FESLEĞEN KOKULU ADAM...

Yaşam 31.10.2022 - 13:57, Güncelleme: 24.11.2022 - 01:59 2078+ kez okundu.
 

FESLEĞEN KOKULU ADAM...

Sesimiz Haber Merkezi Röportaj; Rıfat YÖRÜK                                                 Gökbelen Yaylasının tek fırını olan “Yayla Fırını”na fesleğen kokulu bir röportaj için gidiyordum. Yolda, şair Ahmet Telli’nin yeni okuduğum mısralarını mırıldanıyordum; “Gidersen kim sular fesleğenleri, Kuşlar nereye sığınır, akşam olunca?”               Bir taraftan da Türk toplumunda apayrı bir yeri olan fesleğeni düşünüyordum. Kokusu ve rayihası çok sevilen bu bitki, birçok evin bahçesi ya da balkonunda mutlaka yerini alırdı. Ancak, elimizle dokunup şöyle bir yelpazelemediğimiz zaman koku vermezdi.             Fırıncı Osman Karabaş’ın işlettiği fırında ekmek satışı yapan 68 yaşındaki Mustafa Mavi’deki incelik ve güzelliği de, ekmek alırken bir iki lâf atıp konuşunca yani tıpkı fesleğen gibi ona dokununca fark etmiştim. Zaten kendisi de, Silifke yöresinde “feslikan” denilen fesleğenle adeta bütünleşmiş birisiydi. Her gün kopartıp sağ kulak arkasına taktığı bir tutam fesleğenle yaylada herkesin dikkatini çekmekteydi.               “Feslikan” detayı             Hazır söz “feslikan”a gelmişken, Kıbrıs halkının da fesleğene “feslikan” dediklerini ve aynı adla çok sevilen bir şarkıları olduğunu hatırlatayım; Sensin benim canım Tatlı sevgilim Sen gönlümde açan Feslikan çiçeğim   Kız seni görünce Oynar yüreğim Canımsın Feslikanımsın             “Kokucu”yla benzerliği             Kendisinin bu “kulak arkası” tavrını, doğum yerim olan Taşucu’nda yaşayıp Amerika’da ölen ve “Kokucu” diye bilinen rahmetli Hasan Çimen’e benzetiyordum. Çocukluğumda dedem Ali Yörük’ün kahvesine gittiğimde Kokucu Amcayı kulağına taktığı bir çiçekle caddeden geçerken görürdüm. Yaz kış mutlaka değişik bir çiçek bulup kulağının arkasına takardı. Lâkabı bu çiçek sevgisinden geliyordu.             Mustafa Mavi Beyle sohbet etmek ve yakından tanımak için özellikle en boş vakti olan ikindiyi seçmiştim. Fırına vardığımda dışarıya çıkardığı tahta sandalyesinde oturuyordu. Beni her zamanki güler yüzüyle karşıladı.                    Gökbelen’in evli bekârı             Hemen telefonumun ses kayıt tuşuna basarak sohbeti başlattım;             “Adım Mustafa Mavi. 1954 doğumluyum. İki evlat ve üç torun sahibiyim. Silifke Esentepe TOKİ Evleri’nde oturuyorum. Fırın sahibi benim komşum ve arkadaşım. Kışın da Silifke’de zaman zaman kendisine yardımcı oluyorum. Asıl mesleğim aşçılık. Lâkabım da ‘Bekar Usta’. Kaç yıllık evli olmama rağmen bana hep böyle derler.             Çok sevdiğim bu mesleğe 15 yaşında çırak olarak başladım ve yine bu işten emekli oldum. Çok sevdiğim bir patronum vardı. Genelde onun yanında çalıştım. Kendi mekânımı hiç açmadım. O patronum bize ‘Allah hepinize mekân versin. İşçilik yapmayın da kıymetimi daha iyi anlayın.’ derdi.             Her gün kulağıma taktığım feslikanın hikâyesine gelince… Yıllar önce bir yerde çok güzel feslikan gördüm. Kopartıp kokladım ve kulağıma taktım. Takış o takış... Başka bir çiçek veya bitki takmıyorum. Feslikanı evimde de yetiştiriyorum. Yaz kış bulup kulağımın arkasına takarım. Zaten genel olarak çiçekleri çok seviyor ve evimizin önünde yetiştiriyorum.             Yaklaşık 15 yıl önce Silifke Festivalinde açılış günü akşam üzeri Göksu kenarında çadırları ve standları gezerken ‘Vali geliyor’ dediler. Ben de eşimle beraber kenara çekilerek, herkes gibi kendisine yol açtım. Kendisini hiç tanımıyordum. Ama doğrudan yanıma gelerek kulağımdaki bitkinin adını sordu. ‘Feslikan’ dedim. Bu defa eşim Naime Hanıma dönerek ‘her zaman takar mı?’ diye sordu. ‘Evet’ cevabını alınca çok şaşırdı.             “Yatağa bile böyle girerim”             Vali Beye söylemedik ama yatağa bile bununla girerim. Eşimin tek itirazı bu şekilde uyumamdır. ‘Hiç olmazsa yatağa girme. Ağır kokuyor ve kuruyunca dökülüyor’ diyor. Ama ne yapayım ki elimde değil! Bu benim hayat tarzım. Benimle adeta bütünleşmiş olan feslikanla çok mutluyum.”                         Gökbelen’in sembolleri             “Gökbelen’in Kaymakamı” Mustafa Uysal Amca ile başladığım ve yaylamızın sembol isimlerini anlattığım röportajların ikincisini Mustafa Mavi abimizle yapmaktan dolayı mutlu bir şekilde eve döndüm. Telefonuma gelen mesajları incelerken rastladığım şair Cevdet Karal’a ait “Fesleğen” isimli şiir ise adeta “finali benimle yapmalısın!” der gibiydi. Neden başka bir çiçek değil de Fesleğenler geliyor aklıma Bir sırrım daha al senin olsun Koy bunu da ötekilerin yanına   Fesleğenler Başka bir çiçek değil de Elbette fesleğenler Her an düşünceli Her an tefekkürdeki Bir başı okşar gibi Seven var mıdır Uykuma giren ra yi ha ları.     

Sesimiz Haber Merkezi

Röportaj; Rıfat YÖRÜK

                                   

            Gökbelen Yaylasının tek fırını olan “Yayla Fırını”na fesleğen kokulu bir röportaj için gidiyordum. Yolda, şair Ahmet Telli’nin yeni okuduğum mısralarını mırıldanıyordum;

“Gidersen kim sular fesleğenleri,

Kuşlar nereye sığınır, akşam olunca?”  

            Bir taraftan da Türk toplumunda apayrı bir yeri olan fesleğeni düşünüyordum. Kokusu ve rayihası çok sevilen bu bitki, birçok evin bahçesi ya da balkonunda mutlaka yerini alırdı. Ancak, elimizle dokunup şöyle bir yelpazelemediğimiz zaman koku vermezdi.

            Fırıncı Osman Karabaş’ın işlettiği fırında ekmek satışı yapan 68 yaşındaki Mustafa Mavi’deki incelik ve güzelliği de, ekmek alırken bir iki lâf atıp konuşunca yani tıpkı fesleğen gibi ona dokununca fark etmiştim. Zaten kendisi de, Silifke yöresinde “feslikan” denilen fesleğenle adeta bütünleşmiş birisiydi. Her gün kopartıp sağ kulak arkasına taktığı bir tutam fesleğenle yaylada herkesin dikkatini çekmekteydi.

 

            “Feslikan” detayı

            Hazır söz “feslikan”a gelmişken, Kıbrıs halkının da fesleğene “feslikan” dediklerini ve aynı adla çok sevilen bir şarkıları olduğunu hatırlatayım;

Sensin benim canım

Tatlı sevgilim

Sen gönlümde açan

Feslikan çiçeğim

 

Kız seni görünce

Oynar yüreğim

Canımsın

Feslikanımsın

            “Kokucu”yla benzerliği

            Kendisinin bu “kulak arkası” tavrını, doğum yerim olan Taşucu’nda yaşayıp Amerika’da ölen ve “Kokucu” diye bilinen rahmetli Hasan Çimen’e benzetiyordum. Çocukluğumda dedem Ali Yörük’ün kahvesine gittiğimde Kokucu Amcayı kulağına taktığı bir çiçekle caddeden geçerken görürdüm. Yaz kış mutlaka değişik bir çiçek bulup kulağının arkasına takardı. Lâkabı bu çiçek sevgisinden geliyordu.

            Mustafa Mavi Beyle sohbet etmek ve yakından tanımak için özellikle en boş vakti olan ikindiyi seçmiştim. Fırına vardığımda dışarıya çıkardığı tahta sandalyesinde oturuyordu. Beni her zamanki güler yüzüyle karşıladı.       

            Gökbelen’in evli bekârı

            Hemen telefonumun ses kayıt tuşuna basarak sohbeti başlattım;

            “Adım Mustafa Mavi. 1954 doğumluyum. İki evlat ve üç torun sahibiyim. Silifke Esentepe TOKİ Evleri’nde oturuyorum. Fırın sahibi benim komşum ve arkadaşım. Kışın da Silifke’de zaman zaman kendisine yardımcı oluyorum. Asıl mesleğim aşçılık. Lâkabım da ‘Bekar Usta’. Kaç yıllık evli olmama rağmen bana hep böyle derler.

            Çok sevdiğim bu mesleğe 15 yaşında çırak olarak başladım ve yine bu işten emekli oldum. Çok sevdiğim bir patronum vardı. Genelde onun yanında çalıştım. Kendi mekânımı hiç açmadım. O patronum bize ‘Allah hepinize mekân versin. İşçilik yapmayın da kıymetimi daha iyi anlayın.’ derdi.

            Her gün kulağıma taktığım feslikanın hikâyesine gelince… Yıllar önce bir yerde çok güzel feslikan gördüm. Kopartıp kokladım ve kulağıma taktım. Takış o takış... Başka bir çiçek veya bitki takmıyorum. Feslikanı evimde de yetiştiriyorum. Yaz kış bulup kulağımın arkasına takarım. Zaten genel olarak çiçekleri çok seviyor ve evimizin önünde yetiştiriyorum.

            Yaklaşık 15 yıl önce Silifke Festivalinde açılış günü akşam üzeri Göksu kenarında çadırları ve standları gezerken ‘Vali geliyor’ dediler. Ben de eşimle beraber kenara çekilerek, herkes gibi kendisine yol açtım. Kendisini hiç tanımıyordum. Ama doğrudan yanıma gelerek kulağımdaki bitkinin adını sordu. ‘Feslikan’ dedim. Bu defa eşim Naime Hanıma dönerek ‘her zaman takar mı?’ diye sordu. ‘Evet’ cevabını alınca çok şaşırdı.

            “Yatağa bile böyle girerim”

            Vali Beye söylemedik ama yatağa bile bununla girerim. Eşimin tek itirazı bu şekilde uyumamdır. ‘Hiç olmazsa yatağa girme. Ağır kokuyor ve kuruyunca dökülüyor’ diyor. Ama ne yapayım ki elimde değil! Bu benim hayat tarzım. Benimle adeta bütünleşmiş olan feslikanla çok mutluyum.”

           

            Gökbelen’in sembolleri

            “Gökbelen’in Kaymakamı” Mustafa Uysal Amca ile başladığım ve yaylamızın sembol isimlerini anlattığım röportajların ikincisini Mustafa Mavi abimizle yapmaktan dolayı mutlu bir şekilde eve döndüm. Telefonuma gelen mesajları incelerken rastladığım şair Cevdet Karal’a ait “Fesleğen” isimli şiir ise adeta “finali benimle yapmalısın!” der gibiydi.

Neden başka bir çiçek değil de

Fesleğenler geliyor aklıma

Bir sırrım daha al senin olsun

Koy bunu da ötekilerin yanına

 

Fesleğenler

Başka bir çiçek değil de

Elbette fesleğenler

Her an düşünceli

Her an tefekkürdeki

Bir başı okşar gibi

Seven var mıdır

Uykuma giren

ra

yi

ha

ları.

 

  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 blossomtips.com deneme bonusu veren siteler yeni En iyi deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler