PENCERE’mdeyim
Duyan Var mı?
Gözle görülen, görülemeyen tüm canlıların yaşama ve var olma alanı DÜNYA’mız çok hastayım diyor. Bu sesi benim gibi duyanların az olmadığını düşünüyorum.
“Başım ağrıyor
Midem bulanıyor
Karnım ağrıyor
Kalbim sıkışıyor
Ciğerlerim bitti bitiyor
Göremiyorum
Elimi, kolumu arıyorum
Ayaklarım titriyor
Duyamıyorum”
“Çok konuşuyorum duyan var mı?” diyor DÜNYA’mız…
Dağlar, ovalar, yamaçlar ötesi durmadan icat edilen yangınlar, yarılan yollar, devrilen dağlar, kuruyan, taşan göller, eksilen, çoğalan denizler.
Aklını kaybetmiş yağmur, kar, dolu, rüzgar… Say sayabildiğin kadar. Daha ne desin DÜNYA?
Duymayan duyandan çok olunca ne yapar kendi başının çarelerine çakışır işte.
Çocuk yaşımda birçok değerleri öğreten babamın bir anlatısını paylaşmak istiyorum. “Kıyamet nedir” diye sormuş olmalıyız.
Ali İlkkutlu “Kıyamet günü 2 gün 2 gece güneş doğmayacak. Ne de ay yıldızlar doğmayacak. İnsanoğlu o zaman kıyametin kopacağını anlayacak, tövbe edip secdeye varacak.” Alnın secdeye değmekten nasır tutmuş babamın ruhu şad olsun. Kaç yıllardır yaşanıyor kıyamet zamanları. Işıklar içinde olsun.
Niyeyse Sayın Bülent Ecevit’in “Su kullananın, toprak işleyenin” deyişini duyuyorum.