İskandinavya gezisi - 1
Yıllardan beri çok istediğim, Noel zamanında İskandinavya ülkelerinde karayolundan gitmek ve bu kış şartlarında karlı yollarda araba kullanmaktı. Nitekim bu isteğimi bu sene gerşekleştirmek için yola çıktık. Hedef son durak Finlandiya Nurmes şehri. Kış şartlarına göre donatılmış arabamda, kış lastikleri ve kar zinciri elbette zorunluluk. Rotamızı şöyle belirledik. Almanya’dan sonra Danimarka, İsveç ve feribotla Finlandiya ve sonrasında tekrar karayoluyla hedefimiz Nurmes.
Almanya’da ilk durağımız Kiel şehri oldu. Baltık kıyısındaki bu şirin liman şehrini Noel öncesinde süslenmiş ve ışıklandırılmış olarak bulduk. Kiel, Baltık kıyısında ticaretiyle, turizmiyle önemli bir merkezdir. Haziran ayında yapılan Kiel Haftası, 19.yüzyılın sonundan bu yana Kiel’de düzenlenen bir yelken yarışmalarıdır. Dünyanın en büyük yelken spor etkinliklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Elbette hedef, dünya çapında bir pazarlamayla yelken sporuna gönül verenleri buraya çekerek, Kiel’in turizmini dolayısıyla ekonomik potansiyelini yukarı çekmektir.
Kiel’den karlı bir sabah yola çıktık. Karayoluyla 7 kilometrelik “Strorebaelt köprüsüne” 18 EUR ödeyerek Baltık denizinin üstünden yaklaşık 4 saatlik bir yolculuktan sonra Kopenhag’a vardık. Danimarka’nın bu güzel şehri benim her zaman ilgimi çekmiştir. İki gün boyunca Noel öncesi Kopenhag’ı gezdik. Şehir merkezi yürüme yollarıyla adeta bir müze. Elbette meşhur “denizkızı” heykelini görmeden gidemezdik. Christian Andersen’in masal kitabında yarattığı Undine efsanesine dayandırdığı bir masal kahramanıdır. 1913 yılında bu masal efsanesi bronz ve granit madenlerinden heykele dönüştürülmüştür. “Deniz Kızı” heykeli Carl Jacobsen tarafından finanse edilerek, Kopenhag şehrinin sembolü yapılmıştır. Burayı gezerken; Yetil Özkan büyüğümüzün Taşucu balıkçılık festivali sırasında yarattığı ve kaleme aldığı romanı sonrasında İsmail Güler abimiz tarafından fotoroman olarak yayınlanan “Deniz Kızı” aklıma geldi.
Kopenhag’ı gezdikten sonra günün yorgunluğunu atabileceğiniz gastronomisini ve publarını unutmamak lazım. Özellikle ‘Smorrebrod’ denilen açık sandviçleri çok meşhurdur. Cafe Petersborg da bir öğle yemeğinde bu lezzeti tatmanızı tavsiye ederim. Ve Avrupa’da ilk ona giren hakiki Napoli pizzası yapan İtalyan lokantası ‘Baest’ de bir akşam yemeğini unutmamak lazım. Kopenhag Nyhavn bölgesinde yan yana dizilmiş İrlanda publarında canlı müzik eşliğinde geceyi sonlandırabilirsiniz.
Dip not olarak yazmakta fayda var. İskandinav ülkelerinde TL karşında hesapladığınızda yeme içmenin maliyeti oldukça yüksek çıkabilir. Onun için TL paritesinde düşünmeyip o ülkenin harcama birimi gibi düşünmek gerekir diyelim ve bundan sonraki yazımızın devamının İsveç olacağını söyleyelim.
Dr. Halil Dölek
Article in English
Scandinavia trip 1.
For years I have wanted to go overland to Scandinavia at Christmas time and drive on snowy roads in the winter. So, this year we set off to fulfil this wish. The final destination was Nurmes, Finland. My car was equipped for winter conditions, winter tires and snow chains are of course obligation. We determined our route as follows: After Germany, Denmark, Sweden, and Finland by ferry and then to Nurmes again by road.
Our first stop in Germany was the city Kiel. We found this charming port city on the Baltic coast decorated and illuminated before Christmas. Kiel is an important centre of trade and tourism on the Baltic coast. “Kiel Week” in June is a sailing competition that has been held in Kiel since the end of the 19th century and is considered one of the biggest sailing sporting events in the world. The aim, of course, is to attract sailing enthusiasts with worldwide marketing and to boost Kiel's tourism and thus its economic potential.
We set off from Kiel on a snowy morning. We paid 18 EUR for the 7-kilometer “Strorebaelt bridge” by road and arrived in Copenhagen after a 4-hour journey over the Baltic Sea. I have always been interested in this beautiful city of Denmark. We visited Copenhagen for two days before Christmas. The city centre is like a museum with its walking paths. Of course, we couldn't leave without seeing the famous "mermaid" statue. She is based on the legend of Undine created by Christian Andersen in his tale book. In 1913, this fairy tale legend was sculpted from bronze and granite. The "Mermaid" statue was financed by Carl Jacobsen and became the symbol of the city of Copenhagen. While I was visiting this place, I remembered the "Mermaid", which was created and written by our Yetil Özkan during the Taşucu fishing festival and published as a photo-novel by İsmail Güler.
After visiting Copenhagen, you should not forget its gastronomy and pubs where you can relieve the tiredness of the day. Especially the open sandwiches called "Smorrebrod" are very famous. I recommend you to taste this flavour for lunch at “Cafe Petersborg”. And don't forget to have dinner at “Baest”, an Italian restaurant serving genuine Neapolitan pizza, which ranks in the top ten in Europe. You can end the night with live music in the Irish pubs lined up side by side in Copenhagen's Nyhavn district.
It is useful to write as a footnote: When you calculate the cost of eating and drinking in Scandinavian countries against Turkish lira, it can be quite high. For this reason, let's say that you should not think in Turkish lira parity and think like the spending unit of that country. And let's say that the continuation of our next article will be Sweden journey.
Dr. Halil Dölek