Eyce Ailesi üzgün ve kırgın!

Sesimiz Haber Merkezi

1968 yılında Taşuculu balıkçıları bir araya getirmek ve güçlenmelerini sağlamanın yanında ekonomik olarak da kalkınmaları için merhum Arslan Eyce’nin girişimleri ile kurulan ve arkadaşları İrfan Erdal, İbrahim Serbes, Hasan Yürüsün, Kemal Çapkan ve Mehmet Bulut’un destek verdiği ve kurucu üye olarak yer aldıkları Taşucu Balıkçılık Kooperatifi, kısa sürede yaptığı çalışmalarla adından söz ettirmeye başladı.

1973 yılından itibaren de yaptığı festivallerle gündeme oturan Taşucu Balıkçılık Kooperatifi, merhum Yetil Özkan tarafından hikayeleştirilen ve Taşucu’nun simgesi haline gelen Denizkızı, artık festivallerde denizden onlarca balıkçı arasından sahile çıkartılmaya başlandı. Denizkızı simge olmuştu Taşucu için…

Bundan sonraki açıklamaları Taşucu Balıkçılık Kooperatifinin devamı niteliğinde olan Taşucu Eğitim ve Doğal hayatı Koruma Vakfı Başkanı Mustafa Eyce’den dinleyelim:

“Rahmetli babam, toplumsal olaylara, özellikle de ezilen insanlara karşı oldukça duyarlıydı. Bu nedenle Taşucu Balıkçılık Kooperatifini arkadaşları ile birlikte kurdu. Tarımsal amaçlı çalışmalarda ve toplumun örgütlenmesi amacı ile yapılan çalışmalarda hep ön planda oldu.

İşte bunlardan birisi de Taşucu Balıkçılık Kooperatifi ile Taşucu’nda festival yapmaları idi. Kıt imkanlarla ama toplumun geniş katılımı ile yapılan festivaller, büyük bir rağbet görürken, ülke genelinde de ulusal basın festivale yoğun bir ilgi göstererek, gazetelerinde manşetlerinde yer vererek, hem Taşucu’na hem de Denizkızı efsanesinin Taşucu ile anmaya başladılar.

İşte bu sıralarda Silifke Lisesi Resim Öğretmeni Cem Cuma Ocaklı’dan bir Denizkızı heykeli yapmasını istedi babam Arslan Eyce… Eşi Nurçin Ocaklı ile birlikte Cem Cuma Ocaklı; Denizkızı heykelini tamamlayarak, şimdiki mevcut olan yerine monte edildi. Bu heykeli, Taşucu Balıkçılık kooperatifi Başkanı Arslan Eyce, kooperatif adına yaptırarak Taşucu’na armağan etti. Heykelin alt köşesine ise, yapım yılı ile yaptıranın isminin yer aldığı bir mermer levha yaptırılmıştı. Ve yıllardır bu Denizkızı heykeli ile birlikte bu levhada duruyordu, ta ki Silifke Belediyesi bu bölgede çalışmalar başlatana kadar.

Elbette belediyeler yenileme ve düzenleme çalışmaları yapacaklar. Bu gayet yerinde ve yapılması gereken bir çalışma ancak Denizkızı heykelinin üzerinde bulunan levhanın sökülmesini anlamak mümkün değil.

Bu konuda belediye yetkilileri ile görüştüm ancak bu konu ile ilgili kimin üzerinde isim yazan levhayı söktüğü bilmediklerini söylediler. Yazının yeniden denizkızı üzerine yazılmasını istedim ancak bir sonuç alamadım.

1973 yılında yapılan ve 50 yıllık bir mazisi olan Denizkızı heykelinin üzerinde yapım yılı yaptıranın ismi bulunan levhanın yerinden çıkarılmasına bir anlam vermek mümkün değil.

Konuyu kamuoyunun yorumuna bırakıyor, belediye yetkililerinden tarihe sahip çıkmalarını arzu ediyorum” diyerek, ailece çok üzgün ve kırgın olduklarını dile getirdi.