Burhan ÜSKÜL
Köşe Yazarı
Burhan ÜSKÜL
 

“BAŞKANIM”LAR

“BAŞKANIM”LAR Yerel seçimlere 40 günden az bir zaman kaldı. 31 Mart’a doğru gidilen süreçte siyaset arenası beklenildiği üzere oldukça hareketli. Özellikle Silifke siyasetindeki son gelişmeler, bünyelerde ayrı bir heyecan dalgası yaratıyor bugünlerde. Kapalı kapılar ardında yapılan birtakım gizli görüşmeler ayyuka çıkıyor kimi zaman: Kimler kimlerle nelerin pazarlığını yapıyor, nereleri paylaşıyorlar, kimlere neler vaat ediliyor, kimler nelerden feragat ediyor, bunları şimdilik kestirmek güç. Ama belli ki seçmen olarak sizden-bizden gizlenen bir şeyler var. Siyasete yön veren insanlar bir şeylerin karşılığında inandıkları değerlerden bir anda vazgeçebiliyorlar. Siyaset en nihayetinde dün inandığı şeye, bugün çok da inanmama sanatı değil mi? Bu, üzerinde sayfalarca yazılabilecek ayrı bir yazı konusu tabii. Bugün anlatacağım şey ise farklı… Bir sürü insan egolarını tatmin etmek için siyaseti bulunmaz bir fırsat olarak görüyor bu topraklarda. Biraz parası varsa, ekonomik anlamda “kendini kurtarmışsa”, yaptığı işten dolayı biraz da tanınıyorsa -çoğu erkek, azı kadın- siyasete bulaşmadan edemiyor. Göz önünde olmanın ve pohpohlanmanın cazibesi de eklenince siyaset bir nevi ego tatmin aracına dönüşüyor. Henüz daha seçilmeden, hatta partisince aday bile gösterilmeden, “aday adayı” iken-“Başkanım,” olunabilen bir şey siyaset. Yani, “Başkanım aşağı, başkanım yukarı” durumu… Öyle zannediyorum ki; destekçileri, destekledikleri adayın belediye başkanı olabilme ihtimalini seviyorlar daha çok. Belediye başkanı olmasından ziyade… O yüzden, henüz siyasi partiler yetkili kurullarında başkan adaylarını belirlemeden önce, piyasada epey “başkanım”lar vardı. Azımsanmayacak bir zaman diliminde (en az 6 ay) “başkanım” oldu onlar. Bilboardlara afili fotoğraflarını astırdılar, uzayıp giden konvoylar yaptırdılar, köylerde-mahallelerde insanları toplayıp sucuk ekmek yedirenler de oldu, kavurma pilav yedirenler de… Bir aday adayının festival döneminde Silifke’nin girişinde anayol kenarına, “Uluslararası Silifke Kültür Festivalinin Silifke’mize hayırlı olmasını dilerim.” şeklinde fotoğraflı devasa bir ayaklı tabela yaptırdığına da şahit olduk: Reklamın boyutu, şekli ve içeriği göz önünde bulundurulduğunda, ilk bakışta, zannedersiniz ki şehrin belediye başkanı kendisi… Öyle bir algı oluşturma çabası ki bu, “İşte başkan,” dedirtiyor insana. Bu, sadece bir örnek… Henüz daha partisi tarafından aday bile gösterilmeden belediye başkanı havalarına girmek de farklı bir “özgüven” olsa gerek. Düğünlerde, cenazelerde de çokça gördük onları. En mutlu anlarda da en kederli anlarda da insanların yanlarındaydı “başkanım”lar: Düğünlerde geline damada çeyrek altın takanları da vardı, tanımadığı insanların cenazesinde üstünün başının tozlanması pahasına mezara kürekle toprak atanları da… Gece olduğunda o gün kaç düğüne, kaç cenazeye gidildiğinin parmak hesabı ile tespit edilmeye çalışıldığı, buradan yola çıkarak adaylık yolunda performans değerlendirmelerinin yapıldığı zamanlardı o zamanlar. Şimdilerde, “başkanım”ların sayısı epey düştü. Çünkü, siyasi partiler kesin adaylarını belirlediler ve 20 Şubat itibariyle listelerini ilçe seçim kuruluna teslim ettiler. Bu aralar daha az “başkanım”la muhatap olmak zorundayız. Sanırım bir “başkanım” da adaylıktan çekildi son anda. Yani yolda, sokakta bir “başkanım”la karşılaşma ihtimalimiz epey azaldı. Silifke büyük bir yer. Köyleri, mahalleleri falan derken, gelinen noktada, “başkanım”lardan birine denk gelmek biraz şans işi. Seçimler, iki “başkanım” arasında geçecek gibi görünüyor. Silifke’nin “şansı” o ki, iki “başkanım” da hayatta gerçek anlamda “başkanım” olabilmiş insanlar: Birisi bir dönem önce resmi anlamda da “başkanım”dı, sonra seçimi kaybetti, şimdilerde küllerinden yeniden doğmak arzusu içerisinde. Her daim “başkanım” diyen destekçilerini de bir an olsun yanından ayırmıyor. Diğeri de halihazırda “başkanım” olan ve “başkanım” olma halini önümüzdeki dönemde de devam ettirmek isteyen biri. Bakalım, 31 Mart’ta hangi “başkanım” kazanacak?  
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2024 - Perşembe

“BAŞKANIM”LAR

“BAŞKANIM”LAR

Yerel seçimlere 40 günden az bir zaman kaldı. 31 Mart’a doğru gidilen süreçte siyaset arenası beklenildiği üzere oldukça hareketli. Özellikle Silifke siyasetindeki son gelişmeler, bünyelerde ayrı bir heyecan dalgası yaratıyor bugünlerde.

Kapalı kapılar ardında yapılan birtakım gizli görüşmeler ayyuka çıkıyor kimi zaman: Kimler kimlerle nelerin pazarlığını yapıyor, nereleri paylaşıyorlar, kimlere neler vaat ediliyor, kimler nelerden feragat ediyor, bunları şimdilik kestirmek güç. Ama belli ki seçmen olarak sizden-bizden gizlenen bir şeyler var. Siyasete yön veren insanlar bir şeylerin karşılığında inandıkları değerlerden bir anda vazgeçebiliyorlar. Siyaset en nihayetinde dün inandığı şeye, bugün çok da inanmama sanatı değil mi? Bu, üzerinde sayfalarca yazılabilecek ayrı bir yazı konusu tabii. Bugün anlatacağım şey ise farklı…

Bir sürü insan egolarını tatmin etmek için siyaseti bulunmaz bir fırsat olarak görüyor bu topraklarda. Biraz parası varsa, ekonomik anlamda “kendini kurtarmışsa”, yaptığı işten dolayı biraz da tanınıyorsa -çoğu erkek, azı kadın- siyasete bulaşmadan edemiyor. Göz önünde olmanın ve pohpohlanmanın cazibesi de eklenince siyaset bir nevi ego tatmin aracına dönüşüyor.

Henüz daha seçilmeden, hatta partisince aday bile gösterilmeden, “aday adayı” iken-“Başkanım,” olunabilen bir şey siyaset. Yani, “Başkanım aşağı, başkanım yukarı” durumu… Öyle zannediyorum ki; destekçileri, destekledikleri adayın belediye başkanı olabilme ihtimalini seviyorlar daha çok. Belediye başkanı olmasından ziyade…

O yüzden, henüz siyasi partiler yetkili kurullarında başkan adaylarını belirlemeden önce, piyasada epey “başkanım”lar vardı. Azımsanmayacak bir zaman diliminde (en az 6 ay) “başkanım” oldu onlar. Bilboardlara afili fotoğraflarını astırdılar, uzayıp giden konvoylar yaptırdılar, köylerde-mahallelerde insanları toplayıp sucuk ekmek yedirenler de oldu, kavurma pilav yedirenler de…

Bir aday adayının festival döneminde Silifke’nin girişinde anayol kenarına, “Uluslararası Silifke Kültür Festivalinin Silifke’mize hayırlı olmasını dilerim.” şeklinde fotoğraflı devasa bir ayaklı tabela yaptırdığına da şahit olduk: Reklamın boyutu, şekli ve içeriği göz önünde bulundurulduğunda, ilk bakışta, zannedersiniz ki şehrin belediye başkanı kendisi… Öyle bir algı oluşturma çabası ki bu, “İşte başkan,” dedirtiyor insana. Bu, sadece bir örnek… Henüz daha partisi tarafından aday bile gösterilmeden belediye başkanı havalarına girmek de farklı bir “özgüven” olsa gerek.

Düğünlerde, cenazelerde de çokça gördük onları. En mutlu anlarda da en kederli anlarda da insanların yanlarındaydı “başkanım”lar: Düğünlerde geline damada çeyrek altın takanları da vardı, tanımadığı insanların cenazesinde üstünün başının tozlanması pahasına mezara kürekle toprak atanları da… Gece olduğunda o gün kaç düğüne, kaç cenazeye gidildiğinin parmak hesabı ile tespit edilmeye çalışıldığı, buradan yola çıkarak adaylık yolunda performans değerlendirmelerinin yapıldığı zamanlardı o zamanlar.

Şimdilerde, “başkanım”ların sayısı epey düştü. Çünkü, siyasi partiler kesin adaylarını belirlediler ve 20 Şubat itibariyle listelerini ilçe seçim kuruluna teslim ettiler. Bu aralar daha az “başkanım”la muhatap olmak zorundayız. Sanırım bir “başkanım” da adaylıktan çekildi son anda. Yani yolda, sokakta bir “başkanım”la karşılaşma ihtimalimiz epey azaldı. Silifke büyük bir yer. Köyleri, mahalleleri falan derken, gelinen noktada, “başkanım”lardan birine denk gelmek biraz şans işi.

Seçimler, iki “başkanım” arasında geçecek gibi görünüyor. Silifke’nin “şansı” o ki, iki “başkanım” da hayatta gerçek anlamda “başkanım” olabilmiş insanlar: Birisi bir dönem önce resmi anlamda da “başkanım”dı, sonra seçimi kaybetti, şimdilerde küllerinden yeniden doğmak arzusu içerisinde. Her daim “başkanım” diyen destekçilerini de bir an olsun yanından ayırmıyor. Diğeri de halihazırda “başkanım” olan ve “başkanım” olma halini önümüzdeki dönemde de devam ettirmek isteyen biri. Bakalım, 31 Mart’ta hangi “başkanım” kazanacak?

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tevfik Ovacık
(22.02.2024 13:20 - #1314)
"Başkanım"lar dönemi kaleminize sağlık... Seçenlerin seçim döneminde değer bulduğu diğer zaman unutulduğu dönem. Keşke demokrasi kapalı kapılar ardındaki menfaatleri değil de halkın faydasını seçtirebilseydi. Öyle olsaydı bu memleket kumaşından küresel değerde elbiseler dikilirdi sanırım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emek Sevdalısı Muhafazakar Milliyetçi
(22.02.2024 13:32 - #1316)
Türkiye’de siyaset başlı başına bir meslek oldukça bu başkanların ve yanındakilerden kurtulamayacağız gibi görünüyor.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com