BAŞKENT’TEN SELAM
KUZEY MAKEDONYA TÜRKLERİ -I-
Silifke Folklor ve Müzik festivallerimize, pek çok ülkenin müzik ve halk oyunları toplulukları katıldı. Silifke’de faaliyette bulunan topluluklarımızın hemen hemen hepsi de, Makedonya’daki düzenlenen festivallerde, Silifke’yi ve ülkemiz temsil ettiler.
Peki benim Silifkeli hemşehrilerim, Sesimiz Gazetemizin değerli okuyucuları, Makedonya’yayı ve bu ülkedeki Türk varlığını yeteri kadar biliyorlar mı?.. Pek sanmıyorum. Bu nedenle kaleme aldığım yazıyı sunuyorum.
***
Yugoslavya’nın dağılmasından sonra, bağımsızlığını ilân ederek, dünya coğrafyasındaki yerini alan Makedonya Cumhuriyeti’nden başka, Yunanistan ve Bulgaristan sınırları içerisinde de, Makedon toprakları bulunmaktadır. Yunanistan Makedonya’sına, “Ege Makedonyası”, Bulgaristan Makedonya’sına ise, “Pirin Makedonyası” denilmektedir. Salt Makedonya Cumhuriyeti adıyla uzun süredir bağımsız bir ülke olarak bütün ülkeler tarafından tanınmış olan bu ülkenin resmi adı da, Yunanistan’ın baskısıyla “Kuzey Makedonya” adını almıştır.
Bağımsız Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, üç parçaya bölünmüş olan Makedonya topraklarının, en geniş alanında yer almaktadır. Ülkenin yüzölçümü 25.713 km. karedir.
Türkiye Cumhuriyeti, Makedonya Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan ülkeler arasında yer almıştır. Çünkü bu ülke ile ülkemizin tarihi bağları vardır. En önemlisi ise bu ülkede, gönlü ve yüreği Türkiye’de olan yüz binlerce insan yaşamaktadır.
Kuzey Makedonya’nın nüfusu 2 milyondan fazladır. Nüfusun yarısını Makedonlar teşkil etmektedir. Az sayıdaki Sırp ve Ulahlar’ı saymazsak, geri kalan insanlar Müslümandır. Müslüman nüfusun çoğunluğunu Arnavutlarla Türkler; bir kısmını da Boşnaklar, Torbeşler, Sancak Türkleri, Pomaklar ve Roman-Çingeneler oluşturmaktadır.
Türkler
Makedonya’da yaşayan Türkleri, ana başlıklar halinde şöyle kümelendirebiliriz. Evlâdı Fatihan, Torbeşler, Boşnaklar, Sancak Türkleri, Arnavutlar ve Roman Türkler.
1. Evlâdı Fatihan
Osmanlı-Türk Devleti’nin Makedonya’yı ele geçirmesiyle birlikte gruplar halinde Anadolu Türkleri bu bölgeye götürülüp iskân edilmişlerdir. Bunların önemli bir kısmı Konya’dan Akdeniz Havzasına uzanan kasaba ve köylerden derlenen Yörüklerdir. Makedonya’daki Yörükler, günümüze kadar gelenek ve göreneklerini korumuşlar, dinlerine ve dillerine kıskançlıkla sahip olmuşlardır. Özellikle Radoviş ve Usturumca kentlerine bağlı köylerde yaşayan Yörüklerin arasında Türkçe’den başka dil bilmeyenler vardır. Ayrıca Pirlepe, Gostivar, Kalkandelen, Valandova, Gevgeli ve Debre kentlerine bağlı köylerde de Türkmen-Yörükler yaşamaktadır.
Son yıllarda Makedonya’da, sağlıklı bir nüfus sayımı yapılmamış olduğundan, Evlâdı Fatihan’ın kesin sayısını söyleyebilmek mümkün değildir.
2. Torbeşler
Makedonlar, Torbeşler’e, “Makedonski Müslüman” demektedir. Yani Makedonya Müslümanları!.. Kimi Makedonlara göre, “Torbeşler’in dilleri Makedonca ama bağlı oldukları din, İslâmdır. Osmanlı imparatorluğu bu topraklara gelince, bunları silah zoruyla Müslüman yapmıştır. Aslında bunların etnik kökenleri Slav’dır!?”
Oysa gerçek öyle değildir. Torbeşler, Osmanlı’dan çok önce Makedonya’ya gelip yerleşen Peçenek, Kuman-Kıpçak gibi Türk boylarına mensup, Türkoğlu Türk’türler. Şayet Osmanlı, Makedonları zorla Müslüman yapmak isteseydi, bu ülkede bir tek Hristiyan kalmazdı. Nitekim Torbeşler, İslâmiyete son derece içten bağlı olup, kendilerini Türk hissetmektedirler...
3. Boşnak
Yani Boşniyak, açıkça anlaşılacağı gibi, Bosnalı demektir. Tamamı Müslüman olan Boşnaklar da Torbeşler gibi, yaşadıkları bölgeye Osmanlı devletinden çok önce gelmişlerdir. Bunlar, Orta Asya’dan kopup, irili ufaklı gruplar halinde, kuzeyden Avrupa’ya gelip yerleşen Türk boylarına mensupturlar. Zamanla kendi dillerini bırakıp, Sırpça-Hırvatça’ya yakın bir dille konuşmaya başlamışlardır. Osmanlı’nın bölgeye gelmesiyle birlikte de hemen İslâmiyeti kabul etmişler ve asırlar boyunca gerçek bir Müslüman gibi yaşamışlardır. Sırplar’ın Bosna-Hersek’te katliam yapmaya başlamaları ile birlikte bir kısım Boşnaklar, gruplar halinde Makedonya’ya gelip yerleşmişlerdir. Ayrıca çeşitli zamanlarda da Makedonya’ya yerleşen Boşnaklar vardır. Böylelikle Makedonya’daki Boşnak nüfusu 100 bin dolayındadır.
Yıllar yılı komünizm ve Sırp baskısı altında yaşayan Bosna-Hersek’e dört yıl önce yaptığım bir seyahatte, evinde konuk olduğum Dr. Munib Maglayliç bana aynen şöyle söylemiştir: “Ne mutlu bize ki, bizim de bir anayurdumuz, bir Türkiye’miz var; biz artık Türk olmakla övünüyor, gurur duyuyoruz…”
4. Sancak Türkleri
Kosova, Sırbistan, Bosna-Hersek üçgeninde yaşayan Sancak Türkleri de Torbeşler ve Boşnaklar gibi, Osmanlı’dan önce bölgeye gelip yerleşen Türklerdir. Onlar da Osmanlı’nın gelişiyle birlikte Müslümanlığı kabul etmişlerdir. Sancak Türkleri de Sırp katliamından sonra kaçıp, Makedonya’ya sığınmışlardır. Bunların sayıları beş-on bini geçmemektedir ama iki milyonluk Makedonya’da ve azınlık haklarının söz konusu edildiği bir ortamda, elbette bir kıymet ifade edecektir.
5. Arnavutlar
Yüzyılımızın azılı komünisti Enver Hoca, Arnavut milletini, Türk milletinden koparmak için, yalan yanlış tarih kitapları yazdırmış ve o arada Arnavutların İlir soyundan geldiği gibi saçmalıklar uydurmuştur. Bunun üzerine 1965 yılından bu yana gerek Arnavutluk’ta, gerekse Kosova ve Makedonya’da Arnavut milliyetçiliği tohumları ekilmeye başlamıştır.
Ayrıca, Mareşal Tito, Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti’ni oluştururken, Yugoslavya’daki Türk nüfusunun tamamen ortadan kaldırılması için plân ve programlar hazırlamıştır. Hatta Enver Hoca ile de anlaşarak; Kosova’daki Türklerin ya Türkiye’ye göç etmeleri ya da Arnavutlaştırarak eritilmeleri yoluna gitmiştir. Tito’nun amacı, Kosova’yı tamamen Arnavutlaştırmak, bilahare Arnavutluk’la birleştirerek, yedinci federal cumhuriyet olarak, Yugoslavya Federasyonuna dahil etmektir. Nitekim, ilk girişim olarak, 1943 yılında Sırbistan’dan gönderilen 5000 adet beyaz keçe külah, aslında siyah başlık giyen Kosovalı Türklere dağıtılmıştır.
DEVAMI VAR…