettik. Makama saygıda kusur etmeyip, hizmet bekledik ve Ali Rıza Binboğa’ya kulak verdik:
“Ağlamak yok, gülmek var.
Düşmanlık yok, dostluk var.
Yarınlarda seni sevmek var.
Yarınlarda mutlu günler var.
Yarınlar benim, yarınlar senin
Yarınlar onun, yarınlar bizim.
Daha daha mutluyuz yarınlarda.”
*
Toplandılar… Sarma lahana turşusu kurar gibi kabine kurdular.
Anladık ki “Tek başına bir şey yapamayan insanların bir araya gelip bir şey yapılamayacağına karar vermesiymiş” meğer o toplantılar!
*
Yarınların güzel olacağından söz ettiler, bize hep…
Bilinen “en dayanıklı tüketim malı” olan vatandaşın ömrünü tükettiler.
Kundura giyersin eskir... Pantolon, don, gömlek, fanila, hepsi...
Ne var ki 20 yıldır, 30 yıldır, 40 küsur yıldır Çarşamba Pazarı’na dönen yüzlerini makyajla tazeleyip tekrar geldiler. Bir kez daha, yine, gene…
*
Bir zamanlar özlemdi: KONUŞAN TÜRKİYE.
Şimdi: AĞZI OLAN KONUŞUYOR.
Artık “KONUŞAN TÜRKİYE” yetmiyor bize.
“İŞ YAPAN, ÜRETEN TÜRKİYE” şimdi özlem.
Gelgelelim, üretimin arttığı tek saha, NÜFUS!
Sonra işsizlik, yoksulluk, yozlaşma ve de çürüme...
*
Yarınların güzel olacağından söz ettiler, bize hep…
Latin Alfabesine “Ç” harfini eklediler; “ÇALIŞIN” dediler. ÇALIŞTIK.
İşçi olduk çalıştık; memur, esnaf, sanatkâr... Dünyadan ayrı yaşarcasına, durmaksızın çalıştık. Kim için, ne için?
Yarınların güzel olacağından söz ettiler.
Bugünler dünlerin yarınlarıymış meğer.
Sahi kuzum, UFO görünmüyor artık. Öyle ya, uzaylılar da anladı bizde hayat olmadığını!