MEVSİMLER DE DEĞİŞTİ
Eskiden Nisanda yağardı kırkikindiler, iki yıldır kendimce gözlemim odur ki, o yağmurlar artık Hazirana kaydı. Orta okul veya lise yıllarında ara ara kırk gün yağan Nisan yağmurları vardı. Bereketti, bolluktu, o yağmurlar hep hasada, harmana çuvala olurdu. Her şey gibi mevsimlerde değişti, bahar yaza, sonbahar hafiften kışa kaydı. Ve bu değişiklikler başta verim ve ürün bolluğu dahil ekonomiyi, sofrayı da olumsuz etkiliyor.
Eskiler demişken, halen kırda, köyde olan haliyle su kuyuları, sarnıçlar vardır. Bir bayır, eğimli yerin aşağı tarafında bulunan su kuyuları. Ve bu kuyularda gelek denilen öyle bir sistem ayarlanmıştır ki bayır aşağı akan yağmur ve kar suları küçük deliklerle kuyunun içine akması ve orada birikmesi sağlanır. Yine aynı şekilde, damdan akan sular borular, hortumlar sayesinde ev yakınlarında bulunan su kuyularında biriktirilir. Kışın kar suyu dahil, yağan yağmur suları boşa gitmez, buralarda birikir ve yazın içme-kullanma suyu olarak aylarca kullanılır.
Ülkemizi genel olarak düşününce hep dağlık, eğimli araziler yanında kurak ve su kısıtı bir yapıya sahiptir. Küresel ısınma ve kuraklık da eklenince zaten yetersiz olan temiz ve kullanılabilir suya ulaşmak oldukça zor ve maliyetli. Şehir alanları her ne kadar su kenarı ve düz yerleşimler tercih edilmiş olsa da ister istemez bir eğimli yapı kaçınılmaz. Bir de aşırı ve plansız betonlaşmanın vermiş olduğu olumsuzlukla birlikte, yağan aşırı ve şiddetli yağışlar, sel, göçük, heyelan vb olumsuzlukları da beraberinde getiriyor.
Küçük, büyük şehirler başta, her türlü yerleşim yanında kırsal kesimler de dahil olmak üzere, zor coğrafik şartların, engebeli yapının vermiş olduğu olumsuzluğu, bir avantaja çevirsek, bina önleri, site içerisi, vadi ağızları vs uygun olan her yere küçüklü, büyüklü kuyular, sarnıçlar, su depoları yapsak, doğal su birikme alanları yanında yapay açık veya kapalı göller, göletler oluştursak, bu birikinti yerlerinde biriken, depolanan suları sebze, meyve, bitki veya yeşil alan sulaması, araba yıkamaları, park, bahçe veya yol-kaldırım temizliği vb amaçlı kullanma suyu olarak kullansak güzel olmaz mı?
Göksu sayesinde çok fazla su sıkıntısı yaşamayan Silifke ve sahil yerleşimler için geçerli olmasa da aynı şekilde köyler, yaylalar için maalesef su büyük bir sorun. Mevcut kuyuların tamiri, tadilatı yanında yeni su kuyuları yapılarak, bir nebze de olsa tarıma destek sağlanmış, özellikle aşırı kurak aylar için susuzluğa, hiç değilse kullanma suyu olarak alternatif bir çözüm bulunmuş olur.
Böylesi yapıların inşası, yer temini, güvenliğin sağlanması gibi maliyetleri, kimlerin-nasıl yapacağı, kullanımının nasıl olacağı, insan ve çevre sağlığına etkisi, böceklenme, kötü koku vb olumsuzluklar ve daha nice çoklu boyutuyla ele alınıp, fizibilite çalışmalarının yapılması gereken detaylı bir konu olmakla birlikte, boşa akıp giden, sele dönen, can ve mal kayıplarına yol açan sağanak yağmurları gördükçe aklıma gelen bir husus, iklim değişikliği, küresel ısınma ve kuraklık yanında karbon ayak izinin azaltılması anlamında küçük bir çözüm. Neden olmasın?
KARA ÇADIRIN KARA EVLADI