Nogay, “Başbuğumuzu rahmet ve minnetle anıyoruz”

04.04.2022 - 15:01, Güncelleme: 24.11.2022 - 01:59 1763+ kez okundu.
 

Nogay, “Başbuğumuzu rahmet ve minnetle anıyoruz”

Merhum Alparslan Türkeş’in vefatının 25 yılı münasebetiyle bir açıklama yapan MHP İlçe Başkanı Levent Nogay, “Büyük davalar, kendini aşma basiret ve beceresini gösterebilmiş dava insanlarının omuzlarında yükselmiş, layık olduğu mertebe ve mevkilere bu şekilde taşınabilmiştir. Başbuğumuz Alparslan Türkeş de yüce Türk Milletinin en büyük dava insanlarından birisidir. Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz.”
Sesimiz Haber Merkezi MHP İlçe Başkanı Levent Nogay, gazetemize yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Heyecanları kırık, hedefleri kısır, hevesleri kısıtlı zevat ve zihniyetlerin hayatlarını adayacağı ne bir inancı, hadiselerin akışına istikamet verecek ne de bir iradeleri vardır. Ülkü olmadan ülfet, ülke olmadan hür ve ilkeli bir hayat sadece hayal mahsulü olarak kalmıştır. Buna rağmen büyük dava insanları hayallerin gerçeğe dönüşme sürecinde hem öncü rolü olan, hem önder vasfıyla öne çıkan, hem de gelişmelerin seyir ve serencamını önsezi ve öngörüyle okuyan parlak şahsiyetler halinde ortaya çıkmışlardır. Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey işte böyle bir şahsiyet ölçüsüyle temayüz ve tebarüz etmiş siyaset ve devlet insanıdır. Partimizin kurucu Genel Başkanı sıfatıyla Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in hafızasında sönmeyecek meşale olmuş, haklı ve haysiyetli mücadelesiyle de milli gönüllerde silinmeyecek izler bırakmıştır. Türk milliyetçiliği evvela Merhum Ziya Gökalp’in duyuş ve dokunuşuyla sistemleşmiş, ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tasarruf ve tercihiyle devletin kuruluş temeli olarak tezahür etmiş, daha sonra da Merhum Türkeş Beyin marifetiyle bir hareket biçimini alarak milli varlıkla buluşmuştur. Hiç kuşkusuz Türk milliyetçiliğinin kaynağı Türk tarihi ve Türk kültürü, o tarih ve kültürün asıl sahibi de Türk milletidir. Diyebiliriz ki, Türk milliyetçiliği Türk milletine ait olan her değerin, her emanetin, her güzelliğin kristalleşip fikri bir muhtevaya bürünmesi, nihai olarak siyasi bir aksiyom haliyle bezenmesidir. Merhum Türkeş Bey, Türk milliyetçiliğinin siyasi ve toplumsal alana indirilmesine önayak olmuş, bu kapsamda bir çığır açmıştır. O, her şeyden önce bir inanç, bir şuur, bir gönül insanıdır. Tutarlı hayat çizgisiyle davamızın onuruna leke düşürmemiş, siyasi mücadelesindeki tavizsiz duruşuyla da taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmıştır. Türk milliyetçiliğini, Türk milletini sevmek ve onun yükseltmek ülküsü olarak işaret ve ifade ederek 80 yıllık ömrünü bu gayeye hizmetle geçirmiştir. Merhum Türkeş Bey itidalli ve ihtiyatlı siyasetiyle, çelişkilere ve çekişmelere kapalı hedefleriyle sivrilmiş, döneminde sağduyunun ve uzlaşmanın iradeli ismi olarak simgeleşmiştir. Devlet ve millet hayatında, karmaşık meseleler karşısında görüşü ve düşüncesi her zaman merak edilen, hatta isabetli tavsiyelerine riayet edilen bir Lider olarak serpilmiştir. O, yürekten inandığı ve gönülden bağlandığı Türklük aşkı uğruna, her türlü meşakkati göze alan ve yaşayan, çelikten azmi hiçbir tereddüt belirtisi göstermeyen tam bir inanç timsalidir. Yetiştirip emanet ettiği ülkücü gençlik ile vatanı için fedakârlığa, milleti için her göreve hazır bir siyasal kadro olan Milliyetçi Hareket Partisi, O’nun en büyük eseridir. Elbette bu eserlerle ne kadar övünsek azdır. Ne mutlu ki, Milliyetçi Hareket Partisi, ülkemizin her sorununa cevap verebilecek fikir, vizyon ve kadroları yetiştiren bir siyaset mektebi, daha da önemlisi milliyetçiliği toplumun siyaset algısında merkeze çeken bir siyaset ekolü haline gelmiştir. Partimizin geldiği aşama Türk milletinin takdir ve taltifinin bir sonucu, yarım asrı geçen bir mücadelede haklı çıkmanın mükafatıdır. İçinde bulunduğumuz dönem; tarihin Milliyetçi-Ülkücü Harekete kazandırdığı engin tecrübe ve bir asrı aşan mazisiyle Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl, bizlere sabır, metanet ve dikkat tavsiye etmektedir. Özellikle en hassas olduğumuz milli meselelerin tahribatı karşısında göstereceğimiz uyanıklık ve dik duruş yalnızca Türk milletinin değil, umudunu bağladığı Milliyetçi Hareket Partisi’nin üzerinde oynanan oyunların, kurulmaya çalışılan tuzakların da boşa çıkmasını sağlayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Başbuğ'umuz Merhum Alparslan Türkeş Bey'i ve aziz ülkü şehitlerimizi saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun.”
Merhum Alparslan Türkeş’in vefatının 25 yılı münasebetiyle bir açıklama yapan MHP İlçe Başkanı Levent Nogay, “Büyük davalar, kendini aşma basiret ve beceresini gösterebilmiş dava insanlarının omuzlarında yükselmiş, layık olduğu mertebe ve mevkilere bu şekilde taşınabilmiştir. Başbuğumuz Alparslan Türkeş de yüce Türk Milletinin en büyük dava insanlarından birisidir. Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz.”

Sesimiz Haber Merkezi

MHP İlçe Başkanı Levent Nogay, gazetemize yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

“Heyecanları kırık, hedefleri kısır, hevesleri kısıtlı zevat ve zihniyetlerin hayatlarını adayacağı ne bir inancı, hadiselerin akışına istikamet verecek ne de bir iradeleri vardır.

Ülkü olmadan ülfet, ülke olmadan hür ve ilkeli bir hayat sadece hayal mahsulü olarak kalmıştır.

Buna rağmen büyük dava insanları hayallerin gerçeğe dönüşme sürecinde hem öncü rolü olan, hem önder vasfıyla öne çıkan, hem de gelişmelerin seyir ve serencamını önsezi ve öngörüyle okuyan parlak şahsiyetler halinde ortaya çıkmışlardır.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey işte böyle bir şahsiyet ölçüsüyle temayüz ve tebarüz etmiş siyaset ve devlet insanıdır.

Partimizin kurucu Genel Başkanı sıfatıyla Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in hafızasında sönmeyecek meşale olmuş, haklı ve haysiyetli mücadelesiyle de milli gönüllerde silinmeyecek izler bırakmıştır.

Türk milliyetçiliği evvela Merhum Ziya Gökalp’in duyuş ve dokunuşuyla sistemleşmiş, ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tasarruf ve tercihiyle devletin kuruluş temeli olarak tezahür etmiş, daha sonra da Merhum Türkeş Beyin marifetiyle bir hareket biçimini alarak milli varlıkla buluşmuştur.

Hiç kuşkusuz Türk milliyetçiliğinin kaynağı Türk tarihi ve Türk kültürü, o tarih ve kültürün asıl sahibi de Türk milletidir.

Diyebiliriz ki, Türk milliyetçiliği Türk milletine ait olan her değerin, her emanetin, her güzelliğin kristalleşip fikri bir muhtevaya bürünmesi, nihai olarak siyasi bir aksiyom haliyle bezenmesidir.

Merhum Türkeş Bey, Türk milliyetçiliğinin siyasi ve toplumsal alana indirilmesine önayak olmuş, bu kapsamda bir çığır açmıştır.

O, her şeyden önce bir inanç, bir şuur, bir gönül insanıdır.

Tutarlı hayat çizgisiyle davamızın onuruna leke düşürmemiş, siyasi mücadelesindeki tavizsiz duruşuyla da taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmıştır.

Türk milliyetçiliğini, Türk milletini sevmek ve onun yükseltmek ülküsü olarak işaret ve ifade ederek 80 yıllık ömrünü bu gayeye hizmetle geçirmiştir.

Merhum Türkeş Bey itidalli ve ihtiyatlı siyasetiyle, çelişkilere ve çekişmelere kapalı hedefleriyle sivrilmiş, döneminde sağduyunun ve uzlaşmanın iradeli ismi olarak simgeleşmiştir.

Devlet ve millet hayatında, karmaşık meseleler karşısında görüşü ve düşüncesi her zaman merak edilen, hatta isabetli tavsiyelerine riayet edilen bir Lider olarak serpilmiştir.

O, yürekten inandığı ve gönülden bağlandığı Türklük aşkı uğruna, her türlü meşakkati göze alan ve yaşayan, çelikten azmi hiçbir tereddüt belirtisi göstermeyen tam bir inanç timsalidir.

Yetiştirip emanet ettiği ülkücü gençlik ile vatanı için fedakârlığa, milleti için her göreve hazır bir siyasal kadro olan Milliyetçi Hareket Partisi, O’nun en büyük eseridir. Elbette bu eserlerle ne kadar övünsek azdır.

Ne mutlu ki, Milliyetçi Hareket Partisi, ülkemizin her sorununa cevap verebilecek fikir, vizyon ve kadroları yetiştiren bir siyaset mektebi, daha da önemlisi milliyetçiliği toplumun siyaset algısında merkeze çeken bir siyaset ekolü haline gelmiştir.

Partimizin geldiği aşama Türk milletinin takdir ve taltifinin bir sonucu, yarım asrı geçen bir mücadelede haklı çıkmanın mükafatıdır.

İçinde bulunduğumuz dönem; tarihin Milliyetçi-Ülkücü Harekete kazandırdığı engin tecrübe ve bir asrı aşan mazisiyle Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl, bizlere sabır, metanet ve dikkat tavsiye etmektedir.

Özellikle en hassas olduğumuz milli meselelerin tahribatı karşısında göstereceğimiz uyanıklık ve dik duruş yalnızca Türk milletinin değil, umudunu bağladığı Milliyetçi Hareket Partisi’nin üzerinde oynanan oyunların, kurulmaya çalışılan tuzakların da boşa çıkmasını sağlayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Başbuğ'umuz Merhum Alparslan Türkeş Bey'i ve aziz ülkü şehitlerimizi saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve silifkesesimiz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3