Sesimiz Haber Merkezi

Silifke’nin gerdanlığı olan Göksu nehrinin son dönemlerde, (her yıl olduğu gibi bu yıl da) kararması sivil toplum örgütlerini de açıklama yapmaya itiyor.

Özellikle zeytin hasadının arkasından Göksu nehrinin kararmasına bir çözüm üretilemezken, geçtiğimiz yıl çevre kirliliği nedeni ile zeytinyağı fabrikalarına yazılan cezalarda bu konuda çözüm üretebilmiş değil.

Çevreye zarar verenlerin mutlaka adaletin keskin kılıcından nasibini alması gerektiğine inandığını dile getiren Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı koruma Vakfı Başkanı Mustafa Devrim Eyce, “Her bireyin sorumluluğu var ve bu sorumluluklarını yerine getirmek bir insanlık görevidir. Çevreyi korumak, sahip çıkmak ve geleceğe daha yaşanabilir bir çevre bırakmak sadece sosyal sorumluluğumuz değil, yaşamsal sorumluluğumuzdur.

Göksu nehrinin son yıllarda sürekli olarak özellikle bu aylarda adına yakışmayacak bir şekilde siyah akması, insanlarımızın, sorumluluklarını yerine getirmediğinin açık bir göstergesidir. Göksu nehrinin siyah akmasının ana nedeni zeytinyağı fabrikalarından Göksu nehrine atık siyah sularının akıtılması ile ilgilidir ve bu konuda geçtiğimiz yıllarda birçok fabrikaya cezalar yazılmasına rağmen, bu konuda çözüme ulaşılamamıştır.

Sonuca ulaşılır bir çözüm yolu vardır ve bu da Göksu nehrini kirletenleri adalet önünde ceza vermek olacaktır.

Göksu nehrinde yaşayan binlerce balık ve türevlerinin yanında, Akdeniz’e taşınan bu zararlı atık, Akdeniz’de de balık popülasyonuna ciddi zararlar vermekle kalmayıp doğal yaşamı da ciddi olarak etkilemektedir.

Göksu nehrini kirleterek, doğal yaşama zarar veren, gelecek nesillerin yaşamasını zora sokan bu tür kirliliğe meydan verenlere karşı adaletin keskin kılıcı en kolay ve yaptırım gücü yüksek çözüm yolu olacaktır. Bu konuda ilgili ve yetkili kurumlarımızı göreve davet ediyoruz” diyerek, çevreyi kirletenlerin adaletin keskin kılıcından nasiplenmelerini istedi.