KADINLAR, KADINLARA ŞİDDETE FARKLI TEPKİ GÖSTERDİ
Sesimiz Haber Merkezi
25 Kasım Pazartesi günü saat 16.00’da eski hastane kavşağında bir araya gelen kadınlar, Atatürk Anıtına yürüdüler.
Birbirinden renk görüntülerle yürüyüşü gerçekleştiren kadınlara bisiklet ve motosikletle kadınlar da eşlik etti. Yürüyüş esnasında Kadınlara Şiddete yönelik sloganlar atılırken, kadınların giydikleri birbirinden farklı giysiler ise gösterilere ayrı bir renk ve güzellik kattı.
Anıtta yapılan etkinliğin sunuculuğunu Serpil Coşkun gerçekleştirdi.
Coşkun, katılımcıları; “Bir kadın düşün ki, gözleri bir uçurum, yüreği bir çığlık.
Sevgisi tutsak, özlemi kırık.
Bir kadın düşün ki; gözlerinde yaş. Dudaklarında tebessüm kırılmış umutlarla dolsun içi.
Ve yine de dimdik ayakta durabilsin.
Kadınlar düşünün yok sayılıp horlanmaya, itelenip dışlanmaya ve her türlü zorluğa göğüs geren kadınlar!!!
Silifke’nin özgür kadınları, bütün güçlüklere rağmen ‘Renkli dünyamızın ışığı yine kendimiziz” diyen, renk renk açmış çiçeklerle bezedikleri hayatlarının tek sahibi.
Kadınlar yürüyor sokakları çınlatarak” şeklinde selamladı ve programı paylaştı.
Kadına Şiddete karışık gerçekleştirilen etkinlikte basın açıklamasını Meral Durmaz ve Ayşegül Erkal ikili birlikte okudu.
Okunan basın açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Kadına Yönelik Şiddetin karşısında olduğumuzu göstermek, şiddetle mücadelede farkındalık yaratmak ve dayanışma içerisinde olduğumuzu göstermek için bugün buradayız.
Kadına yönelik şiddetle mücadele gününü 25 Kasım olarak belirlenmesinin çok acı bir hikayesi vardır.
1960 yılında Dominik Cumhuriyetini diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo’nun baskıcı yönetimine karşı çıkan 3 kız kardeş vardır. Patria, Minerva ve Maria Mirabal kardeşler. Trujillo’nun “ülkede iki tehlikesi vardır. 1.si Kilise, 2.si Mirabal kardeşler” diyerek, üç kız kardeşi hedef göstermesinden kısa bir süre sonra muhafızlar tarafından işkence edilerek, sonrasında boğularak katledilmeleri ve bu katliama kaza süsü vererek araçlarını uçurumdan aşağıya iterek basına bu yönde haber yaptırmaları 25 Kasım günü gerçekleşen bir olaydır. Bu acı olayın yıldönümü olan “25 Kasım” BM tarafından 1999 yılında;
“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan edilmiştir.
Kadınlarımız bugün ve her gün daha güvenli bir dünyada, insan onuruna yaraşır, şiddetten uzak ve eşit bir hayatı hak ediyor. Geleceği şekillendiren kadınlarımızın huzurlu, güvende ve barışçıl bir dünyada yaşayabilmesi ve 25 Kasım’ın takvimlerde normal bir gün olarak yer alması ümidiyle…
KADINA ŞİDDETE HAYIR…
Şiddeti durdurmak, önlemek herkesin görevidir. Bir kadına şiddet uygulamak sizin güçlü bir insan olduğunuzu göstermez. Şiddete maruz kalan tüm kadınlarımızın yanındayız. Ne yazık ki Kadına Yönelik Şiddet çok sık rastladığımız bir vaka halini aldı. Kadına şiddetin sözel, fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel olarak her türlüsü ile karşı karıyayız. Çocuk yaşta gelin edilerek cinsel şiddeti yaşamakla beraber; istemediği çocuğu doğurmaya zorlanarak cinsel, fiziksel, psikolojik olarak aşağılayıcı sözlerle hakaret içeren şiddete ayrıca maruz kalmaktadırlar.
KADINA ŞİDDET ACİZLİKTİR…
Bizim tarihi geçmişimiz kendini bilime, aydınlanmaya ve mücadeleye adamış kadın kahramanlarımızla doludur. Evinde çocuğuna bakan, ailesine yuva olmuş, Ülkemizin Kurtuluş Savaşında hiç tereddüt etmeden cepheye yürümüş Kadınlarımız ŞİDDET değil SAYGI görmelidir.
“Ey Kahraman Türk Kadını, sen yerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyen Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün nesilleriyiz. Şiddeti ve hor görülmeyi hak etmiyoruz.
Kazanılmış haklarımızın korunması ve hatta iyileştirilmesi, KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ve KADIN CİNAYETİNİN cezasız kalmaması birinci talebimizdir. 6284 Sayılı yasa UYGULANSIN…”
Silifkeli kadınlar olumsuz hava koşullarına rağmen rengarenk görüntülerle kendilerine yönelik eylemleri protesto etmek amacı ile renkli görüntüler vererek, eyleme büyük bir farkındalık kazandırdılar.
Eyleme destek vermek için Mersin’den gelen bisikletli kadınlarda kortejde yerini alırken, Silifkeli kadınlarda bisiklet ve motosikletlerle kortejde yer alarak, eylemi renklendirdiler.
Öte yandan kadınların özellikle çiçek desenli, rengarenk elbiseler giyerek, boyunlarına çiçekler takarak korteje ve eyleme katılmaları ise, eylemin; kadınların iç dünyasını gösterdi. Kadınların çektikleri zorluklara karşın içlerindeki renkleri kaybetmedikleri, yaşama güçlerini asla yitirmediklerini göstermeleri açısından önemli bir mesaj verdi.
Ayrıca eylemde kadınlar müzik eşliğinde havanın soğuk ve rüzgarlı olmasına aldırmadan oynamaları da renkli görüntüleri daha da renklendirdi.