Diren GAZZE Mahallenize mazlum bir aile gelir, bir eve sığınır umutla ve orada dinlenip güçlenir, ardından ev sahibini kapı dışarı atarak sonunda o eve çöreklenir. Evin gerçek sahibi ise kendi evine girip oturmak istedikçe o evi ele geçiren diğer aile o kişileri döver, söver, bıçaklar, tüm aile fertlerini öldürür canı sıkıldıkça. İşte bu israil denilen, kıyameti kopartmak için sapkın siyonist düşünceler ile mahalleye kan kusturan bir yapılanmanın adıdır. Mahallede oturan diğer komşular ise o ilk ev sahibinin dövülmesini, sövülmesini, yaralanıp öldürülmesini sürekli izler, susar, korkar, pusar, ayıp olmasın diye ağzının ucuyla en fazla kınar. İşte bunlar da biz Müslümanlar, Müslüman ülkeleriz. Bizim ülkelerimiz birbirinin kuyusunu kazarken, yetkin olmayanlar ülkelerimizin başına geçip oturarak bir eli yağda bir eli balda yaşarken, mahallenin ortasında kan ağlayan, kan gölüne dönen o komşumuzun bağırışlarını, haykırışlarını, ağlamalarını dinleriz kendi evlerimizden. Pencerelerden bakıp izleriz dövülen komşumuzu, bir süre sonra perdelerimizi örteriz, bir süre sonra duvarların ardından işitiriz haykırışları, bir süre sonra ise kulaklarımızı kapatır yatıp uyuruz evlerimizde umarsızca. Sokaklarımızın başında ise güvenliğimizi sağlasınlar diye Rusya ile Amerika adlı ülkelerin bekçilerini oturturuz. Bizi birbirimizden korusunlar, rahat rahat uyuyalım diye. Ancak gerçek şu ki bizi birbirimizden korumak için sokaklarımızın başını tutan o bekçiler gerçekte komşumuzun evine çöken aileyi korumakla görevlidirler. Biz komşuların arasına da kin ve düşmanlık tohumları ekmektedirler. Kapı komşuları olarak biz, birbirimizi sevmeyen, birbirinden tiksinen, kapımızdan içeriye birbirimizin girmesini istemeyenler olarak biz, o ortamızda darp edilen, kendi evinin içinde tutsak edilen aileyi aylarca yıllarca izleriz. Ki o aile o evin içinde bir odaya sıkıştırılmış, o odadan ne dışarıya çıkabiliyor ne içeriye birilerinin girmesine izin veriliyor. Tüm bu olan biten sömürüye, soyguna, tutsaklığa karşı koyanlara ise o evi ele geçiren aile ile sokak bekçileri tarafından terörist adı veriliyor. Direndikleri için, bastırılmaya karşı baş kaldırdıkları için, evlerinden dışarıya atılmaya karşı koydukları için onlara terörist, yani düzen bozucu deniliyor. Bize ne ki dediğimiz, evi elinden alınan o ailenin adı Filistin'dir, Gazze'dir. Bu işgale direnen oluşumun adı Filistin Kurtuluş Örgütü'dür, Hamas'dır... Siz kimi kimin evinden kovuyorsunuz? Siz kimi teller içine tutsak edip bizim verdiğimiz kadarıyla yaşayacaksınız diyorsunuz? Siz kimsiniz ey alçaklar, ey aşağılıklar? 80 yaşında yaşlı kadınları bile evlerinin kapısını tıklayıp o kapıdan yaka paça çekip zorla dışarı çıkaran, evine bir daha giremeyecek biçimde sokağa atan asker üniformalı aşağılık teröristler sizsiniz ey İsrailin siyonist kulları. Kudüs'te Mescidi Aksa'ya gidip namaz kılmak isteyenleri, çarşı pazarda yürüyen namus abidesi kadınları tartaklayıp itip kakan, onları yerlerde sürükleyen gerçek teröristler sizsiniz ey İsrailin siyonist kulları. Sizin yaptığınız kötülük, taptığınız kötülüğün anası ise siyonizm iblisliği iken yüreği bu olanlar karşısında dayanamayan milyonlarca Hristiyan, binlerce işgal karşıtı Yahudi de o Müslümanların yanında gönül gönüle, gönülleri onlarla birliktedir. Yeryüzünde kendileri açıkça ortada görünmeyen üst akıl dedikleri şeytanın kukla kumandanları, siz insanoğlunun bebekleri öldürülürken, bu kötülüklere destek olurken, hangi tanrının karşısına geçip zafer kazandığınızı söyleyeceksiniz, hangi tanrının karşısında suçlu olduğunuz ortaya çıkarsa af dileyeceksiniz. İşte o cehennemin neden var olduğunu böylece kendinizden bileceksiniz. Kendinizden bilmelisiniz ki o her bir ölen masum insanların hakları sizin ateşinizi daha da körükleyecek, söndürmeyecektir. O cehennem size hak reva olacaktır. Ve siz yeryüzünde binlerce insanı öldürseniz de asla ve asla kazanamayacaksınız. İnsanları evlerinden dışarı çıkarıp sürgün hayatı yaşatanlar olarak siz, her dövdüğünüz ve sövdüğünüz o tek bir insana karşı bile acılar içinde kalarak hesap ödeyeceksiniz. Sizin sokakta tokat attığınız o her namuslu ve şerefli Filistinli kadın için size de biz yada bizden gelecek olanlar gün gelecek onlar adına tokat atacaklar. Attığınız tokatları bu yüzden unutmayın, sayın ki yiyeceğiniz tokatları da ona göre bilecek olun. Nazilerin elinden kurtulup sığındığınız o Filistinli aileleri, o insanları zorla evlerinden çıkarıp haklarını çaldığınız için siz de bugün birer Nazisiniz. Evet ey siyonistler, sizler birer azılı Nazisiniz. Ey bu azılı siyonist Nazilere susan, korkan, pusan sözde komşular, kardeşler, ülkeler, siz de sustuğunuz ve zalimin karşısında durmadığınız için yüzü kara olasıca birer suçlu olarak görülecek, yazılıp çizileceksiniz. Her nefis, her canlı bir gün ölümü tadacakken bu olanlara susarak ölümü ertelediğini düşünerek yaşayanlar olarak bizler, elbet bir gün o toprağın altı ile yüzleştiğimizde bizi yaratanın karşısında hiç bir bahane ortaya atamadan, o tutku ile bağlı olduğumuz yaşamımıza da geri dönme olanağı bulmadan çaresizce bize biçilen acı sonu bekleyeceğiz. Tıpkı şu an çaresizce kendilerine biçilen sonları, ölüm olarak yaşayan Gazzeliler gibi, Filistinliler gibi. Elimizden bir şey gelmiyor diyeceğiz. Bize bir saygısızlık yapandan ekmek bile almaktan vazgeçen benlikteki bizler, orada bu ölümleri kusanların yaptıkları kötülük doğrudan bize dokunmadığı için tüm bu yaşanan acıları önemsemiyor, umursamıyoruz. Bugün bu ölümler olurken, yeryüzündeki onlarca büyük kentte israilin yaptığı soykırıma karşı gösteriler düzenleniyor, ancak bu ülkelerde kendi hükümet güçleri kendi insanlarını tartaklayıp tutukluyor, o gizli efendilerine hizmet ediyorlar. Ne pahasına olursa olsun bütün yeryüzü toplumlarında sağduyulu insanlar orada olup biten soykırım ile kan gölünü görüp doğru olandan yana haklı ve onurlu duruşlar sergiliyor. Bir çok batı ülkesi ile siyonist üst aklın birer kuklası olan ülkelerin yönetenleri, ardı arkasına israilin yaptığı terörizmine destek açıklaması sunuyor. Biz mahalle sakinleri ise neredesin ey batı diye onlardan medet umuyoruz, merhamet dileniyoruz, dilendikçe yerin dibine batası utanç verici birer ülke oluyoruz. Gazze'de gece yarısı bombaların indiği o karanlıkta, sesi titreye titreye çaresizce umutsuzca minareden bağıran yaşlı adam gibi, neredesiniz Ey İslam, Ey İslam...  Karanlıkta bombaların yeri göğü titretip inlettiği Gazze'de, altında binlerce kadın ve çocuk ölüsünün yattığı yıkıntılar arasında ayakta kalmış o minareden ağlamaklı sesiyle ölüsüne selâ veren o imam gibi, ne hallere düştün sen, Ya İslam Ya İslam... Kim kimi evinden zorla çıkarıp yüzüne arsızca bir de tokat atabilir, Ey İnsan, Ey İnsan...   Ey insan, bunları izle ve kendinden utan...   https://www.instagram.com/reel/CzDJSzYKd0r/ https://www.instagram.com/p/CyylTfnojkY/ https://www.instagram.com/p/Cy-kYzwNOok/ https://www.instagram.com/p/Cy-tlXiilrV/ https://www.instagram.com/p/Cy7P4pfNXUK/ https://www.instagram.com/p/Cy7gG7gMeFa/ https://www.instagram.com/p/Cys65I2rJPc/ https://www.instagram.com/p/CymN9QmNZ-j/ https://www.instagram.com/p/CyfhMORs8Xr/ https://www.instagram.com/p/CyURUh-NQAY/ https://www.instagram.com/p/CyfqQqHIPJo/ https://www.instagram.com/p/CzGnbvGokEx/ https://www.instagram.com/p/Cy_X0G2N-Lh/