SİLİFKE’NİN BAŞIBOŞ KÖPEKLERİ Epey zamandır Silifke’nin ana caddelerinde ve insanların en yoğun olduğu yerlerde görüyoruz onları: Kaldırımlarda sere serpe uzanmış yatıyorlar çoğu zaman... İnsanları tedirgin ettikleri, hatta saldırdıkları durumlar da yaşanıyor. Şehir içinde seyir halindeki araçların ansızın önüne atlayıp trafiği tehlikeye attıkları da oluyor. Özellikle akşam saatlerinde belli caddelerde adeta bir “çete halinde” araçların etrafını sarıp sürücüleri korkutuyorlar. Ve ırmak kenarında akşam yürüyüşüne çıkan bir kısım Silifkeliler de yürüyüş güzergahlarında onlarla karşılaştıklarında ister istemez bir korku ve panik duygusuna kapılıyorlar. Aşağıdaki fotoğrafta da görüleceği üzere asma köprünün tam ortasında sere serpe uzanıp insanların geçişlerine engel olanları da var. Silifke’nin başıboş köpeklerinden bahsediyorum. Biliyorum ki, Silifke’de yaşayanlar şehir hayatının tam kalbinde yer alan ve sayıları her geçen gün daha da artan bu “başıboş köpekler”den oldukça rahatsız ve bu konudaki rahatsızlık günlük konuşmalardan da anlaşılıyor. Özellikle Silifke’ye ilk kez ya da uzun bir aradan sonra yeniden gelenler de durumun farkında ki, Silifke sokakları ile caddelerindeki bu görüntünün Silifke’ye yakışmadığını dile getiriyorlar. Haklılar… Biz Silifke’de yaşayanlar da bu görüntüleri yakıştıramıyoruz şehrimize. Ancak birileri yakıştırıyor olsa gerek ki, sorunun çözümüne yönelik kıllarını bile kıpırdatmıyorlar: Kim onlar? Bu şehri yönetenler, bizim seçtiklerimiz, “yerel” yöneticilerimiz… Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama ve caddelerinde-sokaklarında hiçbir tehlikeye maruz kalmadan rahat ve özgür bir şekilde yürüyebilme hakkımızın temini çabası içerisinde olması gereken pek sayın yöneticilerimiz onlar. Peki, bu sorunu çözmek adına ne yapılabilir? Modern hayvan barınakları yapılabilir mi, örneğin? Başka şehirlerde benzerlerini gördüğümüz, hayvan dostlarımızın konakladığı barınaklar bunlar… İnsanların istediği zaman ziyaret edebildikleri, hayvan dostlarımız için yiyecekler bırakabildikleri güvenli yaşam alanları yapmak çok da zor olmasa gerek. Yapanlar yapıyor çünkü. Başka yerlerde, “duyarlı” ve “bilinçli” yerel yöneticiler, şehirlerinde yaşayan yurttaşlar için bir sorumluluk bilinci ile bu sorunu da çözüyorlar. Peki bizim şehrimizde bu sorunu kim çözer? Sorumluluk Silifke Belediyesinde mi, Büyükşehir Yasası ile belli alanlarda tabi olduğumuz Mersin Büyükşehir Belediyesinde mi? İsterseniz bu sorunun cevabını bu konuda bir yargı kararına da konu olan bir olayı anlatarak bulmaya çalışalım: Silifkeli emekli bir vatandaş, 2019 senesinde Göksu Çay Bahçesi civarında yürüyüş yaparken bir sokak köpeğinin saldırısına uğrar ve bacağından yaralanır. Bunun üzerine mağduriyet yaşayan vatandaşımız, uğramış olduğu zararın tazminine yönelik yargısal süreç başlatır. Bu konuda idarenin hizmet kusurundan kaynaklı sorumluluğunun olduğu iddiası ile açılan davada Mersin 2. İdare Mahkemesi vatandaşı haklı bulur. Bu bağlamda, Mahkemenin gerekçeli kararındaki şu satırlar önemlidir: “… sahipsiz hayvanların, başta köpekler olmak üzere, korunması, bakım  ve  gözetimi, saldırgan olanlarının eğitilmesi ve sahiplendirilmeleri, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğu anlaşılmaktadır. … Yerleşim merkezlerinde veya bu merkezlerin yakınında toplu halde yaşayan sokak köpeklerinin yaşadıkları alanın doğal bir ortam sayılamayacağı, evsel atıkla beslendikleri ve her zaman yiyecek bulamama ihtimallerinin bulunduğu hususları da dikkate alındığında, kamu hizmetinin devamlılığı esası gereğince belediyelerin görevinin, sokak köpeklerinin gerekli bakım ve kontrollerini yaptıktan sonra alındıkları ortama bırakılmaları ile sona ermeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.” Mersin 2. İdare Mahkemesi, mağdur vatandaş tarafından açılan davada, hem Silifke Belediyesini hem de Mersin Büyükşehir Belediyesini birlikte sorumlu tutsa da, itiraz üzerine dosyayı yeniden ele alan Adana Bölge İdare Mahkemesi, “… 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu'ndan kaynaklı görev ve sorumluluğun, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde büyükşehir belediyelerine ait olduğu anlaşıldığından, olayda hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılan Silifke Belediye Başkanlığı…”nı hasım olmaktan çıkartıp sorumluluğu tek başına Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığına yükler. Yani öyle anlaşılıyor ki, Silifke’de her gün sokaklarda, caddelerde karşılaştığımız sahipsiz başıboş köpeklerin, -Mahkeme kararında belirtildiği haliyle- “… korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanlarının eğitilmesi ve sahiplendirilmeleri, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumluluk” Mersin Büyükşehir Belediyesindedir. Peki, Mersin Büyükşehir Belediyesi, bu can yakıcı konuda, Büyükşehir Yasası gereği sorumlu olduğu Silifke’de sorunun çözümüne yönelik gerekli önlemleri alır mı? Mesela, Mersin merkezde olduğu gibi Silifke’de de sahipsiz, başıboş köpeklerin konaklayacakları modern bir hayvan barınağı yapılabilir mi? Buradan, Mersin Büyükşehir Belediyesi yetkililerine seslenmek gerek: Aradan geçen süreçte Silifke’de sınırlı sayıda gerçekleştirdiğiniz hizmetlerinize bir yenisini eklemek ister misiniz? Hazır yerel seçimler de yaklaşırken… Ve MESKİ’nin Silifke’deki kötü performansı nedeniyle Silifkelilerde Belediyenize yönelik tepkiler her geçen gün daha da artmaktayken…  Silifke’nin sahipsiz ve başıboş köpekleri sorununu çözmeyi düşünür müsünüz? Bu noktada; şunu da belirtmeliyim ki; meselenin “hayvan sevgisi” ile falan ilgisi yok, bu konuda herhangi bir yanlış anlaşılmaya da sebebiyet vermek istemem. Can dostlarımız söz konusu olunca hepimiz öyle ya da böyle, bir duyarlılık sağlıyoruz. Kimimiz evlerimizde kedi, köpek besliyor, onları “can yoldaşı” kılıyoruz hayatlarımıza. Kimimiz de sokaklardaki hayvanlardan sevgi ve şefkatimizi esirgemiyor, özellikle de bu boğucu yaz günlerinde can dostlarımız hayatta kalabilsinler diye köşe başlarına kaplarda yemekler ve sular bırakma konusunda hassasiyet gösteriyoruz. Şu hayatta her bir “can”ın ne kadar önemli olduğunun ve hayata kattıklarının tabii ki de ayırdındayız. İnsanların hayvanlardan öğreneceği çok şey olduğunun da farkındayız. Sevgi, sadakat, bağlılık gibi… O yüzden sokaklarda, caddelerde tehlike saçan sokak köpeklerine dair bir önlem alınması, onların barınaklarda konaklamasının sağlanması yönündeki taleplerimizi dile getirdiğimiz zaman içimizdeki hayvan sevgisini kaybetmiş olmuyoruz, aksine onların da sağlıklı bir ortamda yaşaması, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması, bakımı ve gözetimi ile birlikte can güvenliklerinin de sağlanmasını istiyoruz. Bir taraftan da Silifkelilerin hiçbir tehlikeye maruz kalmadan şehir hayatının içinde yaşamalarının temin edilmesini talep ediyoruz. En nihayetinde, bir şehirde insanların sokaklarda, caddelerde, kaldırımlarda rahat, özgür ve güven duygusu içerisinde yürüme haklarının olduğunu ve şehrin yöneticilerinin bu konuda bir “sorumluluk bilinci” ile hareket etmeleri gerektiğini bir kez daha dile getiriyor, Mersin Büyükşehir Belediyesinden -tıpkı diğer şehirlerde olduğu gibi- sorunun çözümüne yönelik somut adımları atmasını bekliyoruz.