Silifke/Sesimiz

65 yaş üstü vatandaşlar adeta diken üstündeler. Kendilerini toplum dışına atılmış gibi gören bu yaş ve üstü vatandaşlar, doğa ile iç içe olmadıktan, açık havada yürüyüş yapmadıktan, ormana çıkıp çam havası teneffüs etmedikten sonra virüs ile baş etmenin mümkün olmayacağını dile getirdiler.

İnsanlar arasında ayrımcılık yapıldığını dile getiren 65 yaş üstün vatandaşlar, “Bizler bu ülkenin insanları değil miyiz? Bizim yaşam haklarımız yok mu? Bizler bu yaşta doğa ile baş başa olmalıyız, deniz kenarında yürümeli, ormanda çam havası almalıyız. Doğal ürünlerle beslenmeliyiz ancak bunların hiçbirini yapamıyoruz. Doğal beslenmeyen, doğa ile baş başa kalmayan hangi yaşta insan olursa olsun sağlıklı olmaktan bahsetmemelidir.

Bizler, bizi yönetenlerden daha çok sağlığımızı düşünürüz. Bu yaşlarda denizden iyot kokusu almadıktan, ormanda çam havası solumadıktan sonra hayatın tadı tuzu mu olur?

Yörüklerin yanına gidip, onların sağdıkları sütleri içmedikten, yağdıkları yayıktan, mayaladıkları yoğurt ve peynirlerden yemedikten sonra eve kapatılmak sağlıklı mı oluyor gerçekten?

Evet herkes farklı düşünebilir ancak doğanın içinde yaşayan insanlar daha sağlıklı ve zinde oluyor. Her türlü hastalıklara karşı bağışıklıkları güçlü oluyor. Bizleri yöneten insanlarımız da çalışmalarını buna göre, yasaklarını da gerçeklere göre yapmalılar. Mevcut yasaklar sadece 65 yaş ve üstü olan bizlere ‘Sizin ömrünüz bu kadardır’ demek yerine geçmektedir.

Unutulmamalıdır ki ülkeyi yöneten birçok insanın yaşı, 65’in üstündedir. Bizlerin yaş

yaşamını kısıtlayanlar, bir kez daha düşünsünler” diyerek, kendilerine getirilen yasakların işkenceden farklı olmadığını dile getirdiler.