1 YIL SONRA - 2023 DEPREMİ
YERYÜZÜ - Yeryüzü İçinde TÜRKİYE
Yeryüzü, kendi çevresi 40 bin km uzunlukta ölçülen, yüzeyinden çekirdeğe doğru derinliği 6371 km inen, dolayısıyla dış kabuğunda birbirine 20 bin km ile eşit uzaklıkta olan iki ucu arası yer içi kesiti (çekirdekten iki ters yönde yeryüzü konum arası) 12742 km tutan, bilinen tüm evren içinde yaşamın sürdüğü tek gezegendir. Ülkemiz Türkiye'nin en doğusu ile en batısında, Iğdır Nahcivan kapısı ile Çanakkale Babakale doğrultusu düzlemde ölçülen iki ucu arası uzaklık kuş uçuşuyla 1606 km'dir. Bu aralık, tüm yeryüzünün çevresini dolanan çizginin yaklaşık 25'de biridir.
Üzerinde yaşadığımız yeryüzünün tüm dış yüzeyi 509.200.000 km² olarak ölçülür. Bu dış yüzeyin %70'i, 360.600.000 km² ile denizlerle kaplıyken, %30'u 148.600.000 km² ile karalardan oluşturur. Ülkemiz Türkiye, yeryüzünün tüm bu kara bölümünün yalnızca 185'de biri oranında yer kaplar. Denizleri de bu ölçüme eklersek, tüm yeryüzü dış kabuğunun bu kez yalnızca 636'da birine karşılık gelir.
PANGEA ANAKARASI - 200 Milyon Yıl Önce - TEK ANAKARA
Bilimsel varsayımlara göre günümüzden en az 200 milyon yıl önce yeryüzündeki tüm anakaralar Pangea adı verilen tek bir ana kara olarak bir bütünken, sonraki binlerce yıllık süreçlerde oluşan yer kabuğu kırılmaları ile depremler bu tek ana karayı bölmeye başlamış, giderek birbirinden uzaklaşmış, böylece günümüz ana karalarına dönüşmüştür.
YERKABUĞU KESİTLERİ arasında YERKABUĞU KESİKLERİ
Bilinip görünen anakaralar ile denizlerin altında, gözle görülemeyen yapboz kesitlerden oluşan bir yeryüzü katmanı daha düşünün. İşte bu görünen ile görünmeyen yeryüzü dış katmanının tümüne yerkabuğu diyelim. Yerkabuğu, gerçekte çıplak gözle görünmeyen kesitlerden oluşur. Bu kesitler birbirine tümüyle dayanmış, aralarında boşluk olmayan, çekirdekte 7200 derece olduğu düşünülen ergimiş yer içi katmanlarının dışını kaplamış soğumuş yerkabuğu yüzeyini oluşturur. Bu soğumuş yerkabuğu kesitlerinin üzerinde ise denizler ile anakaralar yayılır. Anakaraları ise içinde yaşadığımız ülkeler kendi aralarında bölüşmüşlerdir.
Üzerine bastığımız toprağın derinliklerinde yada gemilerle geçtiğimiz denizlerin tabanı altında, söz konusu yer kabuğu kesitlerinin birbirine dayandığı çizgiler uzayıp gider. Üzerinde denizlerin, dağların, ovaların bulunduğu işte bu yerkabuğu, yerin derinliklerindeki ergimiş yer içi katmanlarının üzerinde yüzer.
Yeryüzünün çekirdeğine inildikçe sıcaklık dayanılmaz boyutlara ulaşırken, yer derinliklerinden yer kabuğuna gelindikçe artık soğumuş bir gezegenin yüzeyine ulaşılmış olunur. Soğumuş yerkabuğu kesitleri kendi ağırlığı ile yer içi ergimiş katmanlara oturma basıncı uygularken, yer altındaki ergimiş katmanlar da yeryüzünün dışını kaplayan yer kabuğu kesitlerine sıcaklık kaynaklı itme ile ters basınç uygular. Tüm bu iç dış itme gücü yanında bir de yeryüzünün dışını kaplayan anakaralar ile denizlerin altındaki yerkabuğu kesitleri kendi aralarında birbirini iterek ayrı bir basınç süreci yaşar.
İşte birbirine dayalı bu yerkabuğu kesitlerinden biri, bir diğerine güç yetirdiğinde itme ile sürtünme süreci başlamış olur. Bu itme ile sürtünme sırasında iki yerkabuğu kesiti arasında var olan yer çatlağı çizgisi, deprem (fay) kırığı olarak bilinir.
NEDEN DEPEREMLER OLUYOR - Deprem Bir DOĞA SÜRECİ Olayıdır
Söz konusu yerkabuğu kesitleri ile bunların birbirine dayandığı yerkabuğu kesiklerinin varlığını, günümüz bilimi tüm yeryüzünde oluşan depremlerin yoğunlaştığı yerleri birleştirip çizerek ölçebilmiştir. Dolayısıyla depremlerin sık olduğu yerleri çizerek birleştirdiğimizde, tüm yeryüzünü kaplayan anakaralar ile denizlerin altındaki yerkabuğu kesitlerinin birbirlerine nerelerde dayalı olduklarını da saptamış oluruz. Ergimiş yeraltı katmanlarının üzerinde yüzen soğumuş yerkabuğu üzerindeki dağların kimisi yeryüzünün içindeki sıcaklığı dışarıya kusan birer baca görevi görüp püskürür.
Başlangıçtan sona doğru süren akışta, yeryüzünün dışını kaplayan tüm yerkabuğu kesitleri birbirini itmeyi sürdürecek, böylece bu kesitlerin birbirine dayanıp kavuştuğu yerlerdeki yer çatlağı çizgileri boyunca yeni depremler yaşanacaktır. Bu, yeryüzünün var oluş işlerliğinin değişmez bir kuralıdır.
TÜRKİYE NEREDE - Deprem Kuşaklarının Neresindeyiz
Bilimin gözlemleyip eriştiği bilgiler ışığında yeryüzünü kaplayan dış yüzeyde kimi büyük kimi küçük 15 yerkabuğu kesitinin varlığı saptanıp sayılmıştır. Bu ana yerkabuğu kesitlerinden üçünün birbirine değip dayanmış uç çizgisi ne ilgi çekicidir ki ülkemiz Türkiye'nin orta güneyinde, Hatay İli içinde yer alır. Tüm yeryüzünde Türkiye'de olduğu gibi yerkabuğu kesitlerin çatlak kavşak konumlarına denk gelen ülkeler Japonya, Endonezya, Pakistan, Etiyopya, Şili ile Orta Amerika Ülkeleridir.
İki ana yerkabuğu kesitinin dışında üç yada dört ana yerkabuğu kesitinin denk geldiği bu kavşak konumlu ülkeler, sürekli büyük depremlerle karşılaşmak durumunu doğal bir süreç olarak yaşayacaktır. Türkiye'nin orta güney bölümü, Afrika, Arabistan, Avrasya yerkabuğu kesitlerinin kesiştiği yere denk gelir. Bu ana deprem konumu dışında ülkemizin geri kalan büyük bölümünde sakınca oluşturan bir diğer kaykırım (fay) çizgisi, Avrasya yerkabuğu kesiti içinde kalsa da tüm Anadolu'nun iç kuzey çizgisi boyunca uzanıp İstanbul Van arası doğrultuda görülür. Bu çizginin güneyinde kalıp, Akdeniz'in derinliklerinde ucu kesişen Afrika yerkabuğu kesiti çizgisi arası tüm alan ise bir direnç bölgesi olup ülkemizin büyük çoğunluğunu içine alan Anadolu arakesitini oluşturur.
Geçtiğimiz yılın bu günlerinde, yüzyıllar boyunca bekleyerek itme gücünü biriktirmiş olan Afrika, Arabistan, Anadolu(Avrasya) yerkabuğu kesitleri birbirini alt etmeye başlayarak itme sürtünme etkisi ile yerin derinliklerinde kopup kurtulan katmanlar olarak yer değiştirmeye başlamış, yer üstünde ise deprem adı verilen sonuç yaşanmıştır. Deprem sonrası yapılan gözlemlerde bu yerkabuğu kesitlerinin birbirine ters yönde kayma yaptığı, 5 metreyi bulan yer üstü kaymaların ölçüldüğü saptanmıştır.
2023 DEPREMİ - Bir Gece Yarısı Uykudayken
Hatay'a bağlı kıı yerleşimi Samandağ İlçesi ile Bingöl'e bağlı Karlıova İlçesi arasında uzanan yerkabuğu kesiti kesişim çizgisinin boylu boyunca Doğu Anadolu Fayı (kaykırımı) olarak adlandırılıp yaklaşık 600 km uzunluğa erişir. Afrika, Arabistan, Anadolu yer kabuğu kesitlerinin üçünün birden kesiştiği yer olan Hatay İlimiz ile yine Arabistan-Anadolu (Avrasya ögesi) yer kabuğu kesitlerinin birbirine dayanıp uzandığı kaykırım çizgisi boyunca oluşan söz konusu bu depremde, 300 km uzunluğa erişen düzlem üzerindeki deprem sarsıntısı ile bir çok yerleşim yıkılmıştır. Bu çizgi üzerinde yer alan Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman illeri doğrudan depremi oluşturan yer kabuğu kesiği (kaykırım) üzerinde olup yıkımdan etkilenmiş, yakın komşu illerden başta Malatya, ardından Osmaniye, Adana, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Elazığ illeri de yıkımdan önemli oranda etkilenmişlerdir.
Türkiye'de 11 ilde yıkıcı etki gösteren bu deprem, komşumuz Suriye'de Halep, Hama, Humus, İdlib illerinde de büyük yıkımlar ile ölümlere neden olmuştur.
SAYILARLA Deprem Bölgesine Bakış
Son 123 yılda ülkemiz topraklarında ölçülen 269 önemli yıkıcı deprem arasında 2023 yılında yaşanan bu deprem, ülkemizde en büyük yıkım ile ölümün gerçekleştiği deprem olmuştur. Üç ayrı büyük depremin art arda yaşandığı bu deprem dizisinde 7,7 gücünde Gaziantep Nurdağı - Pazarcık , 7,6 gücünde Kahramanmaraş Ekinözü - Elbistan, 6,4 gücünde Hatay Samandağ odak konumları olarak saptanmış, bunun yanında 3 aylık süreçte 30.000 'i aşan sayıda artçı sarsıntı ölçülmüştür.
Afad Kurumu verilerine göre, yaşanan bu depremlerde 50.783 kişi ölmüş, 115.353 kişi yaralanmış, 37.984 yapının doğrudan yıkıldığı açıklanmıştır.
Yaşanan bu deprem dizisi, 300 km uzunluğu aşan iki ana yerkabuğu kesiti arasındaki yerkabuğu kesiği üzeri ile yakınında bulunan 11 ilde yaklaşık 14 milyon kişiyi doğrudan yıkım gücüyle olumsuz etkilemiştir. Depremin yıkıcı etkisinin bölgede oluşturduğu akçasal (ekonomik) yitimi, 105 milyar dolar karşılığı değeri bulmuştur. Deprem bölgesini oluşturan 11 ilde 161 yerel yönetim altında 124 ilçe ile 1.300 kırsal yerleşim bulunmakta olup tüm bu illerdeki okullarda 4,5 milyon öğrencinin eğitim öğretim gördüğü belirtilmiştir. Bu illerde 11.699 eğitim öğretim kurumu içinde 226 bin öğretmen görev yapmakta olup ayrıca 16 yüksek öğretim kurumu içinde 380 bin öğrenci ile 45 bin yüksek öğretim görevlisi çalışmaktadır. Bu illerde 2,3 milyon dikey yapı (bina) olduğu bilgisi olup deprem sonrası en az 300 bin dikey yapı ile bu yapıların içinde en az 650 bin bağımsız bölüm olarak konutun tümüyle yıkık yada yıkılması gereken düzeyde oturulamaz duruma geldiği saptanmıştır.
Deprem bölgesinde kamu, ulusal - uluslararası yardım kuruluşlarının çalışan sayısı 271 bin kişiye ulaşmış olup arama kurtarma ile yardım çalışmalarına 75 uçak, 108 helikopter, 18 bin iş gereci katılmıştır. Bölgede 332 çadır kent, 189 taşınır konut (konteyner) alanı kurulmuş, 360 bin çadır dağıtılmış, 91 bin taşınır ev kondurulmuş, yaklaşık 1,6 milyon kişiye geçici barınma olanağı sağlanmıştır. Deprem bölgesi illerinde 116 büyük kamu sağlık kurumu (hastaneler) ile 2.454 sağlık ocağı türü kurum yer almakta olup buralarda toplam 23.853 yatak olanağı bulunmaktaydı. Bu sağlık kuruluşlarında 19 bin yüksek sağlık uzmanı (hekim) ile 65 bin sağlık çalışanı görev almaktaydı. Bu sağlık kurumlarından 42'si deprem dolayısı ile yıkılmış yada işlerlik dışı duruma gelmiştir. Deprem sonrası bölge illerinden geçen 1275 km uzunluktaki demiryollarının 1204 km'si bakım onarımdan geçmek durumunda kalmıştır. Deprem sarsıntısı sonrası Hatay uçak alanı kullanım dışı kalmış, İskenderun deniz kapısında büyük bir yangın çıkmıştır. Deprem bölgesi içindeki 11 ilde, 13.284 ağıl ile ahır yıkılmış, 8.241 büyükbaş, 64.260 küçükbaş, 42.000 kanatlı, 700.000 civciv ölmüştür.
DEPREM Sonrası Gittiğimiz İller
Şu bir gerçek ki depremin olduğu gecenin karanlığı gündüze dönerken tüm ülke olarak çok kötü bir duruma uyandığımızı tümüyle anlayamamıştık. Gün aydınlandığında ülkemizin en az yarısı gece sallandığını, bunun nedeninin de kendi yörelerinde küçük bir deprem olduğunu sanmasıydı. Ancak yayın ağlarından gelen gün içi görüntülerde yıkılan illerin sayısı açıklandıkça tüm ulus olarak büyük bir korku, endişe ile üzüntüye kapıldık. Çünkü depremin boyutunun Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye, Elazığ derken korkunç bir biçimde 11 ile yayıldığını öğreniyor, yıkılan yerlerden yapılan yayınlar ile yardım çığlıkları duyulmaya, sığ kurtarma çalışmaları aktarılmaya başlanıyordu.
Tüm Türkiye'nin depremin boyutunu tümüyle algılaması en az 3 gün sonra gerçekleşti. Buna bağlı olarak bölgeye ulaşamayan, yıkılan bölge birimleri ile iletişim kuramayan ulusal kamu yönetimi de olayın boyutunun ne olduğunu saptayıp ona göre atılması gereken adımlarda önemli oranda eksik kaldı. Böylesi büyük bir doğa olayı sonrası kamu yönetiminin ilk üç gün sağlıklı işleyebilmesi de doğal olarak olağandışı bir başarı olacaktır. Sonuç olarak bölgeye ulaşmakta sorun yaşayan basın bile, böylesine geniş bir alana yayılan bu yıkımı topluma aktarmakta sorun yaşayıp yeterli olamadı. Tüm bunları, yaşanan olayın büyüklüğü ile çok geniş alana yayılmasından dolayı ne yazık ki bir bakıma doğal karşılamak durumunda kalabiliriz.
3 gün sonra ancak toparlanan kamu işlerliği, toplumun da tüm elden yardım birliğine girmesi ile bölgeye akın akın akmaya başladı. On binlerce gönüllü, on binlerce yardım aracı, bozulan yollar açıldıkça deprem illerine ulaşmaya başladı. Deprem öncesine değin kış günlerinin olağandışı sıcak geçip, kış bitti bitecek derken kar yağışı ile soğukların birden bastırıp gelmesi, depremde yıkılan yapılarda yaşama olasılığı olan kişilerin ne yazık ki bu kez 3-4 gün sonra soğuktan ölmesine neden oldu. Soğukla yarışılan yardım çalışmalarında umutların kalmadığı günlere gelindikçe kurtarma çalışmalarından az da olsa yaşama tutunan kişilerden sevindirici bilgiler de yayınlandı. Ancak depremin üzerinden geçen ilk 15 gün sonrası artık durum yıkıntıları kaldırma çalışmalarına dönmüş, yıkıntılar altında yaşamı sona erenleri bulmak için bu kez yakınlarının bekleyiş süreci başlamıştı.
Bu unutulmaz acı durumlara tanık olduğumuz 5 deprem bölgesi yardım yolculuğumuz oldu bizim. İlki Osmaniye ile Gaziantep İli'ne bağlı Fevzipaşa, Nurdağı, Sakçagözü yerleşimlerine, ikincisi Kahramanmaraş kent içi ile kırsal bölgesine, üçüncüsü Hatay kent içi, Eski Antakya, Defne, Kırıkhan, Samandağ, Altınözü kırsalı, dördüncüsü Adıyaman kent içi, Gölbaşı, Kahta, Kahramanmaraş Pazarcık, Gaziantep Besni, Araban, beşincisi ise Gaziantep İli Nizip, Rumkale, Yavuzeli kırsalı idi.
Deprem bölgesine ulaştığımız bu yolculuklarda bize ulaştırılan yardımları özellikle arkadaşımız Okan Avcı ile Ali Doğan önderliğinde yapıp geldiğimiz yerde satın alabildiğimiz ne varsa oralara götürmek üzerine oldu.
Deprem yolculuklarımızı anlattığım daha önceki yazılarıma ulaşıp okumak isteyenler için şu bağlantıları ekleyeceğim:
https://www.silifkesesimiz.com/yazar/aytac-kurtuba/deprem-bolgesine-yardim-yolculugu-732-kose-yazisi
https://www.silifkesesimiz.com/yazar/aytac-kurtuba/depremde-kahramanmaras-748-kose-yazisi
https://www.silifkesesimiz.com/yazar/aytac-kurtuba/hatay-deprem-bolgesine-3-yolculuk-767-kose-yazisi
YIKILAN Yerleşimler - AYAKTA KALAN Yerler
Deprem sonrası eski adı yalnızca Antakya olup sonradan Hatay'a dönüştürülen kent en büyük yıkım ile ölüm oranıyla karşılaşmış, aradan geçen 1 yıl dolsa da Hatay yerleşimi yaşam sürülecek bir yere dönüşememiştir. Kahramanmaraş kent alanı içinde ise eski kent çevresinin büyük bölümü yerle bir olmuş, Adıyaman kenti içinde yine değişik konumlarda önemli oranda yıkım yaşanmıştır. Depremin büyük kentlerde yıkım oluşturduğu bir diğer yer olan Malatya kent içinde de çok sayıda yapı yıkılmıştır. Gaziantep İli içinde kaykırım çizgisinin altından geçtiği İslahiye büyük oranda, Nurdağı İlçe kenti ise nerdeyse tümüyle yıkılarak büyük bir acıyla karşılaşmıştır. Osmaniye'de belirli oranda yıkım görülürken, Hatay'a bağlı İskenderun'da kıyı boyuna yakın kent içi yerleşim bölümlerinde yine önemli yıkım sonuçları görülmüş, bu kenti yer yer deniz suyu basmaya başlamıştır. Hatay İli içinde Samandağ ile Kırıkhan İlçelerinde önemli yıkımlar görülmüştür. Adıyaman'da Gölbaşı İlçesi ile Kahramanmaraş'ta Elbistan İlçeleri yine önemli oranda yıkım etkisi altında kalmıştır. Bu önemli yıkım görülen yerleşimlerin dışında kalan diğer iller ile ilçelerinde ise kimi orta kimi az düzeyde yıkım görülmüştür.
Deprem sonrası yerinde yaptığımız gözlemler bazı bilinenleri gözden geçirmemizi gerektirebilir. Örneğin Gaziantep İli İslahiye İlçesi Fevzipaşa yerleşimi, ovalık alanın dağ sırasına yakın konumunda olup yerleşim yerinin altından geçen kaykırım çizgisi burada belirgin yıkım yapmış, ancak ovanın 10 km doğusundaki diğer yakasındaki bazı kırsal yerleşimlerdeki yapılarda en ufak bir çatlak bile görülmemiştir. Bu da ovalık alanda kurulu tüm yerleşimlerin deprem sırasında yıkılacağını savını çürüten bir gözlem olmuştur. Yine Nurdağı İlçesi kent oturumu, Gavurdağı olarak da bilinen sırtını dayadığı dağların eteğinde kurulu bir yamaç yerleşimi olup altından yada eteğine yakın konumdan geçen kaykırım çizgisinden dolayı yerle bir olmuş, bu kez Nurdağı'nın eteğindeki ovanın kuş uçuşu 16 km doğu yönünde karşı yüksek tepelik yamaçları ile üzerinde kurulu yerleşimlerden olan Sakçagözü de yerle bir olmuştur. Nurdağı'nın sırtını dayadığı dağları aşıp kuş uçuşu yine 16 km batı yönünde kalan Osmaniye İline bağlı dağlık konumda kurulu Bahçe İlçesi yerleşiminde ise nerdeyse deprem ile ilgili bir iz görülmemiştir. Bu bakımdan depremin sarstığı bu illerde bazı ilçeler yakın konumlarda olsalar da yeraltındaki taban dokusu nedeniyle sallansalar da yıkım görmemişlerdir. Deprem çizgisine 16 km uzaklıktaki bir ilçede yıkım görülmezken, bu çizginin kuş uçuşu 120 km batısındaki Adana kentinde çok katlı büyük yapılardan kimisi tümüyle çöküp yıkılmıştır. Yine depremde neredeyse tümüyle yıkılıp yok olan Hatay (eski adıyla Antakya) kentinin kuş uçuşuyla 33 km güneyindeki Samandağ İlçesi'nde önemli bir yıkımın olmadığı bildirilmiştir. Depremin ana üssü olarak gösterilen Kahramanmaraş Pazarcık İlçesi kent yerleşiminde aşırı yıkım olmamışken, buraya 30 km uzaklıktaki Araban ile Yavuzeli'nde belirgin bir yıkım olmamış ancak 140 km uzaklıkta Şanlıurfa kent içinde Adana'da olduğu gibi kimi yağılar yıkılarak ölüm getirmiştir.
Dolayısıyla yeraltındaki katmanlar kimi yerde deprem sarsıntısını emerek üzerindeki yerleşim alanlarını deprem çizgisine yakın olsa bile korumuş, ancak deprem çizgisine çok uzak kimi yerleşim alanlarında ise yeraltındaki katmanların deprem sarsıntısını doğrudan iletmesi ile büyük yıkımlar oluşmuştur. Bu ilginç sonuçlar göz önünde olsa da depremin yoğunlaştığı yerkabuğu kesitlerinin birleştiği kaykırım çizgisi üzerine yada yakın yerlere yerleşim alanlarının kurulması, dağlık alanlar varken ovalık düzlüklere yine yerleşim alanlarının kurulması genel kuralı bozmamalıdır.
Ulusal kamu yönetiminin gerekli yasaları uygulaması bir yana dönem dönem işlerlik dışı bırakması, ayrıca yerel yönetim birimlerinin yakın ilişki çıkarcılığı ile kimi kişilere olmayacak yerlerde yapı oluşturma alanı açıp onay vermesi, kentlerin yanlış alanlara yayılımı sonucunu getirip bu kaçınılmaz depremlerde eninde sonunda ölümlere neden olmaktadır. Deprem yaşanmadan önceki süreçte Hatay'da 205.000 yapı ile Kahramanmaraş'ta 144.556 kaçak yapının, yapı barışı yasası ile kaçak yapı olmaktan çıkarıldığı bilgisi daha önce yayınlanmıştır.
SİLİFKE'de Deprem - TSUNAMİ
İçinde bulunduğumuz Taşeli Yöresi, Alanya ile Erdemli arasında uzanıp sırtını Karaman ile Taşkent Hadim İlçelerine dayar. Ülkemizde deprem olma olasılığı en az bölge olan Taşeli Yöresi içinde kalan Silifke, doğrudan bilinen bir deprem kaykırım çizgisi üzerinde olmasa da yaşanan bu depremlerde deneyimlediğimiz üzere oldukça güçlü bir biçimde sallanıp korku yaşamıştır.
En güçlü depremler yerkabuğu kesitlerinin birbirine dayandığı yerkabuğu çatlakları da diyebileceğimiz yeraltındaki kırık çizgiler boyu üzerinde direnç dönemlerini doldurunca yaşanır. Silifke ile çevresi böyle bir ana kırık üzerinde olmasa da yerkabuğunun geri kalan tüm yerlerinde daha küçük kaykırım çizgileri vardır. Bunlardan yöremiz içinde var olduğu bilinen bir kaykırım çizgisi Mut yakınından geçmektedir. Yine bu kez Afrika yerkabuğu kesitinin Avrasya yerkabuğu kesitine dayalı olduğu çizgi boyu, Kıbrıs Adası'nın altı ile güney kıyılarından geçip oradan Yunanistan ile İtalya yönüne uzanır. Bu çizgi Hatay'da birleştiğini söylediğimiz üç ana yerkabuğu kesitinden Afrika ile Avrasya kesitlerinin Akdeniz altındaki derin deniz tabanının daha derinliklerinde bulunup Silifke'nin güneyinde açık deniz tabanında doğudan batıya doğru ilerler. Üzerinde yaşadığımız Anadolu, Avrasya yerkabuğu kesitinin güney eklentilerinden olup Afrika yerkabuğu kesiti ile birbirine dayanmış durumdadır. Afrika yerkabuğu kesitinin Anadolu kesiti altına sokulmak üzere direnç geliştirdiği, yer yer yaşanan depremlerle binlerce yıllık süreçte Anadolu'yu yükselttiği bilinmektedir. Söz konusu bu dirençten iki yerkabuğu kesitinin kendini birden kurtulması durumunda Akdeniz'in derinliklerinde büyük bir deprem oluşacağını, bunun sonucunda büyük bir tsunami yaşanabileceğini söyleyebiliriz. Ancak bu bir kaç yüzyılda bir mi yoksa bir kaç bin yılda bir mi olur bunu kestirmek güçtür.
Hatay - Gaziantep - Kahramanmaraş - Adıyaman - Malatya çizgisi boyunca 300 km uzanım gösteren kaykırım oynaması ile oluşan 2023 depremi de bir kaç yüzyılda bir yaşanacakken kendi yaşadığımız döneme denk gelmiş, dolayısıyla Akdeniz'de oluşacak büyük bir depremin de biz yada bizden sonra birilerine denk geleceğini unutmamak gerekir. Böyle bir tsunami oluşması durumunda yüksekliği en az 5 ile 10 metre arası görülecek deniz taşkınının Silifke Göksu Ovası içlerine büyük oranda sokulacağını, Taşucu, Atakent, Yeşilovacık gibi tüm kıyı yerleşimlerini yutabileceğini söylemek abartı değildir.
Deprem Bölgesinde TOKİ KONUTLARI - Yeniden Ayağa Kalkış
6 Şubat 2023 günü yaşanan depremin sarstığı 11 ilde Toki Kurumu'nun daha önce yapmış olduğu konutlarda bir yıkım yaşanmaması, kurumun yapı oluşturma çalışmalarının sağlamlık konusunda başarılı olduğunu kanıtlamıştır.
Deprem öncesi yapılan bu konutların illere göre dağılımı, Hatay'da 8.018 konut, Kahramanmaraş'ta 5.545 konut, Adıyaman'da 7.065 konut, Malatya'da 20.605 konut, Gaziantep'te 27.947 konut, Osmaniye'de 3.323 konut, Kilis'te 1.929 konut, Adana'da 21.154 konut, Şanlıurfa'da 17.261 konut, Diyarbakır'da 20.912 konut olmak üzere toplam 133.759 konuttur.
Deprem sonrası yapılacak konutların illere göre dağılımı konusunda değişik aylarda yapılan kamu açıklamaları birbiri ile eşit sayılar ortaya koymasa da süreç sonunda kabaca toplam 350.000 konutun yapılmış olacağını söyleyebiliriz. Kamuya bağlı üç ayrı kurum olarak Toki Kurumu, Emlak Konut Kurumu, Yapı İşleri Yönetimi eliyle yapılacak konut sayısı ana yerleşim alanlarında toplamda 320.000 bin olarak verilmiş görünmektedir.
2024 yılı başında depremden etkilenenlere dağıtılmak üzere konut bilgisini yayınlayan Toki Kurumu yönetimi açıklamasına göre; depremin yıldönümü ayında Hatay'da 6.416 konut, Kahramanmaraş'ta 8.131 konut, Adıyaman'da 1.800 konut, Malatya'da 5.227 konut, Gaziantep'te 10.204 konut, Osmaniye'de 1.852 konut, Elazığ'da 2.255 konut yapımı bitirilmiştir.
2024 yılı içine girdiğimiz bu günlerde Toki Kurumu eliyle yapımı sürmekte olan konut bilgisi, Hatay'da 32.715 konut, Kahramanmaraş'ta 24.321 konut, Adıyaman'da 4.629 konut, Malatya'da 14.338 konut, Gaziantep'te 20.319 konut, Osmaniye'de 4.892 konut, Kilis'te 1.854 konut, Adana'da 3.638 konut, Şanlıurfa'da 4 .469 konut, Diyarbakır'da 6.278 konut, Elazığ'da 2.936 konut olarak açıklanmıştır. Ayrıca Emlak Konut Yönetimi eliyle Adıyaman'da ek olarak 21.921 konutun yapım sürecine başlanmıştır.
2024 yılı sonuna değin bitirilmek üzere yine Toki Kurumu eliyle yapımına başlanılması için ön çalışmalar yürütülen alanlar içinde, Hatay'da 73.971 konut, Kahramanmaraş'ta 43.194 konut, Adıyaman'da 6.204 konut, Malatya'da 31.019 konut, Gaziantep'te 24.148 konut, Osmaniye'de 6.131 konut, Kilis'te 1.974 konut, Adana'da 9.456 konut, Şanlıurfa'da 10.410 konut, Diyarbakır'da 9.610 konut, Elazığ'da 6.962 konut üretilecektir. Bu sayılara ek olarak Emlak Konut Yönetimi eliyle Adıyaman'da 4.000 konut yapılması düşünülmektedir.
Kırsal alanlarda yapılacak konutlar ile ilgili bilgiye gelince, Yapı İşleri Kurum Yönetimi eliyle yöresel yapı geleneği gözetilerek yapılacak toplam kırsal konut sayısı 70.000 olarak verilmiştir. Buna bağlı olarak deprem bölgesi illerinde 37.129 kırsal konutun yapımına başlanılmış, kalan 32.871 kırsal konutun daha yapımına başlanılacağı bildirilmiştir. Kırsal konut sayısına eşit olarak yapılacak ahır gidi ek yapılarla birlikte toplam kırsal alan yapı sayısı 140.000 olarak verilmiştir.
Kırsal alanda yapılacak konutların illere göre verileri, Hatay'da 6.847 kırsal konut (köy evi) ile 942 ahır, Kahramanmaraş'ta 8.158 kırsal konut ile 1.471 ahır, Adıyaman'da 6.290 kırsal konut ile 848 ahır, Malatya'da 7.550 kırsal konut ile 740 ahır, Gaziantep'te 4.707 kırsal ev ile 989 ahır, Osmaniye'de 1.356 kırsal konut ile 270 ahır, Kilis'te 486 kırsal konut, Adana'da 209 kırsal konut ile 24 ahır, Şanlıurfa'da 917 kırsal konut ile 267 ahır, Diyarbakır'da 609 kırsal konut ile 180 ahır olarak sıralanmıştır. Bu verilerin dışında Gaziantep İli Nurdağı ilçesi Belpınar ile Mesthüyük obaları ile Kahramanmaraş İli Türkoğlu İlçesi Özbek Obası'nda yaklaşık 100 kırsal konut bitirilip depremde evleri yıkılanların oturumuna sunulmuştur.
Tüm sayılar birleştirildiğinde, Hatay'da 113.533 konut, Kahramanmaraş'ta 83.804 konut, Adıyaman'da 44.844 konut, Malatya'da 58.134 konut, Gaziantep'te 59.378 konut, Osmaniye'de 14.231 konut, Kilis'te 4314 konut, Adana'da 13.303 konut, Şanlıurfa'da 15.796 konut, Diyarbakır'da 16.497 konut, Elazığ'da 12.153 konut verisi ile yukarıdaki toplam konut sayısı ile eşit ölçüde uyuşmayan yeni bir toplamla 436.087 konut sayısını elde etmiş oluruz. Tüm deprem bölgesi ile ilgili süren çalışmalarda kamuya doğru bilgi akışını sağlayacak bir kurum yapılanması oluşturulup, kurumun düzenli olarak sözcülerinin kamu açıklamaları yapmaları sağlıklı bir çalışma olacaktır.
Yine bakanlık açıklamasına göre depremin yıkıcı etki gösterdiği 11 ilde, bağımsız yaşam alanı olan birer konut olduğu tanımı eksik bırakılmış 872.000 bölüm barındıran 311.000 yapının yıkıldığı bilgisi verilmiştir. Bu bilgilere göre yıkılan konut sayısının 872.000 olması durumunda, Toki Kurumu'nun üretip yapacağı konut sayısının da bir sonraki yıl yeni eklemeler ile yükseleceği öngörülebilir. Toki Kurumu'nun üreteceği konutların akçasal değerinin yaklaşık 40 milyar dolar tutarı aşacağı düşünülmektedir.
Değişik kaynaklardan kendi derlediğimiz bilgilere göre deprem bölgesini oluşturan 11 ilde 2,6 milyon yapı olup bu yapıların içinde 5,6 milyon konut bulunmaktadır. Öyleyse deprem bölgesinde 6 konuttan 1'i yıkılmış yada oturulamaz ölçekte kullanım dışı kalmıştır.
Depremden etkilenen 11 ilde yaşayanların sayısı 2022 yılı verilerine göre 14.013.196 kişi olarak belirtilmiştir. Ayrıca deprem bölgesinde 1.738.035 göçmen yaşadığı bilgisi de verilmiştir. Böylece deprem bölgesinde yaklaşık 16 milyon kişinin yaşadığı sonucuna ulaşılmakla birlikte yukarıda 6 konuttan 1'inin oturulamaz durumda olduğu sonucu ile bölgede evsiz kalanların sayısını yine yaklaşık olarak 2,7 milyon kişi olarak verebiliriz.
Yazıyı Sonlandırırken...
Bir çok bilgi kaynağını tarayarak, karşılaştırarak sunmaya çalıştığımız bu deprem verileri ile birlikte deprem bölgesine kendi yaptığımız 5 yardım yolculuğu, konuya en sağlıklı yaklaşımla ele almamız için bize bütünsel bir olanak sağladı düşüncesindeyiz. Silifke Sesimiz'de yayınladığımız yaşanan bu depremle ilgili tüm yazıları araştırarak, yıkımları yerinde gidip görerek sunmak bizim için gerçekten önemli bir kazanım oldu. Bu bilgiselliği size sunup doğru bilgileri aktarma çabasında olmamızın yanında eksik kaldığımız açılardan dolayı iyimser bakışınızı diliyoruz.
Bunun tersi olması gerekirken bu yaklaşımı yazmamızın içinde olduğumuz durumumuzu ortaya koyduğunu da bilerek, yine dileriz ki önce depreme karşı toplumsal bilinci kazanalım sonra ise kamu yönetimi ile yerel yönetimleri bu konuda doğru işler yapmaya biz yönlendirebilelim. Sağlıcakla kalınız...
İlgili kaynaklar:
https://erdemgundogdu.weebly.com/uploads/5/7/8/3/5783574/7-levha_tektonigi.pdf
https://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/7fb2e20b89e8a5a_ek.pdf
https://www.zeynepelifyildizel.com/dosyalar/11-12-2014-12-07-56.pdf
https://khosann.com/yerkabugu-nasil-olustu-ve-kitalar-neden-kayiyor/
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya#D.C3.BCnya.27n.C4.B1n_y.C3.BCzeyi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Levha_tektoni%C4%9Fi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tektonik_levhalar_listesi
https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1tasal_%C3%A7arp%C4%B1%C5%9Fma
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya%27n%C4%B1n_yerkabu%C4%9Fu
https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/03/2023-Kahramanmaras-ve-Hatay-Depremleri-Raporu.pdf
https://obs.hkmo.org.tr/show-media/uploads/news/c46e6ae19a092ef6524408c0bb019897.pdf
https://deprem.afad.gov.tr/assets/pdf/Kahramanmara%C5%9F%20Depremi%20%20Raporu_02.06.2023.pdf
https://ihh.org.tr/public/publish/0/172/kahramanmaras-depremi-afet-yonetimi-raporu---w.pdf
https://ig.ft.com/turkey-earthquake-apartment-collapse/
https://www.reuters.com/graphics/TURKEY-QUAKE/TOXINS/znvnbmyrzvl/
https://temblor.net/temblor/insights-stress-changes-mysteries-turkey-earthquakes-2023-15070/
https://earthquake.usgs.gov/earthquakes/eventpage/us6000jllz/map
https://ds.iris.edu/wilber3/find_stations/11654089
http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/wp-content/uploads/2014/08/2023.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/2023_Kahramanmara%C5%9F_depremlerine_insani_m%C3%BCdahale
https://en.wikipedia.org/wiki/2023_Turkey%E2%80%93Syria_earthquakes#/map/1
https://en.wikipedia.org/wiki/2023_Turkey%E2%80%93Syria_earthquakes
https://www.nature.com/articles/s43247-023-00747-z#Fig2
https://deprem.afad.gov.tr/event-catalog
https://en.wikipedia.org/wiki/Lists_of_21st-century_earthquakes
https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_historical_earthquakes
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3377516
https://deprem.afad.gov.tr/assets/pdf/Kahramanmara%C5%9F%20Depremi%20%20Raporu_02.06.2023.pdf
https://obs.hkmo.org.tr/show-media/uploads/news/c46e6ae19a092ef6524408c0bb019897.pdf
https://obs.hkmo.org.tr/show-media/uploads/news/b78a1c741b1054625ed241ef0b78964c.pdf
https://kutuphane.tarimorman.gov.tr/pdf_goster?file=7b9ad4eabdfb2a869da9fc18cb84bf64#book/5
https://eskisehir.edu.tr/Uploads/www/files/ESTU%CC%88_ELBI%CC%87STAN_RAPORU_V3(1).pdf
https://www.researchgate.net/publication/370003182_Kahramanmaras_Deprem_Raporu
https://ihh.org.tr/public/publish/0/172/kahramanmaras-depremi-afet-yonetimi-raporu---w.pdf
https://www.mta.gov.tr/v3.0/bilgi-merkezi/2023-maras-depremi-raporlari
https://www.betonvecimento.com/betonarme-yapilar/kahramanmaras-depremi-degerlendirme-raporlari
https://www.betonvecimento.com/wp-content/uploads/2023/03/ITU-Nihai-Raporu.pdf
Toki Bilgi Bağlantıları:
https://www.toki.gov.tr/afet-konutlari