SİLİFKE’NİN SEÇİMİ: “DR. MUSTAFA”NIN İKİNCİ BAHARI
Pazar günü sandıklar açılıp oylar sayılmaya başladığında, Silifke’de “değişim”in ayak seslerini duymaya başlamıştık. Saatler ilerledikçe, durum daha da belirgin hale gelmiş, iki aday arasındaki oy oranı farkı daha da artmıştı: Cumhuriyet Halk Partisinin adayı Dr. Mustafa Turgut, rakibi Cumhur İttifakının adayı Milliyetçi Hareket Partili Sadık Altunok’a karşı açık bir üstünlük sağlamıştı. Tahminlerin ötesindeki oy farkı, seçimin galibini nispeten erken saatlerde belli etmişti. Nitekim, seçimde Dr. Mustafa Turgut’u destekleyenler henüz daha oy sayım işlemleri tamamlanmadan sokaklara çıkmışlar, zaferlerini kutlamak için konvoylar yapmaya başlamışlar, Silifke’nin ana caddeleri korna sesleriyle yankılanmış, gökyüzünde rengarenk havai fişekler de patlatılmıştı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde sandıkların tamamı açıldığında kazananın ismi belliydi: Cumhuriyet Halk Partisinin adayı Dr. Mustafa Turgut, 5 yıl aradan sonra -azımsanmayacak bir oy farkı ile- Silifke’nin yeniden Belediye Başkanı seçilmişti. Sayın Turgut’un ilk kez seçildiği 2014 Yerel Seçimlerinde aldığı oy oranı (yüzde 34,8) ile karşılaştırdığımızda, bu seçimlerde elde ettiği yüzde 56,61’lik oy oranı, hatırı sayılır bir başarı… Sayın Turgut ve ekibini tebrik etmeli.
Ancak, elde edilen bu sonucun salt adayın ve ekibinin başarısı olduğunu düşünmüyorum. Ülke genelindeki sonuçlardan da anladığımıza göre, seçmende bir rahatsızlık hali söz konusu. Ülkede nicedir bir şeyler yolunda gitmiyor. Ekonomik göstergeler ortada. Aşırı pahalılıkla birlikte alım gücünün azalması iktidardaki ittifak partilerine bir tepki yarattı haliyle. Seçmen, bu seçimlerde “uyarı”nın da ötesinde bir yaptırım uyguladı iktidara: “İktidarını elinden alabilirim, ben istersem seni değiştirebilirim” mesajını da içeriyordu bu yaptırım. İktidardaki cumhur ittifakı partilerinden Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanı Sadık Altunok’un seçimi kaybetmesinde bu durumun etkisi olduğu kadar kendisi hakkında siyasetle zenginleştiği, siyaseti kendi menfaatleri uğruna kullandığı yönünde öne sürülen iddiaların da etkisi vardı.
Ben burada Dr. Mustafa Turgut’un geçmişte yaptıklarıyla, kendi deyimiyle “Yaptık, Yine Yaparız”la seçimi kazandığını düşünmüyorum. Zira, sayın Turgut’un daha önce bir dönem yaptığı belediye başkanlığında çok iyi sonuçlar ortaya koyduğu da söylenemez. Doğruya doğru, selefi Sadık Altunok’un şu 5 yıllık süreçte Silifke’ye kattıkları daha fazla. Sayın Turgut, başkanlığı döneminde çevre düzenlemesi, aydınlatma/ışıklandırma gibi en basit konularda bile doğru düzgün hiçbir şey yapmamış, yeri yıllardır tartışmalı ve çoğu zaman “rant” iddialarıyla gündeme gelen bir köprü üzerinden anılmıştı yıllardır. Silifke’nin “Mustafa Turgut Köprüsü”, evet, Silifke’ye bir hizmetti, ancak sayın Turgut’la anabileceğimiz daha başka kayda değer ne yapılmıştı, o dönemde?
Siyasette iyi hizmetin her zaman alıcısının olduğunu, seçmenin seçtiği kişiyi -her ne olursa olsun- öyle kolay kolay bırakmadığını düşünenlerdenim. Şimdi geriye dönüp Silifke’de 2019 seçimlerinde muhalefet kanadında ittifakın yapılmadığı ve oyların bölündüğü, o yüzden seçimin kazanılamadığı savunması işin en kolayı. İyi bir belediye başkanı olsaydınız, seçmen sizi bırakmaz ve şehrin on yıllarına damga vururdunuz. Bazı şehirlerde 4 dönem, 5 dönem belediye başkanlığı yapanlar da var. Seçmen bırakmıyor onları.
Ancak, sayın Turgut, madem ki “siyaset sevdası” bir şekilde düşmüş içinize, “Ayrılık da sevdaya dahil,” demişsiniz belli ki, geçen dönem seçimi kaybetmenize rağmen bu dönem yeniden aday olmuşsunuz ve seçmen de -farklı etmenler doğrultusunda- bir kez daha şans vermiş size, “ikinci bahar”ınızda, bu şansı iyi değerlendirmeli, Silifke için gecenizi gündüzünüze katıp çalışmalı, hiçbir bahaneye sığınmadan Silifke’nin kronikleşen sorunlarının çözümüne yönelik adımları “iş bilir ve size zarar vermeyecek” ekibinizle birlikte atmalısınız. Şimdi, üstelik belediye meclisi çoğunluğu da elinizde. Ve büyükşehir de sizinle aynı partiden. Sığınacağınız bir bahane de kalmamışken, yüklendiğiniz sorumluluğun farkında olmalı ve bu güzel şehrin geleceği için canla başla çalışmalısınız. Sizin de gördüğünüz üzere, belediye başkanlığını bıraktığınız 2019 yılındaki Silifke yok artık. Bu süreçte Silifke özellikle nüfus olarak oldukça büyüdü, ekonomik hareketlilik arttı, Silifke’nin trafik sorunu oluştu, Silifke’nin park sorunu sizin döneminizde de vardı, halen de çözülmedi ve daha sayamayacağım bir yığın sorun Silifke’nin şehir hayatına olumsuzluklar kattı. Ve gelinen noktada Silifke’nin kaybedecek zamanı kalmadı.
Silifke halkı -alınan oy oranı göz önünde bulundurulduğunda- büyük bir teveccühle “Doktor Mustafa”yı yeniden başkanlık makamına taşıdı. Bu anlamda Sayın Turgut’un “değişim”e inananları bir kez daha hayal kırıklığına uğratma lüksünün olmadığını düşünüyorum. Ve Şair Edip Cansever’in şiirindeki gibi, “Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.” Sayın Turgut o “anlam”ı doğru okumalı ve o “anlam” doğrultusunda Silifke’yi hak ettiği noktaya taşımalıdır.