BAŞKENT’TEN SELAM
SİLİFKE FESTİVALİNE DAVET EDİLMEDİM!...
Silifke’nin fahri (onursal) hemşehrileri, Başkan B. Ali Öngel ile
Silifke Festivalini, Silifke Belediyesi başlattı ve sürdürmektedir. O tarihteki Belediye Başkanı Ali Önder CHP’li, festivalin teorisyeni ve yönetmeni Cavit Erden Adalet Partili, Belediye Meclisi adına festival düzenleme kurulunda yer alan Arif Kadıoğlu MHP’li idi… Yani bütün Silifkeli hemşehrilerim, festivalde söz sahibi idiler. Bu birlik ve beraber nedeniyledir ki, festivalimiz bu yıla kadar aralıksız devam etmiştir.
Yarım yüzyıllık Silifkeli’liğim, bana çok sayıda Silifkeli dost kazandırdı. Bu dostlarımdan bazıları, bu yılki festivale neden katılmadığımı sordular. Telefonla arayıp, uzun uzadıya ısrar ederek, “gel benim misafirim ol” diyenler oldu. Ama gitmedim, gidemedim! Hani davetsiz düğüne… gider derler ya… biraz da o yüzden…
Benim Silifkeli hemşehrilerim, musikiyi de, müzisyeni de çok iyi bilir ve değerlendirir. Bu nedenledir ki, Türkiye’nin ünlü bütün ses ve saz sanatçıları, Silifke festivallerinde sahne almışlardır. Silifke’ye gelemeyen tek ses sanatçısı merhum Zeki Müren’dir. O da gelecekti ama ömrü vefa etmedi!.. Keza amatör ses yarışmalarımızda başarılı olup dereceye girenler arasından (Sabahat Akkiraz, Seyfettin Tomakin, Faruk Tınaz vb. gibi) ünlü ses sanatçıları çıkmıştır.
Bendeniz 85 yaşındayım. Özel meraklarım yüzünden, Türkiye müzik aleminde kim kimdir bilirim. Görmesem de, dinlememiş de olsam, bir kişi sanatçı ise, en azından onun adını işitmişimdir. Gelin görün ki, bu yılki festivale sanatçı olarak çağırılmış olan kişilerin isimlerini dahi duymadım!.. Bir de adı “uluslararası” olan festivalimize Kıbrıs’ı saymazsak, sadece Moldova Cumhuriyeti’nin, Gagauz Özerk Bölgesi’ndeki bir köyden bir halk oyunları grubunun katılmış olduğunu üzülerek öğrendim!...
Türk sanat musikisinin usta isimlerinden bestekar Avni Anıl, defalarca Silifke festivallerine katılarak, koroları yönetmiş, yarışma jürilerinde yer almıştır… Bedia Akartürk, bugün hâlâ aşılamamış olan, en büyük kadın ses sanatçısıdır… Bendeniz, Silifke Belediye Meclisi kararı ile Silifke’nin 1 numaralı fahri hemşehrisiyim… Belediye Meclisimiz daha sonra Avni Anıl ile Bedia Akartürk’e de fahri hemşehrilik ünvanı ve belgesi vermiştir.
Fahri, yeni onursal hemşehrilik, lâf olsun diye verilmez!.. Bu kişiler ile istişari temaslarda bulunularak, festivaller konusunda bilgi ve öneri alınmalıdır. Zira, böylesi onurlu bir ünvanı almış olan kişi, Silifke için yapabileceği her şeyi severek ve hiçbir şey beklemeden yapacaktır…
Örneğin Türkiye dışından davet edilen Moldova-Gagauzya’nın Kazayak Köyü halk oyunları topluluğunun Silifke’ye geleceği hususunda benden bir bilgi istenilmiş olsaydı, grupla birlikte bir-iki gazetecinin de gelmeleri sağlanır, Silifke’mizin, o ülkede tanıtılması için gereken propaganda yapılırdı… Ayrıca, Kazayak doğumlu olduğunu bildiğim, Milletvekili İvanna Köksal’ın da grupla birlikte Silifke’ye geleceğini bilseydim, Şair olan İvanna Hanımın da iştirakiyle, Silifke’de, “Uluslararası, Türk Dünyası Şairler Şöleni” düzenler, festivalimizi daha da renklendirirdik.
Evet, bu yazıdan da anlaşılacağı gibi, ben aradan yarım yüzyıl geçtikten sonra, bir anlamda kuruluşunda ve yaşatılmasında büyük payım olan Silifke Uluslararası Folklor ve Müzik Festivali’ne davet edilmedim. Merak edenlere bu bilgiyi sunmak istedim. Tabii, Bedia Akartürk isminin de kimsenin aklına gelmemiş olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek!..