Vatan Partisi, “NATO’dan çıkalım, başı dik yaşayalım”

Vatan Partisi, yurt genelinde başlattığı kampanyaya Silifke’de destek verdi. Anıt Meydanında kurulan stantta vatandaşlar, Vatan Partisi’nin NATO’dan çıkılması yönünde başlattığı kampanyaya destek verdiler.

Sesimiz Haber Merkezi Vatan Partisi Türkiye’nin dört bir yanında  ‘NATO’dan Çıkalım’ kampanyası başlattı. Vatan Partisi Silifke İlçe Başkanlığı da başlatılan kampanyaya Silifke’den destek verdi. Vatan Partisi İlçe Başkanı Filiz Ercan, NATO’nun kanlı bir geçmişe sahip olduğunu belirttiği açıklamasında, “Tarih boyu ülkemize katliamlar ve ekonomik zorluklar getiren NATO’dan Çıkama kampanyasını bu basın açıklamamızla başlatıyor ve Silifkelileri bu kampanyaya destek vermeye çağırıyoruz” diyerek, başlattıkları kampanyaya Silifkelilerden destek istedi. Silifke’de de başlatılan kampanyaya destek vermek için Mersin’den gelen Vatan Partisi İl Başkanı Ali Rıza Taşdelen de özetle şu açıklamayı yaptı: “NATO’nun Gladyo’su 29 yıl önce, 2 Temmuz’da Sivas’ta aydınlarımızı yakmış ve 5 Temmuz’da Kemaliye Başbağlar köyünde 33 köylümüzü kurşuna dizmişti. Onları saygıyla anıyoruz. İşte NATO’nun marifetleri bunlar. Türkiye’de faili meçhul cinayetler, katliamlar, 12 Mart Darbesi, 12 Eylül 1980 Darbesi ve en son 15-16 Temmuz’da ordumuzun ve polisimizin içine yerleştirilmiş NATO’nun FETÖ Gladyo’sunun darbe girişimi.  NATO tarihi kanlı bir tarih. Türkiye’ye karşı, aydınlarımıza, devrimcilerimize karşı kanlı bir tarih. Hapishaneler, cinayetler, Uğur Mumcu’nun katledilmesi, Orgeneral Eşref Bitlis’in katledilmesi ve diğer aydınlarımızın katledilmesi… Bu nedenle NATO meselesi Türkiye’nin gündemine Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınmasıyla girmiş değil. NATO 1940’lardan beri Türkiye’nin gündemine girdi. 1945’te Türkiye’nin Atlantik sistemine bağlanması ile birlikte Amerikan Emperyalizminin Türkiye’deki cinayetleri o tarihlerde başladı ve onula mücadele ediyoruz. Türkiye’nin bağımsız ve başı dik bir şekilde yaşaması NATO zincirlerini kırmasıyla mümkün. Bu nedenle Vatan partisi NATO’dan çıkalım kampanyası başlatmıştır. NATO yalnızca bir dış politika sorunu değil. Aynı zamanda ekmeğimizle aşımızla ilgili bir sorundur: Türkiye’nin enerji bunalımını çözeceğimiz ülkeler NATO’yla cephe cepheye gelen Rusya’dır, İran’dır, Azerbaycan’dır. Enerji güvenliğimiz bu ülkeler. YPG’yi, PKK’yı bitirebilmemiz için de Suriye ile iş birliği yapmamız lazım. NATO’dan çıkmak bağımsız, üreten Türkiye’nin birinci şartıdır. Bağımsız karar verme iradesi NATO’dan kurtulmak demektir. Brüksel’den, Washington’dan gelen emirlerle, kanunlarla yönetilen bir Türkiye’nin zaten sonuna geldik. 2015 yılından beri yaşadığımız olay zaten Türkiye’nin NATO’dan kurtulması sürecidir. Türkiye 15-16 Temmuz gecesi NATO’nun yeraltı örgütünün Türk Ordusu ve Türk Yargısı içine yerleştirdiği örgütlenmeyi ezdik. NATO generalleri o gece perişan edildi. Bugün Türkiye hapishanelerinde NATO generalleri yatıyor. Bugün Türkiye’ye yönelik tehditlerin odağı Doğu Akdeniz ve Ege’dir. Türkiye’yi kuşatan Amerikan üsleri haritasını biliyorsunuz. İşte tehdit orada. NATO’nun her yöne doğru genişlemesi Türkiye için bir tehdit. Ama bu genişleme NATO’nun mezarına doğru bir genişlemedir. Bütün bu sürecin kilit noktası YPG’nin olduğu Suriye’nin kuzeyidir. Türkiye, Suriye’nin kuzeyine bir harekat hazırlığı içerisinde olduğunu ifade etti. Burada da NATO ile karşı karşıya geliyoruz. NATO demek Amerika demektir. Bu durumda Türkiye’nin önünde sıcak bir NATO ile mücadele süreci varken kalkıp Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya alınmasına evet demek Türkiye için akıllıca bir hareket olmadı. Hükümetimiz NATO’dan çıkma cesaretine sahip olmadığına göre en azından İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınma sürecini Türkiye ve dostları için iyi değerlendirelim. Bu süreç bitmiş değil. Önümüzde en az birkaç yıllık bir süreç var. Bu aynı zamanda TBMM’nin de gündemine gelecek. ABD önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı devirip o Atlantik tayfasını iktidara getirerek Türkiye’yi teslim alma siyaseti izliyor. Hazirana kadar da NATO Tayip Erdoğan’ı idare etmeye oyalamaya ve zaaflara uğratmaya çalışıyor. Buna Türkiye’nin vereceği cevap bugünden itibaren NATO’ya karşı kararlı bir siyaset izlemek ve Rusya, Çin, İran, Irak, Suriye ve Sudi Arabistan’a kadar bütün bu ülkeleri toplama siyaseti izlemektir.  NATO’dan çıkmak Türkiye için bağımız karar verme sürecine girmektir. Dolayısıyla ekonomimizi ayağa kaldırmaktır. 1980’de dünya ekonomisi ile bütünleşme denen, Türkiye’yi borca batıran ekonomik programa kesinlikle son vermek için, bağımsızlığımızı sağlamak ve teröre son vermek için NATO’dan çıkmak şarttır” şeklinde görüş bildirdi. Anıt meydanında açılan standa çok sayıda vatandaş gelerek, NATO’dan çıkılması konusunda başlatılan kampanyaya destek verdi ve imza attı. 21 Temmuz öğlen sonu başlayan kampanya, akşam saatlerine kadar devam ederken, kampanyaya 1000 kişinin üzerinde Silifkelinin destek verdiği bildirildi.