UTANÇ DUVARI İÇİN MÜCADELE BAŞLADI!

Gündem 01.08.2022 - 17:32, Güncelleme: 24.11.2022 - 01:59 2741+ kez okundu.
 

UTANÇ DUVARI İÇİN MÜCADELE BAŞLADI!

Akil insanlar tarafından Taşucu’nun geleceği açısından mini çalıştay, çok ses getireceğe benziyor. Yapılan konuşmalarda Seka Limanının adeta peşkeş çekildiği belirtilirken, 2017 yılında dönemin kaymakamı Şevket Cinbir’in imzası ile bölge Özelleştirilme İdaresine devredildiği ve bu kararın ardandan şunda çevresel sıkıntıların yaşandığı dile getirilerek, resmen bölgenin peşkeş çekildiğine vurgu yaptılar.
Sesimiz Haber Merkezi Taşucu Senin başlığı adı altında Taşucu Kent Birlikteliği tarafından, Marina Suit Otel’de yapılan çalıştaya konuşmacı olarak Av. Ayşe Doğan ve Av. Harika Levent, destek amacı ile de çevreci derneklerin temsilcileri ve çevreye duyarlı vatandaşlar çalıştaya katıldılar. Çalıştayın sonunda ise komite kurulması kararlaştırıldı ve isimler belirlendi. Moderatörlüğünü Musa Türkmen’in yaptığı mini çalıştayda belgelerle açıklamalar yapıldı, CEYNAK tarafından yapılan duvar UTANÇ DUVARI olarak isimlendirildi. MÜDACEDE EDİYORUZ Av. Harika Levent, Mart ayının 17’sinde ilk tepkiyi gösterdiklerini belirttiği konuşmasında, “Bu duvar, Berlin duvarından daha kötüdür. Duvar önünde tepkimizi göstermemizin ardından çeşitli toplantılar yaparak, neler yapabiliriz, neler yapılmalı? Bunları açıklığa kavuşturduk. Çeşitli kurumlarımızdan bölge ile bilgilerini edindik. Özellikle duvar çekilen bölgenin yasal olmadığını anladık. Silifke Belediyesi duvarı mühürlendi ancak, Çevre Bakanlığından izinli olduğu gerekçesi ile kısa sürede mühür söküldü. Çeşitli yazışmalar ve görüşmelerle bu noktaya geldik. İnanıyorum ki, Taşucu’nda yaşayan insanlarımız bu konuda duyarlılık göstereceklerdir” diyerek, yapılan çalışmaları detaylı bir şekilde açıkladı. TERSANE KARARI EMSAL TEŞKİL EDECEK Mersin Çevre Derneği (MERÇED) adına katılan ve bu konuda her türlü desteğe hazır olduklarını kaydeden Av. Ayşe Doğan ise, kazanılan tersane davasının yaşanan bu olaya önemli bir katkı sağlayacağını belirterek, ““Dava konusu olayda tersane kurulmasının ülke güvenliği ve ekonomisi açısından son derece faydalı olacağı açıktır. Ancak bu türde bir işletmenin yer seçiminin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olması, tesisin çevreye zarar vermemesi ve mevzuatta belirtilen düzenlemelere uygun olarak kurulması gerektiği kuşkusuzdur. İmar planlarının yargısal denetimi sırasında üstün kamu yararı ilkesinin gözetilmesi zorunludur. Uyuşmazlık konusu olayda yapılması düşünülen tersaneye ilişkin imar planının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı, Göksu Deltasına, Özel Çevre Koruma Bölgesine, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan sulak alanlara, çevrenin ekolojik dengesine olumsuz etkisinin olacağı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olduğundan, çevrenin korunmasında üstün kamu yararı olduğu ve dava konusu imar planları ile bu plana dayalı olarak tesis edilen işlemlerde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. NİÇİN UYGUN HALE GETİRİLİYOR? Ulusal ve Uluslararası Sözleşme ve yasal düzenlemelerle koruma altına alınan alanlar, planlanan projelere engel oluşturmaması için, bu alanları korumakla görevli idareler tarafından kaldırılmış, daraltılmış, planlanan projelerin yapımına uygun hale getirilmiştir. Oysa ki, Bakanlar Kurulu, Ulusal Sulak Alan Komisyonu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünden oluşan idarenin görevi ÇEVREYİ KORUMAK olup, tescilli alanlara uygun olmayan projelerin yapımını uygun hale getirmektir” şeklinde konuşarak, tersane davasının sürecini maddeler halinde geniş bir şekilde aktardı. ELİMİZ GÜÇLÜ Doğan, utanç duvarı ve gerisinde yapılmak istenenleri de, çevre katliamı olarak nitelendirerek, “Projede etüt raporu ve deprem dayanıklılık raporu yok. Bunlar, utanç duvarı karşısında elimizi güçlendiren önemli maddeler. Burada yapılması düşünülen sadece kıyıya kadar duvar çekmek değil, duvarın devamında, duvarı denize kadar taşıyarak mendireği genişletmektir. Çevre kirliliği, denizdeki yaşam alanları, deniz kirliliği yüksek düzeye ulaşacaktır. ŞİRKET TASARRUFUNA BIRAKILAMAZ Bunun ardından tersane ilgili yeni bir yaptırımın çıkması da muhtemeldir. Bu yapılan çalışmalara tersanenin eklenmesi de liman sahasını alan ve limanı 40 yıllığına kiralayan şirketin tasarrufuna bırakılmayacak kadar önemlidir” şeklinde görüş belirtti. Moderatör Musa Türkmen ise, Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde 2021 yılında düzenlenen ihale kapsamında Taşucu Limanı (Liman Alanı ve Lojistik Tesis Alanı) 40 yıl süreyle İşletme Hakkının Verilmesi ve Liman Geri Sahasında Bulunan TAŞINMAZ (Sanayi Tesis Alani) "satış" yöntemiyle olmak üzere bir bütün halinde özelleştirildiğini belirterek, bu kapsamda 03 Aralık 2021 tarih ve 31678 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 02 Aralık 2021 tarih ve 4880 sayılı Cumhurbaşkanı kararı gereğince TDİ'ye ait Taşucu Limanı'nın 40 yıl süre ile işletme hakkı CEYPORT  A.S.'ye devredildiğini dile getirdi ve onay ile beraber alan Liman Alanı, Lojistik Tesis Alanı ve Sanayi Tesis Alanı fonksiyonlarına sahip olmuştur gelişmelerini içeren bilgileri aktardı. YER SEÇİMİNE KARŞIYIZ Konuşmaların ardından karşılıklı soru-cevap şeklinde geçen çalıştayda, söz alan konuşmacılar yapılanların çevre katliamı olduğuna vurgu yaptılar, yer seçiminin yanlışlığına dikkat çekerek, Ramsar sözleşmesi ile koruma alanı altına alınan Özel Çevre Koruma Bölgesinin bitişiğinde böyle bir tesisin olmaması gerektiğini dile getirdiler. Mücadeleye devam kararının çıktığı çalıştayda çalışmalara devam etmek için komite oluşturuldu. Taşucu Kent Birlikteliği çatısı altında, gönüllülük esasına dayalı, anayasada belirtilen sağlıklı ve düzgün bir çevrede yaşama hakkının sağladığı anlayışıyla çalıştaya katılan akil insanlar, yapılması planlanan projelerin ülke ekonomisi açısından faydalı olacağını ancak böylesi projelerin yer seçiminin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olması, projelerin içerisinde sürdürülecek faaliyetlerin çevreye zarar vermemesi ve mevzuatta belirtilen düzenlemelere uygun olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, bölge insanları olarak; Taşucu Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. tarafından bölgemizde yapılması planlanan Taşucu Uluslararası Limanı ve Geri Sahası Projesine, HATALI YER SEÇİMİ nedeniyle karşı olduklarına vurgu yaptılar.
Akil insanlar tarafından Taşucu’nun geleceği açısından mini çalıştay, çok ses getireceğe benziyor. Yapılan konuşmalarda Seka Limanının adeta peşkeş çekildiği belirtilirken, 2017 yılında dönemin kaymakamı Şevket Cinbir’in imzası ile bölge Özelleştirilme İdaresine devredildiği ve bu kararın ardandan şunda çevresel sıkıntıların yaşandığı dile getirilerek, resmen bölgenin peşkeş çekildiğine vurgu yaptılar.

Sesimiz Haber Merkezi

Taşucu Senin başlığı adı altında Taşucu Kent Birlikteliği tarafından, Marina Suit Otel’de yapılan çalıştaya konuşmacı olarak Av. Ayşe Doğan ve Av. Harika Levent, destek amacı ile de çevreci derneklerin temsilcileri ve çevreye duyarlı vatandaşlar çalıştaya katıldılar. Çalıştayın sonunda ise komite kurulması kararlaştırıldı ve isimler belirlendi.

Moderatörlüğünü Musa Türkmen’in yaptığı mini çalıştayda belgelerle açıklamalar yapıldı, CEYNAK tarafından yapılan duvar UTANÇ DUVARI olarak isimlendirildi.

MÜDACEDE EDİYORUZ

Av. Harika Levent, Mart ayının 17’sinde ilk tepkiyi gösterdiklerini belirttiği konuşmasında, “Bu duvar, Berlin duvarından daha kötüdür. Duvar önünde tepkimizi göstermemizin ardından çeşitli toplantılar yaparak, neler yapabiliriz, neler yapılmalı? Bunları açıklığa kavuşturduk. Çeşitli kurumlarımızdan bölge ile bilgilerini edindik. Özellikle duvar çekilen bölgenin yasal olmadığını anladık. Silifke Belediyesi duvarı mühürlendi ancak, Çevre Bakanlığından izinli olduğu gerekçesi ile kısa sürede mühür söküldü.

Çeşitli yazışmalar ve görüşmelerle bu noktaya geldik. İnanıyorum ki, Taşucu’nda yaşayan insanlarımız bu konuda duyarlılık göstereceklerdir” diyerek, yapılan çalışmaları detaylı bir şekilde açıkladı.

TERSANE KARARI EMSAL TEŞKİL EDECEK

Mersin Çevre Derneği (MERÇED) adına katılan ve bu konuda her türlü desteğe hazır olduklarını kaydeden Av. Ayşe Doğan ise, kazanılan tersane davasının yaşanan bu olaya önemli bir katkı sağlayacağını belirterek, ““Dava konusu olayda tersane kurulmasının ülke güvenliği ve ekonomisi açısından son derece faydalı olacağı açıktır. Ancak bu türde bir işletmenin yer seçiminin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olması, tesisin çevreye zarar vermemesi ve mevzuatta belirtilen düzenlemelere uygun olarak kurulması gerektiği kuşkusuzdur. İmar planlarının yargısal denetimi sırasında üstün kamu yararı ilkesinin gözetilmesi zorunludur. Uyuşmazlık konusu olayda yapılması düşünülen tersaneye ilişkin imar planının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı, Göksu Deltasına, Özel Çevre Koruma Bölgesine, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan sulak alanlara, çevrenin ekolojik dengesine olumsuz etkisinin olacağı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olduğundan, çevrenin korunmasında üstün kamu yararı olduğu ve dava konusu imar planları ile bu plana dayalı olarak tesis edilen işlemlerde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

NİÇİN UYGUN HALE GETİRİLİYOR?

Ulusal ve Uluslararası Sözleşme ve yasal düzenlemelerle koruma altına alınan alanlar, planlanan projelere engel oluşturmaması için, bu alanları korumakla görevli idareler tarafından kaldırılmış, daraltılmış, planlanan projelerin yapımına uygun hale getirilmiştir. Oysa ki, Bakanlar Kurulu, Ulusal Sulak Alan Komisyonu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünden oluşan idarenin görevi ÇEVREYİ KORUMAK olup, tescilli alanlara uygun olmayan projelerin yapımını uygun hale getirmektir” şeklinde konuşarak, tersane davasının sürecini maddeler halinde geniş bir şekilde aktardı.

ELİMİZ GÜÇLÜ

Doğan, utanç duvarı ve gerisinde yapılmak istenenleri de, çevre katliamı olarak nitelendirerek, “Projede etüt raporu ve deprem dayanıklılık raporu yok. Bunlar, utanç duvarı karşısında elimizi güçlendiren önemli maddeler.

Burada yapılması düşünülen sadece kıyıya kadar duvar çekmek değil, duvarın devamında, duvarı denize kadar taşıyarak mendireği genişletmektir. Çevre kirliliği, denizdeki yaşam alanları, deniz kirliliği yüksek düzeye ulaşacaktır.

ŞİRKET TASARRUFUNA BIRAKILAMAZ

Bunun ardından tersane ilgili yeni bir yaptırımın çıkması da muhtemeldir. Bu yapılan çalışmalara tersanenin eklenmesi de liman sahasını alan ve limanı 40 yıllığına kiralayan şirketin tasarrufuna bırakılmayacak kadar önemlidir” şeklinde görüş belirtti.

Moderatör Musa Türkmen ise, Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde 2021 yılında düzenlenen ihale kapsamında Taşucu Limanı (Liman Alanı ve Lojistik Tesis Alanı) 40 yıl süreyle İşletme Hakkının Verilmesi ve Liman Geri Sahasında Bulunan TAŞINMAZ (Sanayi Tesis Alani) "satış" yöntemiyle olmak üzere bir bütün halinde özelleştirildiğini belirterek, bu kapsamda 03 Aralık 2021 tarih ve 31678 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 02 Aralık 2021 tarih ve 4880 sayılı Cumhurbaşkanı kararı gereğince TDİ'ye ait Taşucu Limanı'nın 40 yıl süre ile işletme hakkı CEYPORT  A.S.'ye devredildiğini dile getirdi ve onay ile beraber alan Liman Alanı, Lojistik Tesis Alanı ve Sanayi Tesis Alanı fonksiyonlarına sahip olmuştur gelişmelerini içeren bilgileri aktardı.

YER SEÇİMİNE KARŞIYIZ

Konuşmaların ardından karşılıklı soru-cevap şeklinde geçen çalıştayda, söz alan konuşmacılar yapılanların çevre katliamı olduğuna vurgu yaptılar, yer seçiminin yanlışlığına dikkat çekerek, Ramsar sözleşmesi ile koruma alanı altına alınan Özel Çevre Koruma Bölgesinin bitişiğinde böyle bir tesisin olmaması gerektiğini dile getirdiler.

Mücadeleye devam kararının çıktığı çalıştayda çalışmalara devam etmek için komite oluşturuldu.

Taşucu Kent Birlikteliği çatısı altında, gönüllülük esasına dayalı, anayasada belirtilen sağlıklı ve düzgün bir çevrede yaşama hakkının sağladığı anlayışıyla çalıştaya katılan akil insanlar, yapılması planlanan projelerin ülke ekonomisi açısından faydalı olacağını ancak böylesi projelerin yer seçiminin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olması, projelerin içerisinde sürdürülecek faaliyetlerin çevreye zarar vermemesi ve mevzuatta belirtilen düzenlemelere uygun olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, bölge insanları olarak; Taşucu Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. tarafından bölgemizde yapılması planlanan Taşucu Uluslararası Limanı ve Geri Sahası Projesine, HATALI YER SEÇİMİ nedeniyle karşı olduklarına vurgu yaptılar.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3