Depremde Kahramanmaraş
Silifke ile Mersin'den Yardım İçin Yola Çıkış
Kilisli yakınlarımın gönderdiği yardım tutarı ile yaptığım alışverişe, yaşadığım Silifke'de toplanan yardımları da ekleyerek Mersin kent içine gelip değerli ağabeyim Ali Doğan'ın evine konuk oldum... Ben gelmeden önce, gündüz topladığı yardımları aracına koymuş, ben gelince de kendi alışverişimi yaparak onunkilerin yanına eklemiş oldum...
Gece yarısı yarım uyku sonrası 04:30'da uyanıp 06:00'da araca binerek yola çıktık... 310 km olan yolumuz, yaklaşık 3 buçuk saat sürecek...
Kahramanmaraş'a varmadan önce Narlı yerleşiminde Mehmet ağabey adında yöresel ürünler satan bir tanıdığına yönünü çevirdi, Ali ağabeyim... Vardık ki iş yerinin bir bölümü yıkılmış, tek başına çevresini süpürüyor... Bizi görünce acısını unutup güler yüzüyle konuk severliğini göstermek istedi Mehmet ağabey... Kucaklaşıp karşılayarak bizi çay içirmek üzere oturttu, bir çok sunumlarda bulunmaya çalıştı, bizi utandırdı... O kargaşanın içinde gönül güzelliğini yansıtmak için elinden gelen yaptı...
Bir süre sonra kalkıp Kahramanmaraş kent içine kalan yolumuzu gitmek üzere yine yola çıktık...
Kente vardık, ancak ilk gördüğümüz dış yerleşimlerde çok bir yıkım gözümüze çarpmadı... Kahramanmaraş Sütçü İmam Yüksek Öğretim Yerleşim alanına yakın bir konumda bizi Sait Kılıçsallayan karşıladı... Vardığımız bu yerde, kent dışından gelen akın akın yardımlar indirilip yurttaşlara dağıtımı yapılıyordu...
Derken kendi getirdiklerimizin yanına burada olanları da ekleyerek kırsal yerleşimlerde depremin etkilediği yerlere el uzatmak üzere yola çıktık...
Kente yakın kırsal yerleşimlerde aşırı yıkım göremesek de yollar sokaklar, boşluk alanlar, korkudan evlere girmek istemeyen yurttaşlarca dolup taşmış görünmekteydi... Buna eş olarak neredeyse tüm evlerin yakınında birer çadır kurulmuş, evlerine girmeyen yurttaşlar da bu çadırlarda konaklamaktaydı...
Yolumuzu ova düzlüklerinden ıssız yayla yokuşlarına sürdük... Yaklaşık 50 km iniş çıkış dönemeç atlatarak vardığımız bu yaylalarda kar, dağlar ile birlikte yamaçların çoğunu apak örtmüş durumdaydı...
Kentlere ulaştırılan yardımlara yağma güdüsüyle el uzatılıp gereksinimden daha çoğunun alındığı söylemlerinden sonra, burada gözü tok ancak gerçekte durumu yok yurttaşlarımızın tutumları karşısında şaşırarak onlara büyük saygı duymuş olduk...
Araçla vardığımız uç yayla koyaklarında, dik yamaçlardaki kerpiç ağırlıklı evlerine giremeyenlere, ne gereksiniminiz var dediğimizde bir isteğimiz bir eksiğimiz yok diyorlardı...
Nasıl olmaz? Çoluk çocuk nasıl güzel bir görgü ile yetişmişse, çizgisini bilen nasıl bilinçli birer kişi olarak büyütülmüşlerse, bizden daha çok gereksinim duyanlar olabilir, onlara götürün demezler mi, bize!
Oysa vardı, üstelik de çok gerek vardı getirdiklerimizi almalarına... Gözü gönlü tok olanlar, kar soğuğunda çadırları içinde üstleri ince ince yüzleri gülücük gülücük bize bakarak, buyurun yemeğimizi yiyin çayımızı için diye çevremizde dört dönüyorlardı...
Saygı değer değillerdi burada yaşayanlar, saygının ta kendisi olan kişilerdi onlar...
Yokluk ile soğuk tir tir titretiyordu vardığımız obalarda çadırları önünde bizi görüp yüzü gülenleri...
Sanal ortamın tüm ağlarını yardım çalışmaları için kullanan Kadak topluluğu yöneticileri Sait ile Büşra, kendilerine yurdun dört bir yanından gelen gönderileri deprem dolayısıyla yüzleri güldürülmesi gereken işte bu kişilere taşıyorlar...
Bizi de yanlarına alarak çıktığımız kırsala olan yolculuğumuzda, ilk önce Kahramanmaraş kentine yakın olan ovalık Önden Oba'sına ulaştık... Tıka basa dolu olan iki araçtan üç kişi için tekerlekli oturakları indirdik... Burada yaşı ilerlemiş bir ninemiz ile yaşını çoktan almış iki oğluna gönderilen bu tekerlekli oturaklar (sandalye) onları öyle mutlu etti ki obada kurdukları çadırların önünde çok güzel bir şenlik ortamı oluştu...
Buradan sonra sayısını teke düşürdüğümüz araçta, dört kişi sıkım sıkım sıkılarak yayla yollarının yokuşuna vurduk kendimizi... Amacımız, gidilmeyen, gidilse bile yakın sürede bir daha uğranılamayacak uzaklıktaki karlı obalara ulaşmak...
Kahramanmaraş’a 50 km uzaklıkta olduğu söylenen Gölpınar Obası’nda, en uç varış yerimizdeyiz... Burada evi çatlayan, yarısı çocuk yaklaşık on kişilik bir otağdayız... Önceden sözleşilmiş ki buraya getirdi Sait ağabey bizi... Otağbaşı Zeki Kurt ile eşi, çocukları, torunları çok sıcak karşıladılar bizi... Ağırlanmak için gelmedik ancak yine oturtulduk, çaylandık, önümüze orada yetiştirilen fındık ile ceviz kırılıp konulup, yanına Maraş Tarhanası ıslatılıp haydi yiyin denildi... Burada gereken yardımlarınızı dağıtıp anı olacak görüntülerimizi de çektikten sonra dönüş yolu üzerindeki Hacılar kırsal yerleşimine bağlı Arıklı Obası'na ulaştık...
Dim dik bir yamacın aşağısı uçurum, yüksek konum eteğinde kurulu olan Arıklı girişinde, yaşları sekiz ile on olan iki çocuk elli altmış baş koyun ile keçiden oluşan sürüsünü yaymışlar, obaya getiriyorlardı...
Sait çocuklara sordu, burada yıllar önce bir teyze tanımıştım, sanki şu evde oturuyordu, yaşıyor mu, dedi... Çocuklar, evet yaşıyor, dedi... Teyzemizin adı Fatma Akdere... Gelini, dört torunu ile evin içindeydiler... Ancak ev kerpiç, damı toprak bir evdi... İçeri girdik ki bir de ne görelim ! İç duvarların sıvası deprem sırasında patlamış, içindeki kerpiç doku ile dolgu taşları açığa çıkmış görünüyor... Yere bastıkça ev sallanıyor, nasıl yaşıyorsunuz burada ! Fatma teyze, deprem gecesi oruç tutmak üzere sahur için uyanmış, depreme sahurda yakalanmış, dışarıya kaçmamış sana sığınıyorum bu ten bu yürek senin yüce Allah'ım demiş... Günler sonra duyguları şimdi de öyle, korkmuyor...
Fatma teyzemizin torununun adı da Fatma... Küçük Fatma üzgün, öğretmeni ile eşi ne yazık ki bu depremde yaşamını yitirmiş, onların yasını tutuyor... Döndük Fatma teyzemize, ona getirdiğimiz yardımları verecekken o tutup bize cebinden çıkardığı 200 lirayı vermeye çalışmasın mı! Teyzem, nenem, bu ne dedik ? Bunu depremde evi yıkılanlara götürün verin, demesin mi ! Sana nasıl kıyılır Fatma teyzem, depremde yaşamı olumsuz etkilenen sensin ya be... Biz sana geldik, koy onu cebine... Sana yardım eli uzatılması gerekirken sen yardım eli uzatıyorsun... Sait ağabey görüntü çekti, dedi ki bu evi ben arkadaşlarımla iletişime geçip senin için yaptıracağım, söz ! Torunlarınla sağlam bir evde oturacaksın inşaAllah, diye de ekledi... Az dayan, şu kara, şu kışa, şu deprem sarsıntılarına az daha dayan... Sen de biraz daha dayan ey kerpiç ev, sakın yıkılma ha, koru biraz daha onları merteklerinin altında...
Dönüş yolumuz sürüyor, çok ilerlemeden bu kez oba yerleşiminin diğer ucunda yol üzerine açılmış başka bir çadır... Çevre yine kar, ortam yine soğuk... Ancak içinde odun yanıp ısınmaya çalışılan çadırdan çıkan çocuklarla biz de ısınmış olduk... Yine yanımızdakilerden bölüştürerek onlara da el uzatmak istedik... Bir kaç gülücüklük de olsa mutlu ettik mi onları bilemiyorum... Bizi uğurluyorlar, biz de bacasından duman tüten o çadırı geride bırakıyoruz...
Aracımıza bindik ilerliyoruz... Başka bir obanın girişinde yine karda kışta sürülerini yaymaktan dönen birinin yanında durdurduk aracımızı... Seslendik, elimizde biraz öteberi var, size verelim dedik... O da, benim durumum iyi, az ötede şurada görünen çadıra varın, onlar yardımınızla sevinirler, orada üç engelli çocuk var dedi... Gittik ulaştık... Bastığımız yerlerin yarısı kar, yarısı erimiş kar suyu ile çamura dönmüş durumda... Tepe eteğinde iki çadır... Birinde bir iki baş inek, diğerinde ise ikisi az yetişkin ikisi daha küçük toplam dört çocuk... Kaç gündür battaniyeleri olsa da üşümüşler... Çocukların annesi daha çok genç... Bizimle konuştukça yüzleri güldü, yalnızlıklarını aldığımız için bize içten sesiyle sağ olun var olun dedi... Ayakları tutmadığı için yürüyemeyen, kucakta taşınan engelli çocukların düşününce bileceğiniz bazı gereksinimleri vardı... Elimizde kalanların tümünü onlara bırakıp artık dönüş yoluna düşmemiz gerekiyor...
Uzaktan getirdiğimiz bu yardımların yerine ulaştığını, ulaştırdığımızı bilmek kaygımızı biraz olsun gidermiş ancak üzüntümüzü dindirmemişti... Onlara biz oradan ayrıldıktan sonra bizden sonra yeni yardımların ulaştırılması için yol açmış olmak da mutlu etmişti yine biraz bizi...
Kazancımız kerpiç evin yaptırılması için söz alınmıştı, en son uğradığımız çadıra ise yeni yardımlar getirilecekti... Bir üzüldük bir sevindik böylece...
Akşam olunca Kahramanmaraş’a geri geldik... Kalacağımız yardım toplama alanına varmadan önce, kent içinden şöyle bir geçmiş olduk... Alaca karanlıkta bile gördüklerimiz gerçekten çok korkunçtu... Anladık ki bu tür yıkımlarda en büyük acı en büyük yerleşim birimleri olarak kentlerin içinde uzanan sıkışık yollar üzerinde gördüklerimiz olacakmış...
Bir gece yardım toplama alanındaki otağda yattıktan sonra ertesi gün kalkıp gündüz gözü kente yeniden gidip olan biteni açıkça görmek istedik... Kahramanmaraş'ın kale ile kapalı çarşı eteğindeki eski kent yayılım alanı çevresi neredeyse tümüyle yıkılmıştı... Kentin yeni oluşum gösteren çok katlı yapılarla dolu dış bölümleri ayaktayken eski kent içinin böyle büyük bir yıkım görmüş olması önemli bir ayrışma oluşturmaktaydı...
Kahramanmaraş kent olarak ovada değil, ovayı çevreleyen yüksek sıradağların eteğinde yine yüksek olan tepeler üzerine kurulmuş köklü bir kent... Kırsal alana yaptığımız yardım yolculuğunda, sıralı tepelerin üzerinde yayılan kente uzaktan baktığımızda ise üzerinin büyük bir toz bulutuyla kaplı olduğunu görmüştük...
Depremin üzerinden neredeyse on dört gün geçmek üzereydi, ancak kentin üzeri tozla dumanla kaplıydı... Geldiğimizin ikinci günü kent içine girip olan biteni gördüğümüzde, uzaktan görünen bu toz bulutunun, burada ağır iş araçlarıyla yapılan yıkım kaldırma çalışmalarından kaynaklandığını anladık... Böylesi büyük bir yıkıma ilk kez burada tanık olduk... Kentin bu eski yerleşim alanı olduğu gibi çökmüş, yıkıntılar altında on günü aşan süreçte yaşayan birileri aranmış, ancak son günlerde umut kalmayan yapıların kalıntıları ile döküntüleri kürünüp araçlara yüklenmeye başlanmıştı... Göğe yükselen yıkıntı tozları, ısınmak için yakılan ateşlerden savrulan kül, duman, is kokusuna burada değişik bazı kokular da karışmaktaydı... Kent içindeki ana yollarda yürürken yıkıntıların başında bekleyen birinin konuşmasına tanık olup, daha ölülerinin çıkmasını beklediklerini işittim... Nasıl büyük bir acı... Bir başkası, yıkıntıların oradan oraya aktarıldığını ancak yine de yakınlarının ölüsünü daha bulamadıklarını söylüyordu konuştuğu kişiye... Bazı kişiler artık umutsuzca yıkıntıların başında yapılan kazılara eşlik ediyordu ayakta duruşuyla...
Tüm bu duyguların donduğu, göz yaşlarının kuruduğu ortamda yürüyerek kentin bir sağına bir soluna yürüyerek gezmiş oldum... Burnumun aldığı kokular birbirine karışmış, benim de üstüm başım toz içinde kalmıştı... Burada depremin oluşundan dört beş gün sonra belirgin biçimde ölülerin koktuğu, kentin yıkılan bu bölümünün bu kokuyla kaplandığını söylediler...
Depremden sonra kent içinde kalan toplumun az sayıdaki kesiminin neredeyse tümü çadırlarda kalıyordu... Kentte en büyük çadır kurulmuş alan ise stadyum içiydi... Burada sağlık, yemek, toplumsal destek konuları üzerine açılmış çok sayıda çadırda dağıtılan yardımları düzene sokmak için ordu çalışanları ile erler görev yapmaktaydı... Subaylar, teğmenler bir yandan görevlerini yürütürken diğer yandan boşta olanları çadıların önünde küçük çocuklarla onları mutlu etmek için el topu ile oyun oynuyorlardı...
Kentin ayakta kalmış dış yerleşimlerinde çok katlı yapılarda akşam olunca belki tek bir ışık yanıyordu... Geriye kalan tüm konutlarda yaşayanlar kentten ayrılmış, ya kırsalda olan yerleşimlerde yakınlarının yanına gitmiş yada başka illerde tanıdıklarının evlerine gitmişlerdi...
,
Kahramanmaraş'ta Gönüllü Bir Yardım Oluşumu
1973 doğumlu Sait Kılıçsallayan, 4 yıl öncesine değin yaşadığı ata toprağı Kahramanmaraş'ta yaşanan deprem sonucu yeniden doğduğu topraklara dönüp gelerek eskiden başında olduğu Kadak Topluluğu çatısı altında, günlerdir gece gündüz ülkenin dört bir yanından topladığı yardımları kent içi ile kırsalda gereksinim duyanlara ulaştırmak üzere arkadaşları ile birlikte yoğun çalışmalar yürütüyor...
Sait Kılıçsallayan, İzmit Depremi, Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamını yitirdiği olay, Van Depremi olaylarında gönüllü çalıştıktan sonra 2007 yılında Kadak'ı kurarak sürekli bir biçimde uzman düzeyde çalışmalar yaparak Umke çalışanlarına, öğrencilere eğitimler vermiş bir beden eğitimi öğretmeni... Ancak daha sonra bazı durumlardan dolayı gönül verdiği Kahramanmaraş'a küserek Marmaris'e yerleşmiş, giderken de yetiştirdiği öğrencisini, geride bıraktığı kuruluşun başına geçirerek bu oluşumun yaşamasını sağlamış...
Açılımı Kahramanmaraş Dağcılık Arama Kurtarma olan bu topluluğun deprem yardımı ile ilgili süregelen çalışmalarında Sait Bey'in kolu kanadı durumunda olup yönetimin başında olan kişi, 27 yaşındaki Büşra Tecirli...
Burada yaşananlar öyle bir koşturma ki sürekli cebi çalan Büşra Hanım, kentin dört bir yanına gidilmesi üzerine ona yardım eden gönüllü çalışanlarını yönlendiriyor... Burada tanıştığımız 28 yaşındaki Yaşar Kılıçsallayan da tüm bu topluluğun bel kemiği gibi görev yürütüyor... Yaşar, bu çalışmaların en yorucu getir götür işleri yanında, yıkıntıların başında da birilerini sağ kurtarmak için taş kırıp demir kesimlerini yapmak üzere çalışmış...
Aldığımız bilgiye göre, Kadak çatısı altında 1500'e yakın kişi olup arama kurtarma yardım dağıtım işleri için alanda yaklaşık 100 kişi olarak çalışmışlar yürütülmekteler... Deprem sonrası, il dışına çok sayıda toplu taşıma aracı ile burada yaşayanların iletilmesini sağlamışlar... Anakent içinde sekiz ayrı konumda yapı yıkıntısı içinde çalışmışlar yürütmüşler, bu çalışmalarda 2 kişiyi sağ çıkartırlarken, ne yazık ki yaşamını yitirmiş yaklaşık 100 kişiyi yine göçük altında bulup çıkarmışlar... Yarım çalışmaları süresince Kahramanmaraş'a 7 büyük taşıt dolusu odun getirtip dileyen tüm kişilere verilmesini sağlamışlar...
Kadak sanal ağ bağlantıları
https://www.facebook.com/dogamacerasporkulubu/
https://www.instagram.com/kahramanmarasdagcilik
Depremin 18. Gününde Son Durum
Depremin yaralarının sarılmaya çalışıldığı 15. günün akşamı sekizden sonra Hatay odaklı 6,4 ile 5,8 gücünde iki önemli sarsıntı yeni korkulara neden oldu... Oluşan bu sarsıntının Türkiye'nin yarısı ile birlikte Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Ürdün, Kıbrıs, Mısır'da da etkisini gösterdiği açıklandı... Yaşanan depremin ardından İçişleri Bakanı'nın açıklamasına göre önceki depremlerde yıkılmayan bazı yapıların çöktüğü, ilk aşamada 3 kişi yaşamını yitirdiği, sonrasında bu sayının 6'ya yükselip yaralı sayısının 18'i ağır olmak üzere 562 kişi olduğu bildirildi... Oluşan bu sarsıntının bağımsız yeni bir deprem olduğu da aktarıldı... Deprem ardışımının, Adana ile Kıbrıs üzerinde yeni bir odak bulabileceği konusunda bazı uzmanlar görüş sundu..
Depremde 17 gün geride kalırken ortaya çıkan sonuçlar:
42.310 kişi yaşamını yitirdi
108.068 kişi yaralı olduğu bildirildi
114.834 kişi yıkıntılar arasından kurtarıldı
448.018 kişi başka illere iletildi yada göç edip gitti
Deprem sürecinde 7.200 artçı sarsıntı ölçüldü
Yıkımın Boyutu :
105.794 yapı kullanım dışı kalacak biçimde yıkıma uğradı
Yaklaşık 21 bin yapıda, 71 bin bölüm konut yıkıntısı kaldırıldı
118.412 bölüm konut oturulamaz durumda olup boşaltıldı
24 bin yapıda 133 bin bölüm konut depremden orta düzeyde etkilendiği için buralarda yaşayan kişilere geçici barınma olanağı sağlandı
Çevre Şehircilik Bakanlığı'na bağlı 7.328 görevli yapı inceleme sürecini sürdürmektedir...
830.783 çok katlı yapının 3.273.605 bağımsız bölümünde depremden etkilenme durum incelemesi yapılmıştır...
Çadır Dağıtım Verisi:
Hatay'da 69 bin 766
Kahramanmaraş'ta 66 bin 685
Gaziantep'te 49 bin 670
Adıyaman'da 45 bin 852
Malatya'da 25 bin 380
Adana'da 17 bin 515
Şanlıurfa'da 8 bin 838
Osmaniye'de 7 bin 170
Diyarbakır'da 6 bin 328
Kilis'te 3 bin 605
Barınma Durumu :
301.289 çadırın açılıp kullanıma sunulması sağlanmıştır...
207 konumda çadır kent alanı ayarlanmıştır...
3.354.316 battaniye depremden etkilenenlere dağıtılmıştır...
6.375 taşınır ev kullanıma sunulmuştur...
54.297 taşınır ev (konteyner) iletimi gerçekleştirilmiştir...
Toplam öngörülen taşınır ev (konteyner) sayısı 200.000...
1.684.000 kişinin barınma gereksinimi karşılanmıştır...
Yapılacak yeni konut sayısı :
Kahramanmaraş 45.067
Malatya 44.770
Hatay 40.426
Adıyaman 25.882
Gaziantep 18.544
Osmaniye 9.550
Diyarbakır 6.000
Elazığ 3.750
Şanlıurfa 3.000
Adana 2.500
Kilis 250
1 yıl içinde depremde evleri yıkılanlar için kau eliyle yeni evleri yapılarak taşınmaları sağlanacak... Güçlendirme çalışmaları yapılmayacak, tümü yeni olacak bu konutlar, 3 ile 4 katlı yapılacak... Kentlerin yayılım alanı, sıvılaşma özellikli ovalık düzlüklerden alınıp dağlık alanlara kaydırılacak...
Taşınma yardımı 25 km'ye değin 6 bin lira, ilçeler arası 9 bin lira olarak belirlendi... Yıkılan ev kendilerinin olanlara aylık 5 bin lira, kendilerinin olmayanlara 2 bin lira aylık ödeme desteği sağlanacak... Yakınlarını yitirenlere ise 100'er bin lira ödeme yapılacak...
TOKİ'nin yaptığı tüm konutlarda yıkım olmadığı bildirildi...
Çalışmalara Katılım Bilgileri :
19.436 kişi arama kurtarma çalışmalarında görev almıştır (AFAD, PAK, JAK, JÖAK, DİSAK, Sahil Güvenlik, DAK, Güven, İtfaiye, Tahlisiye, MEB, STK’lar ve uluslararası arama kurtarma)...
245.198 kişi yaşanan bu süreçte değişik görev kollarında çalışmalar yürütmektedir... (AFAD, Emniyet, Jandarma, MSB, UMKE, Ambulans Ekipleri, Yerel Güvenlik, Yerel Destek Ekipleri ve 5.396 gönüllü)...
1833 dernek ile toplumsal kuruluş yardım çalışmalarına etkin katılım sağlamıştır...
13.700 ağır iş araç gereci çalışmalarda kullanılmaktadır...
Deprem illerine sağlanan desteklere 121 helikopter ile 78 uçak katılmış olup alana toplam görev inişi sayısı 11.907 olmuştur...
Deniz yoluyla sağlanan yardım çalışmalarında 38 gemi görev yapmaktadır...
Deprem bölgesi illerine arama kurtarma çalışmaları için Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri'nden gelen 9.782 yer altı işçisi (madenci), domuz damı uygulaması ile çalışarak 350 kişinin yaşamını kurtarmıştır...
Depreme yardım için arama kurtarma çalışanlarını ülkemize gönderen ülkeler; ABD, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, BAE, Bangladeş, Belarus, Belçika, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çekya, Çin, El Salvador, Ermenistan, Estonya, Filistin, Finlandiya, Fransa, Güney Amerika, Güney Kore, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kosova, Kuveyt, Kuzey Makedonya, Libya, Litvanya, Lübnan, Macaristan, Malezya, Malta, Meksika, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tayvan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Ürdün, Venezuela, Yunanistan oldu...
Bu 74 ülkeden gelip arama kurtarma çalışmalarına katılan görevlilerin sayısı 10.336 kişi olarak verilmiştir...
Yemek Desteği :
Bölgede yemek üreten 375 aş ocağı, 86 sunum aracı, 40 ekmek üretim yeri iş yürütmektedir... (Kızılay, AFAD, MSB, Jandarma ve Sivil Toplum Kuruluşları İHH, Hayrat, Beşir, TDV, İnisiyatif Dernekleri)...
Günde 2.400.000 kişiye sıcak yemek dağıtımı yapılmaktadır... Toplam yemek dağıtımı; 55.785.367 sıcak yemek, 9.487.845 çorba, 27.059.350 su, 60.377.166 ekmek, 3.189.954 içecek, 13.465.878 kapalı kuru yemek olarak belirtilmiştir...
Yakınlarını Yitiren Çocuklar :
Anne babalarını yitirmiş olup yalnız kalan yada göçüklerden sağ çıkarılan 1858 çocuktan 1314'ü yakınlarına ulaştırılıp verilirken, 451 çocuğun bakımları ile gözetimleri kamu eliyle sürmektedir...
Eğitim Öğretim Durumu :
71 ilde uzatılan ara sonrası 14 gün sonra, 20 şubatta eğitim öğretime başlanmıştır...
Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya'da 27 Mart'a değin okullar eğitime başlamayacak... Gaziantep ile Osmaniye'de 13 martta, Adana, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa'da 1 martta eğitim öğretime başlanacak... Okula sürekli gitme koşulu olmayacak... 74.800 öğrenci başka illerde eğitim öğretim sürecine başlayacak...
İstanbul'da 93 okulda depreme dayanıklılık konusundaki kuşkudan dolayı eğitim öğretime başlanmadı...
Ödeme Yardımları :
Depremde etkilenenlere 10'ar bin liralık ödemelere başlandı...
Kamu bankaları yaşamını yitirenlerin kalan tüm ödemelerini silecek...
Toki ödemeleri 3 ay, diğer tüm ödemeler 6 ay ertelendi...
2 milyon küçük baş 9 milyon büyük baş için yem desteği sağlanacak...
Depremde küçük baş ile büyük baş yetiştirenlerin tüm yitikleri sağlanıp üreticilere verilecek...
İşletmeler ile araçların vergi ödemeleri sekizin ay sonuna değin ertelendi...
Deprem bölgesine yapılan tüm yardımlardan vergi kesintisi olmayacak...
Depremden olumsuz etkilenen ayrım olmaksızın toplumun tümüne bu destekler sağlanacaktır...
Türkiye Tek Yürek ulusal yardım etkinliği yayınında 116 milyar Türk Lirası toplandı
Birleşmiş Milletler 1 milyar dolarlık yardım etkinliği başlattı
Diğer Bilgiler :
Deprem bölgesinde 93 doktor, 23 basın görevlisi yaşamını yitirdi...
Türkiye'de ölenler arasında bulunan 1590 Suriyeli ülkesinde toprağa verilmek üzere Suriye'ye iletildi...
Suçlularla İlgili Veriler :
Depremin vurduğu illerde üretip sattıkları konutları yıkılan 594 kişi yakalandı, 175 kişi denetimli izlemeye alındı, 131 kişi tutuklandı, 61 kişi için gözaltı, 71 kişi için yakalama süreci başlatıldı... Yakalama süreciyle aranan 11 kişinin öldüğü, 6 kişinin yurt dışında olduğu belirlendi... Soygun ile yağma suçlarından 181 kişi tutuklandı... Sanal ortamda 651 kişinin yanıltıcı kışkırtıcı yayın yaptığı saptanıp 330 kişiye işlem yapıldı, 110 kişi gözaltına alındı, 21 kişi tutuklandı...
Deprem Yıkımından Günler Sonra Kurtarılanlara Bakış:
Malatya'da 384 saat sonra yaşlı bir teyze ile oğlu kurtarıldı...
Kahramanmaraş Nurhak'ta 300. saatte bir inek sağ olarak yıkıntıların altında bulundu...
Hatay Antakya'da 13. gün 296. saatte biri çocuk üç kişi kurtarıldı...
Hatay'da 278. saatte bir kişi sağ çıkarıldı...
Gaziantep Nurdağı'nda 270 saat sonra yıkıntılardan 11 kuzu çıkarılıp kurtarıldı...
Hatay Antakya'da 268. saatte iki kişi sağ çıkarıldı...
Kahramanmaraş'ta 258 saat sonra Neslihan Kılıç sağ çıkarıldı
Kahramanmaraş'ta 248 saat sonra depremin 11. gününde 17 yaşındaki Aleyna yıkıntılardan çıkarılıp kurtarıldı
https://www.afad.gov.tr/kahramanmarasta-meydana-gelen-depremler-hk-34
https://www.afad.gov.tr/basin-aciklamasi-20022023
https://www.afad.gov.tr/kahramanmarasta-meydana-gelen-depremler-hk-basin-bulteni-33
https://www.afad.gov.tr/kahramanmarasta-meydana-gelen-depremler-hk-basin-bulteni-32
https://www.afad.gov.tr/kahramanmarasta-meydana-gelen-depremler-hk-basin-bulteni--31
https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/kahramanmaras-depreminde-olu-ve-sayisi-artiyor-7582900
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-depremde-248-saatte-bir-mucize-daha-42220773
https://www.ntv.com.tr/turkiye/deprem-sorusturmalaridortilde-30-tutuklama,x_zWHd8PYka2lF7va_n3sg
https://www.afad.gov.tr/kahramanmarasta-meydana-gelen-depremler-hk-basin-bulteni--31
https://gsb.gov.tr/haber-detay.html/968
https://www.milliyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-deprem-bolgesi-hatayda-6906419
https://www.afad.gov.tr/hatay-defne-merkezli-deprem-sonrasi-calismalar-basin-bulteni
https://www.elbistaninsesi.com/haber/14065855/artci-deprem-sayisi-7-bin-200u-asti
https://www.afad.gov.tr/afad-tarafindan-deprem-bolgesinde-300-bin-809-cadir-kuruldu-merkezicerik
https://www.ntv.com.tr/video/turkiye/296-saatte-biri-cocuk-3-kisi-kurtarildi,xg92WjrTkU6MffKrzS7ixQ
https://www.milliyet.com.tr/gundem/deprem-sorusturmalarinda-160-tutuklama-6907476
https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-deprem-felaketinde-son-durum-aciklandi-3567542?page=3
https://www.haberturk.com/enkaz-altinda-kalan-9-kuzu-11-gun-sonra-kurtarildi-3567368?page=4
https://www.bbc.com/turkce/articles/cje12j5xny3o